Ergezen istifa etse Başbakan rahatsız olmaz

Başbakan, bu telefon görüşmesinin ardından Genişletilmiş Meclis Toplantısı'na katılmak üzere Ankara Sanayi Odası'na gitti.

Konuşmasından önce, kısa bir süre, ASO'nun VİP odasında ağırlandı.

Çayını yudumlarken bazı işadamları, Bayındırlık Bakanı'nın sözlerinin yarattığı şaşkınlığı dile getirdiler.

Erdoğan, kendilerine hak verdi; ‘‘Biraz önce kendisiyle konuştum. Çok yanlış konuşmuş; bu hatadır. Şimdi yapacağım konuşmada da bunu açık açık söyleyeceğim’’ dedi. Bu sözler üzerine ASO Başkanı Zafer Çağlayan arkadaşlarına, ‘üstüne gitmeyelim’ mesajı verince, işadamları sert eleştiriden vazgeçti.

AKP'LİLER SÖYLÜYOR

Ergezen'in sözleri, yatırım bütçesi tamamen kısıldığı için içeride iş yapamayan, gözlerini Irak'a diken ve bu amaçla ABD'li firmalarla ön temasları bile tamamlamış olan Türk işadamları için büyük bir hayal kırıklığı, moral bozukluğu yaratmıştı.

Müteahhit bürolarında konuşulan tek konu Ergezen olmuştu. ASO yönetimi de bu rahatsızlıktan haberdardı. Konu bu nedenle gündeme geldi; ama Erdoğan'ın konuşması bile Irak'ta iş arayan işadamlarını tam olarak rahatlatmadı.

Irak pazarı için hazırlık yapan bir müteahhidin bize, ‘‘Başbakan, Ergezen'in söylediklerinin dikkate alınmamasını söyledi. O zaman bu bakan o görevde kalmamalı’’ demesi de bunun bir örneği.

Bu müteahhidin sözleri, aslında Erdoğan'ın da pek itiraz edeceği cinsten değil gibi.

‘‘Ergezen, istifa yolunu seçse Başbakan bundan hiç rahatsızlık duymaz’’ diyen AKP'liler çok. Bu AKP'lilere göre, Başbakan Erdoğan'ın kabine dışında görmek istediği isimlerden biri de Ergezen.

Ancak Erdoğan, partisinin bütünlüğünü korumayı her şeyin önünde tuttuğu için, bu gibi konularda oldukça dikkatli ve biraz da ürkek.

Bazı AKP kurmaylarının, tezkere oylaması sırasında kendisine yaptığı ‘‘30-40 kişinin gitmesini göze almalıyız’’ tavsiyesine katılsa, bir kalemde çizeceği çok isim olur; ama bunun kolay bir operasyon olacağına inanmıyor.

GÜL'ÜN ETKİSİ GÜÇLÜ

Zorluğun da en çok Abdullah Gül eksenli olacağını biliyor. Neden böyle olduğunu da AKP'yi yakından tanıyan bir işadamının bakışıyla şöyle özetlemek mümkün:

‘‘AKP'ye RP ve FP'den gelen milletvekilleri Erdoğan'dan çok Gül'ün etkisinde. Onunla yıllardır yakın birliktelikleri var. Bu grup başka isimlerin eklenmesiyle 80 civarında bir sayıya ulaşıyor. Erdoğan'ın kadrosu ise yeni bir kadro ve AKP'nin büyük çoğunluğunu oluşturuyor. Buna rağmen Erdoğan, RP-FP'den gelenleri kaybetmek istemiyor. AKP treni tek vagonlu değil ve vagonlarından biri onların. Trenin lokomotifi ise Erdoğan. Lokomotif henüz treni kendi gücüyle yürüttüğünün yeterince hissettirmiyor. En çok da Gül'ü küstürmek, kırmak istemiyor. Gül de bunu biliyor. Ergezen'i telefonla arayıp sitem eden ikinci isim olması da bundan. Gül, bu telefonla Ergezen'e, ‘‘Beni Erdoğan karşısında güç durumda bıraktın’’ demiş oldu. AKP'de lokomotifiyle vagonları arasında bir süre daha böyle uyumsuzluklar görmeye devam edecek. Sonucu ise şimdiden kestiremeyiz.’’

Benzetmeyi beğenen AKP'liler, lokomotifin bir iki ay içinde hızını artıracağını savunarak, bu hıza dayanamayanların trenden ineceğini veya yolcu koltuğuna döneceğini belirtiyorlar.

Anlaşılan, bu isimlerden birinin Ergezen olması da onları şaşırtmayacak.