Tasl’ak...

İki avukat lokantaya girmiş, karşılıklı oturmuş, çantalarından birer sandviç çıkarıp, yemeye başlamış... Garson gelmiş tabii, “Özür dilerim ama, burası lokanta, kendi sandviçlerinizi yiyemezsiniz” demiş...

Avukatlar “pardon” diyerek, sandviçlerini değiş tokuş etmişler!
*
Bunların hukuka bakışı bu.
*
Neymiş efendim, tasl’ak hazırlamışlar... Cumhurbaşkanı, 45 yaşını doldurmuş ve üniversite mezunu “herhangi iki kişi”yi Anayasa Mahkemesi’ne üye olarak atayabilecekmiş.
*
Cüppeli Ahmet olsun mesela...
Yaşı tutar.
Medrese diploması var.
“Ulemaya soralım” kısmına o bakar, gayet adaletli olur.
*
Jet Fadıl olsun.
Geciken adalet, adalet değildir...
Jet gibi geçer.
*
Zahid Akman olsun.
Şaban Dişli olsun.
Bu dönemin kanaat önderidir...
Ali Dibo olsun.
*
Kevın Kostnır olsun.
Aurelio gibi Türk yapalım...
A’nayasa milli olsun.
*
Sanatçı açılımında, “Kendini bu ülkenin sahibi gibi görenler, ateist, kafatasçı, elit... Hükümet istifa diyorlar, Genelkurmay Başkanı niye istifa etmiyor? Cunta anayasası kaldırılsın. Saçını öne tarayanlar bu ülke hakkında konuşamaz mı? Bu nasıl bir faşizanca yaklaşımdır?” diyen şarkıcı Nihat Doğan olsun... (Ama maalesef, yaşı ve eğitimi tutmuyor. Bu sefer olmasa bile, bi dahaki sefere “diploma şartı” kaldırılsın, Nihat Doğan da olsun.)
*
Haydar Dümen olsun.
Anayasa Mahkemesi, devletin “organ”ıdır neticede... Ve, bu
organımızın sağlıklı çalışmadığını öne sürüp, bazısına “sert”, bazısına “yumuşak” davrandığını iddia ettiklerine göre, doktor kontrolünde olmasında yarar vardır, fırsat bu fırsattır.
*
Bir üyeyi AB seçsin.
Öbürü, Fehmi Koru, Mehmet Barlas, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Mehmet Ali Birand olsun.
Sırayla 2’şer ay 2’şer ay...
“Döne döne” yapsınlar.
*
Cemil İpekçi olsun.
Gerçi bıyıkları badem değildir ama, iyi terzidir... THY koltuklarını nasıl diktiyse, bedenimize oturmadığı
halde zorla giydirilmeye çalışılan Anayasa’yı haydi haydi diker.
*
Profesör Arif Verimli olsun.
*
Eminim, değerli hocam “Niye beni bu işe karıştırdın” diye sitem edecektir ama, ciddiyim...
Hukuki değil, ağır bir psikolojik durumla karşı karşıyayız çünkü.
Yazarın Tüm Yazıları