Burası Adana...

THE NORTH SHIELD’E LÜKS MEKAN MUAMELESİ

Haberin Devamı

Türkiye’de -çoğunluğu havalimanlarında olmak üzere- 18 şubesi bulunan ünlü ıngiliz pub zinciri The North Shield, Adanalı tarafından Lucca muamelesi görüyor!
Hani normal, sıradan bir pub iken, The North Shield burada önemli bir sosyalleşme merkezine dönüşmüş.

Nasıl mı? şöyle ki: Bir cumartesi gecesi Ziyapaşa üzerindeki North’dayım.

Bir baktım, lüks arabalar yanaşıyor birer birer.

Süsüne, giyimine düşkün Adana gençliği arabasını valeye teslim ediyor, sonra da rezervasyonlu masasına doğru ilerlemeye başlıyor.

Hem içerisi hem de dışarısı kalabalık North’da.

Geceye buradan akıyor Adana gençliği. Doğum günlerini burada yapıyor.

Öyle ki en son Ali Sabancı bile doğum gününü burada kutlamış.

KADIN KADINA EĞLENCE

Bir de Seyhan baraj gölünün kenarındaki Park Zirve adlı eğlence kompleksinde The North Shield var.

Orası da benzer şekilde “lüks mekan” muamelesi görüyor. Kapıda badigartlarla karşılanıyorsunuz, filan...

Her iki North’da dikkatimi çeken esas nokta şu: Üçer-beşerli gruplar halinde kadınlar baş başa eğleniyor. Bu iyi bir şey, çünkü her Anadolu kentinde maalesef zor rastlanır bir durum bu.

Malum, bazı yerlerde ya hiç dışarı çıkmıyor kadınlar ya da “erkeksiz” adım atmıyorlar mekanlara...  

Tıpkı North Shield gibi buluşma noktası olan bir kafe daha var. O da Kıpkırmızı. Bir tarafı canlı müzik mekanı bir tarafı kafe olan Kıpkırmızı, çok katlı Adana apartmanlarının arasına sıkışıp kalmış bir yer.

Eğer Adana’da geleneksel tatlardan uzakta bir yemek istiyorsanız, Kıpkırmızı’nın yemekleri gayet uygun, yeri gelmişken tavsiye edeyim...

ADANA’NIN REINA’SI: LAVA

Her şehirde gittim, ama bir tek pavyonuyla meşhur Adana’da pavyona gitmedim! Oysa Afrodit Pavyon’dan herkes bahsediyordu.

Bana göre Adana’nın sürekli pavyonla anılıyor olması artık haksızlık.

Adana’daki son gecemde Lava adlı mekana gidince ve orada arka arkaya “yeni Adana gençleri”yle tanışınca kesinlikle buna karar verdim.

Evet, bu gençlerin çoğunluğu belli bir kesimden.

Yurtdışında ya da ıstanbul’da okumuş, daha sonra ailesinin isteğiyle tekrar Adana’ya dönmüşler.

Burada ya aile şirketinin başına geçmişler ya da iş kurmuşlar.

Hepsi giyimine/süsüne düşkün.

Mekanlara giderken, düğüne gider gibi giyiniyorlar. Özenip bezenerek...

Eğlenmeyi seviyorlar. Adana’da daha çok bar açılsın istiyorlar.

Lava, onları şimdilik kurtaran bir “ada” niteliğinde.

Çünkü DJ müziği var. Yabancı da çalıyor, ansızın Demet Akalın da...

Mekan şık, ıstanbul’daki benzerleri gibi.

Hatta açık hava barıyla kendinizi Çeşme’deymiş gibi hissetmeniz bile olası.

Ve işte yeni Adana gençliği aynı zamanda “Gossip Girl” dizisindeki gibi ilişkiler yaşıyor.

Bir genç gelip aniden kulağıma, “Ben şu kızla şöyle bir şey yaşıyorum” diyor; aşk entrikalarından bahsediyor şehvetle.

ADANA GECE HAYATINA DAİR DİĞER ŞEYLER

Cazara, Adanalılar’ın geceyi sonlandırdıkları bir diğer popüler mekan.

Bu sıradan barın girişinde hayli katı kurallar var.

Mesela beni gezdiren Adanalı arkadaşımı, pantolunu “eşofmana benziyor” diye içeri almadılar.

Bu arada Cazara’nın solisti daldan dala atlayan performansıyla ünlü.

Serdar Ortaç şarkısı söyledikten beş dakika sonra bir Cranberries şarkısı patlatabiliyor.

GECE SONUNDA ŞIRDAN!

Gecenin sonunda nasıl ıstanbullu dürüm döner/ıslak hamburger ya da ızmirli kumru filan yer, Adanalı da şırdan yiyor! Nedir şırdan?

İneğin midesinin bölümlerinden biri! Önce içi temizleniyor şırdanın.

Sonra da baharatlı pirinç doldurulup dikiliyor. Pişirildikten sonra da afiyetle yeniyor. Adanalı arkadaşların ısrarına rağmen yemedim şırdandan!

Hem görüntüsü tuhaf geldi (“yüzen penis mi, ne bu?” dedim, hepsi pis pis baktı) hem de o kadar iç organlarına kadar yiyemem bir hayvanı.

Hele hele gece yarısı...

Yazarın Tüm Yazıları