Köprüden düştüler

BU yorum, televizyondan seyredilerek yazıldı. Beşiktaş, sezon başı takım olarak futbol oynayan, birbirine yardım eden futbolculardan kurulu aynı heyecanı duyan, aynı üzüntüyü çeken bir görüntüdeydi.

Ama bu Beşiktaş, son zamanlarda Sergen'in oynayacağı futbola endeksli hale gelmişti. Yani Sergen'in kayığında gitmeye başladı. Sergen sezon başı yoktu, şimdi var.

Malatya-Beşiktaş maçında, yani benim canlı olarak, çıplak gözle şahit olduğum bir olayı aktarmak istiyorum. Sergen, fkikik golünü attıktan sonra, kenara doğru koştu. Ben, onun Lucescu'ya gittiğini sandım. Lucecu da Sergen'in kendisine doğru geldiğini hissedince, ellerini kollarını açtı. Ama o Sergen, Lucescu'yu diskalifiye etti ve menajer Sinan Engin'e gitti. Bu bir fotoğraf. Sonra dönüyorum, Beşiktaş takımı daha şampiyon olmamış, onun mücadelesini veriyor. Yıldırım Demirören ve Hüsnü Güreli arasında bir mücadele var. Bu artık gazete sütunlarına bile yansıyor.

Şimdi artık namağlup denen psikolojik baskı da bitti. Beşiktaş hala Sergen'in kayığında mı gidecek? Lucescu mu, Sinan Engin mi, yoksa takım ruhu mu etkili olacak? Bakın, G.Saray kötü oynadığı deplasman maçlarını kazanabiliyor. Ama Beşiktaş kötü oynadığı iki deplasmanda beraberlik alıp, dün akşam oynadığında mağlup oluyor.

Böyle gitmez

Saffet'
in yaptığı gol vuruşunda, iki Diyarbakırlı, bir Beşiktaşlı var televizyon karesinde. O zaman senin şampiyonluktaki iddian şüpheye girer. Diyarbakırspor Teknik Direktörü Ümit Kayıhan diyor ki: ‘‘Antrenman yapamayan çocuklar, Beşiktaş'ı yendiler.’’ Bu demektir ki, Beşiktaş, antrenmanları yalandan yaptı. Dün Beşiktaş, sırat köprüsünden geçiyordu Diyarbakır'da. Bu sırat köprüsünde Sergen yoktu. Onun üstüne binip geçtiler birkaç maçı. Bu sefer kendi başlarına sırat köprüsünden düştüler. Bundan sonra ne olur? Bundan sonra daha deniz görülmeden başkanlık kavgası yapan şahıslara, daha şampiyon olunmadan, o şampiyonluk düdüğü çalmadan top oynamaya çalışan futbolculara -üç gün önce Almanya'ya giden, ondan sonra gelip sahaya çıkan İlhan Mansız gibi- en ufak darbede iki seksen, bir doksan yere uzanan Ahmet Dursun gibi oyuncularla şampiyon olunmayacağını, tahmin ediyorum Beşiktaşlılar anlamıştır.

Hakem Bülent Demirlek, çok dürüst bir maç yönetti. Zago'nun atılmasını gerektiren dirseğini göremedi. Kaleci Şenol'un, korner atmaya hazırlanan Pancu'ya yaptığı harekette gösterdiği sarı kart doğru. Diyarbakır'ın attığı gol ofsayt değil.

Lucescu, iyi gittiği zaman hakemlerden hiç bahsetmiyor. Ama biraz sallandı mı, hakeme çok konuşuyor. Bakın, futbolda bir olay vardır. Kazandığın zaman hakeme konuşursan kabul ederim. Ama kazandığında ‘‘ben’’, kaybettiğinde ‘‘hakem’’ dersen kabul edemem.
Yazarın Tüm Yazıları