Danny Glover, Boss için Türkiye aleyhine çalıştı

Mahsun Kırmızıgül’ün New York’ta Beş Minare filminin kadrosuna ünlü oyuncu Danny Glover’ı kattığını yazıyor herkes...

Haberin Devamı

Medyanın da balık hafızalı olduğuna kesin karar verdim.
Bakıyorum Danny Glover’ın Boss kampanyasını yazan var mı diye...
Yok!
Glover’ın gözden düşmüş olduğunu yazıp, Mahsun’la kafa bulanlar bile var ama Danny Glover’ın daha üç ay önce Türkiye’ye taşınmaya karar veren Hugo Boss firması hakkında ağır bir kampanya yürüttüğünden kimse bahsetmiyor.
Mahsun eleştirilecekse bu yüzden eleştirilmeli.
Amerika’da maliyetler yüksek olduğu için fabrikasını Türkiye’ye taşımaya karar veren Hugo Boss için sokaklara dökülmüştü Danny Glover.
“Fabrika Türkiye’ye gitmesin” diye gösteriler yaptı.
Hatta Oscar töreni öncesinde aktörlere “Oscar’da Hugo Boss smokin giymeyin” diye çağrıda bulundu.
Bununla da kalmadı, Hugo Boss fabrikasını ziyaret etti, çalışanlara destek verdi.
Sonra ne oldu biliyor musunuz?
İş büyüdü, Ohio eyalet yönetimi devreye girdi. Eyalet fonu ‘fabrikayı kapatırsan sendeki paramı çekerim’ tehdidinde bulunup, Hugo Boss’u köşeye sıkıştırdı.
Hugo Boss kararını ertelemek zorunda kaldı.
Bunu yapan da Danny Glover’dan başkası değil.
Hugo Boss’un Türkiye’ye gelmesini engelleyen oyuncuya Türk yapımcıları ise ödül gibi bir teklifte bulunuyorlar.
New York’ta Beş Minare filminde rol veriyorlar.
Dünyada Yahudi lobisi, Ermeni lobisinin gücünden bahsediyoruz ya, Türk lobisinin hiç olmadığının da bir kanıtıdır bu.
Bizim yerimizde başka hangi ülke olsa Danny Glover’a bu rolü vermezdi...
Mahsun ise Türkiye’ye fabrikanın gelmesine engel olan Danny Glover’a yüzbinlerce dolar ödeyecek.
Danny Glover vazgeçilmez bir oyuncu değil.
Onun ayarında onlarca oyuncu var Hollywood’da...
Sırf bu yüzden kararını gözden geçirmeli Mahsun, Türkiye aleyhine çalışmış bir oyuncuya o rolü vermemeli.x

Mesut mu Türk, Marsel mi?

Haberin Devamı

Mesut Özil’i Alman Milli Takımı’nı tercih ettiği için Türk saymayanlar, Marsel İlhan’ı ne kadar Türk buluyorlar merak ediyorum.
Marsel İlhan teniste bugüne kadar yetişmiş en başarılı Türk sporcu...
Gazeteler öyle diyor.
Elemeleri geçerek Wimbledon’da ana tabloda yarışmaya hak kazanan ilk Türk oldu.
Peki Mesut’u ‘Alman’ diye eleştirenler Marsel’i ‘Türk’ diye göklere çıkararak ikiyüzlülük yapmıyor mu?..
Wimbledon’ın resmi sitesinde Marsel İlhan doğum yeri olarak ‘Samarkand-Uzbekistan’ yazıyor.
Gerçek soyadı Khamdamov...
“İlhan’ı ben buldum, kulağıma hoş geliyordu, hem söylemesi de kolay” diyor. 3-4 yaşlarında devamlı elinde raketiyle oynadığını gören annesi onu 6 yaşında Özbekistan’da spor okuluna yazdırıyor.
Tenis maçlarında top toplayıcılıkla başlıyor, ortaokula giderken profesyonel tenisçi olmaya karar veriyor.
17 yaşına kadar Özbekistan’dan dışarı adım atmıyor.
Annesi bakıyor ki Özbekistan’ın kısıtlı imkanlarıyla gelişemeyecek Marsel, kolundan tuttuğu gibi 2004’te İstanbul-Kartal’a, akrabalarının yanına getiriyor.
Taç Spor’da oynamaya başlıyor, kulüp başkanı Mahmut Naibi Türk vatandaşlığına geçirmek için iki yıl uğraşıyor.
2006’da başarıyor.
Aynı yıl Türkiye’de katıldığı ilk turnuvada bütün Türk tenisçileri yeniyor, Türkiye’nin 1 numarası oluyor.
şimdi 4 yıldır Türk olan Marsel, Wimbledon’a katılan ilk Türk diye gurur veriyor herkese...
Annesi-babası Türk olan Mesut Özil’e ise Alman Milli Takımı’nı seçti diye ‘Türk değil’ yaftası yapıştırılıyor.
Peki dürüstçe yanıt verin şimdi; sizce Mesut mu Türk, Marsel mi?..
Benim bu soruya yanıtım çok net; ikisi de...
Çünkü kendini kim Türk hissediyorsa o Türk’tür benim için...

Yazarın Tüm Yazıları