Arife tarif gerekmez

Farkında mısınız, Volkan Konak konserinden sonra sadece Kelebek’in manşeti akıllarda kaldı, hâlâ da o konuşuluyor.

Haberin Devamı

Çünkü diğer gazetelerin hepsi konser sonrasında Volkan’la Hüsnü Şenlendirici’nin İngilizce muhabbetini haber yaptı.
Kelebek ise işin adını koydu.
Volkan’ın sahneden eleştirdiği sanatçıların adını açıkça yazdı.
Dün Volkan Konak basın açıklaması yapmış, “Ben konserimde hiçbir sanatçı arkadaşımın ismini vermedim” diyor...
Doğru söylüyor.
Volkan sadece tarif etti, biz ismini koyduk.
Gazeteci dediğin de böyle av köpeği gibi olmalı zaten, en ufak bir tarifte hedefi bulmalı.
Bakın mesela basın açıklamasında yine isim vermiyor ama “bir günlük gazetenin magazin servisinde çalışan bir gazeteci” diyerek beni tarif ettiği de açık.
Konserindeki tarifleri de aynen böyleydi Volkan’ın.
Üstelik körün fili tarif ettiği gibi de etmedi, arife tarif gerektirmeyecek kadar netti...
“Bornozuyla siyah camlı cipe binenler” dedi.
“İlginç kıyafetler giyerek bu iş olmaz” dedi.
“Kulisine şişe şişe viski isteyenler var” dedi.
Bir hafta önce Ajda Pekkan ilginç kıyafetlerle sahneye çıkmışsa, Serdar Ortaç’ın kulisine viski istemesi haber olmuşsa, Ebru Gündeş’in konser sonrası bornozlu fotoğrafı çekilmişse...
Söyler misiniz Volkan kimleri tarif etmiş olabilir?
Ayrıca Ajda değil de Demet, Serdar değil de Teoman’ı tarif etmiş olsa ne değişecek?
Önemli olan, Volkan’ın kimi söylediğinden çok, sahneden diğer sanatçı arkadaşlarını eleştirmesi...
Zaten bunu yaptığı için hem köşe yazarlarından hem de sanatçılardan çok eleştiri aldı...
Olay tahmin ettiğinden de fazla büyüdüğü için şimdi işi bizim üzerimize yıkıp U dönüşü yapmaya çalışıyor...
Ne diyeyim, bari bu bahsi viski istemeyen bir Volkan Konak türküsüyle bitireyim:
Oy dere derin dere, derman ol derdumuze
Allah sabırlar versun, sevduğum ikumuze

Ortada bir animasyon

Haberin Devamı

Bir animasyon meraklısı olarak bu hafta vizyona giren “Gezegen 51”i kaçıramazdım...
Dünyaya gelen uzaylılar klişesini tersine çevirip, uzaylılara giden dünyalı üzerine kurulu bir hikaye.
1950’leri yaşayan uzaylıların gezegenine giden dünyalı astronotun başına gelenleri anlatıyor.
Kesti mi film beni?
Hayır.
Çocukları memnun edecek kadar çocuk değil, büyükleri tatmin edecek kadar büyük değil film.
Tam iki arada bir derede...
Taş toplayan robot Wall-E’nin neredeyse aynısı.
Ama uzay filmleri klişelerine, ET’ye, Singin’in the Rain’e, Alien’e yapılan göndermelere bayıldım.
Bir de havada uçan, yuvarlak hatlı eski model Volkswagen minibüse...
Heyecanlandırmaz ama sıkılmadan izlersiniz “Gezegen 51”i...

Halk konserlerine dikkat

Haberin Devamı

Korkunç bir durum...
Neredeyse şehit haberlerini takip edemez hale geldik, cenazeler kalkarken bir başka saldırı haberi geliyor.
Hakkari, İstanbul, Diyarbakır...
Gencecik çocuklar daha toprağa verilmeden, bir diğerinin bedeni düşüyor toprağa...Kahredici ama her şeye rağmen eve kapanmaktan yana değilim ben.
Tüm konserleri iptal edelim, festivaller dursun, etkinlikler iptal olsun, kabuğumuza mı çekilelim?
Terör örgütünün de istediği bu zaten. Koca bir toplumu sindirmek.
Ama bu süreçte şirketler, organizatörler meydanlarda yapılan bedava halk konserlerini yeniden gözden geçirmeli. Bu konserlerde güvenliği sağlamak hepsinden daha zor. Valilikler, kolay hedef haline gelecek halk konserlerinde kılı kırk yarmalı...

Bölgeyi bilen muhabir

Haberin Devamı

Önce şivesine takıldım, kulağımı tırmaladığını düşündüm. Sonra baktım, Güneydoğu’dan en doyurucu bilgileri o veriyor.
Bölgeyi avucunun içi gibi biliyor, terör örgütünü tanıyor, bölgenin dinamiklerine hakim.
Her gece Kanal D Haber’de izlediğimiz DHA muhabiri Ferit Aslan’dan bahsediyorum.
Belli ki orada doğup büyümüş... Terör örgütünden bahsederken “Pe Ke Ke” dediği için eleştiriliyor şu sıralar. Bana kalırsa terör örgütünün değil, bölgenin ağzıyla konuştuğu için bunu yapıyor.
Klişelere takılmayın, ne dediğine kulak verin.
Ben öyle yaptıktan sonra kararımı verdim; Ferit Aslan iyi muhabirlik yapıyor.

Yazarın Tüm Yazıları