Şükrü Küçükşahin
Şükrü Küçükşahin
Şükrü KüçükşahinYazarın Tüm Yazıları

Erdoğan pişman ama dere geçildi

‘‘AĞABEY , sen aday olma.’’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TBMM Başkanlığı'na adaylık başvurusunun bitiminden önceki gece, Bülent Arınç'a söylediği sözlerin özeti buydu.

Erdoğan, parti lideri olarak, gece saat 02.00'ye kadar sürdürdüğü görüşmede verdiği bu açık mesaja karşın, ‘ağabeyi’ni vazgeçiremediğini anlamıştı.

Ancak, daha yoluna başında, böylesi zor bir durumla karşı karşıya bırakılacağını hiç düşünmemişti.

Hem de AKP Başkanlık Divanı'nda, TBMM Başkanlığı için Vecdi Gönül adı üzerinde uzlaşılmış; kendisi de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le yaptığı ilk görüşmede bunu ifade etmiş ve Sezer'den olumlu yankı almıştı.

İNADINI BİLİYORDU

Ortaya çıkan tabloya üzülmüştü, ama Arınç da buydu.

Yumuşak yüzünün altında sert bir kimliği gizliydi. Meydan okumayı seviyordu.

Başbakanlık beklentisinin gerçekleşmeyeceğini anlamıştı. O zaman Meclis Başkanlığı ondan başka kimsenin hakkı olamazdı.

‘‘Her yere kendi gücümle geldim’’ dediğinde Erdoğan'a meydan okuyarak bunu demek istemişti. ‘‘İnadına adayım’’ derken de Erdoğan'a, ‘‘Sen de beni engelleyemezsin’’ mesajı göndermişti.

Erdoğan, mesajları almıyor değildi.

Arınç'a karşı Gönül'ü çıkarıp, seçtirebilirdi. Ama çok zorlanacağını biliyordu. ‘‘ANAP ve Milli Görüş kökenlilerin yarışı’’ görüntüsü de iktidarı devralmakta olan AKP'de bölünmüşlük izlenimi yaratacaktı.

Erdoğan'ın bunu göze alamadığı ortada.

Arınç, Irak konusunda hükümetten farklı tutum izlediğinde, tezkere oylamasında Cumhurbaşkanı ve CHP ile yakınlaşıp paslaştığında, zamanında karşı çıkmayarak yanlış yaptığını düşünmeye başladı.

Ancak, artık dere geçilmişti.

23 Nisan resepsiyonu tartışmaları yaşandığında pişmanlığını çevresine ‘‘Keşke seçtirmeseydim’’ havasıyla ifade etmeye başladı.

KONGREDE HESAPLAŞMA

Erdoğan,
bu havayı parti tabanına yaymak konusunda ise hálá çekingen.

Çünkü, bir yandan Arınç'ın çıkışlarının tabanda destek bulduğunu düşünüyor, diğer yandan Arınç'ın Milli Görüş tabanını partide tutan en önemli isimlerden biri olduğunu biliyor. Bu nedenlerle, Arınç'a karşı henüz yeterli cesareti gösteremiyor.

Arınç, ‘‘Resepsiyona göğüs dekoltesi açık olanlar bile katıldı. Asıl tehlike budur’’ diye açıklama yaptığında; eşiyle ilgili soru soran bir bayan gazeteci için daha sonra, ‘‘Dövmediğime şükretsin’’ dediğinde AKP'den bir tek eleştirinin bile gelmemesi bunun bir işareti.

Oysa, Erdoğan, işaret verse, Arınç'ı eleştirecek çok AKP'li çıkar.

Bu AKP'lilerin şu tespitte hemfikir olduğu da çok iyi biliniyor:

‘‘Resepsiyonda göğüs dekoltesini fark edebilen Arınç, söz ve davranışı ile kıyafetin ‘asıl tehlike' olabileceğini kabul etmiş oldu. Böylece birilerinin de türbanı asıl tehlike görmesine haklılık kazandırdı.’’

Aynı AKP’liler, Milli Görüş'ün partideki ağırlığını, gün geçtikçe daha fazla hissediyorlar. Zaman zaman Erdoğan'ın bile buna engel olamadığını düşünüyorlar. AKP Meclis grubu seçimleri buna örnek gösteriliyor.

Erdoğan'ın danışmanı Egemen Bağış'ın, geçen hafta, 170 AKP'li milletvekiline rağmen Türk-ABD Dostluk Grubu Başkanlığı yarışında CHP'li Abdülkadir Ateş'e 40-26 yenilmesi de, liberallere, ‘‘AKP'de yaşam hakkı bulamayacağız’’ işareti veriyor, rahatsızlık yaratıyor.

Milli Görüşçü olmayan AKP'lilerin umudu Erdoğan'ın bu tabloyu görmesi.

Bu umut da en fazla sonbahardaki AKP kongresine kadar sürecek gibi.
Yazarın Tüm Yazıları