Sınıfı geçtiler

BEŞİKTAŞ dün yalnız Elazığspor değil, Nouma maçını da kazandı. Burada alacağı bir beraberlik bile seyircisi açısından takıma sıkıntı yaratacaktı.

Beşiktaş Kulübü öyle bir noktada öyle bir beklemediği olayla karşı karşıya kaldı ki, hem sonuçta doğru iş yaptı, hem de bundan sonra herkesin eline pimi çekilmiş bombayı bıraktı. Artık hiçbir kulüp başkanı seyircisi, teknik direktörü, futbolcusu için sakın ahlak dersi vermeye kalkmasın. Kim bundan sonra ahlaksızlık ve terbiyesizlik yaparsa kamuoyu vicdanında rezil olacaktır. Helal olsun Serdar Bilgili'ye ve Beşiktaş yönetimine.

Bu maça çıkarken bu bombalı fitil Beşiktaş takımının elindeydi. Futbolcuların ilk yarıdaki inanılmaz tuhaflığını ben bu olaya bağlıyorum. Ve dikkat edin, takımı bu halden tutup çekip çıkaranlar yerli oyuncular değil, yabancılar oldu. Önce sahneye Zago çıktı, sonra Ronaldo, sonra da Cordoba. Onların hayat görüşü, yaşantısı ve felsefesi bizim gibi değil. Daha katı olabiliyorlar. Dün maçı kurtaran, koparan adam Zago idi. Golü attığı için değil, mücadelesinden dolayı. İkinci iyi mücadele eden adam Tayfur'du. Uzun zamandır onu böyle görmedim. Çünkü neden? Beşiktaş ileride Sergen-Ahmet ikilisi ve hemen arkasında Pancu ile başladı. Hiçbirisi Elazığ hücumlarında rakibi kovalamadılar. Ahmet Yıldırım ve İbrahim fazla kenarda kaldı. Kaan Dobra da 40 kilometre süratle oynadı. Ve o kocaman alan Giunti ile Tayfur'un üstüne bindi.

Doğrusunu yaptı

Beşiktaş için zor olan bir nokta da, Elazığspor'un maçı berabere bitirmeyi hesaplamasıydı. Golü yiyene kadar siyah beyazlıların üzerine gitmediler. Ve işin bir başka ilginç yanı, daha 30. dakikadan itibaren kalecileri dahil vakit geçirmeye başladılar. Yedikleri gol, yine bir vakit geçirme bahanesiyle gelen ve kendi oyuncularını oyundan düşüren Meszaros sayesinde oldu. Pozisyona dikkatle baktım, hiçbir şey yoktu. Serdar Tatlı da yemedi bu olayı, oyunu da kesmedi. Elazığ defansı, bir yandan orta yapacak mı diye Ahmet Dursun'a, bir taraftan da hakemi kesip yerdeki Meszaros'a bakıyorlardı. Zago hiçbir şeye bakmadı, kafayı yapıştırdı. İşte bundan sonra bence Lucescu sahneye çıkıp doğrusunu yaptı. Sergen'i oyundan alıp Yasin'i sokunca en ileri uçta Ahmet'i bırakıp Tümer'i biraz daha ileri çekince bu sefer bütün topları siyah beyazlılar topladı. Ama bu sefer de Beşiktaş'ta bencillik başladı. Tümer, özellikle Ahmet ve Yasin. Biraz zamanlaması iyi topları araya sokabilseler, fark 3'e çıkardı.

Beşiktaş takımı bu kadar acemice ofsayt taktiği uygulayan Elazığ defansının arasında çok sayıda ofsayta düşüyorsa, pes doğrusu. Kaan Dobra'nın penaltı pozisyonu bana inandırıcı gelmedi. Demek ki, Serdar'a da gelmemiş.
Yazarın Tüm Yazıları