Yanlış kartlar

DİSİPLİN Kurulu Hasan Şaş'a ve Evren'e birer maç ceza verdi. İkinci sarı karttan kırmızı gören bir oyuncu, bir maç oynamaz.

Ama Hasan Şaş ile Evren'e hakem Mustafa Çulcu direkt kırmızı gösterdi. Yani, bu iki futbolcunun hakemin yorumuna göre, en az ikişer maç oynamaması gerekir. Fakat Disiplin Kurulu çok doğru bir karar ile iki futbolcuya, birer maç ceza verdi. Bu demektir ki, ey Mustafa Çulcu, senin gösterdiğin kartlar yanlış.

Peki acaba Mustafa Çulcu'ya gözlemciler kaç puan verdi? Bakın soruları sorduğunuz zaman, işin ne kadar ters olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

Turkcell bir centilmenlik ödülü veriyor. Kamuoyuna soruyor. Mesela küfür eden Serhat'ın ağzını kapatıp, atılmamasını sağlayan Arif'e ödül verilsin diyor. Serhat, o maçta ne yapmış, Xavier'in baldırına basmış. Yani kesin kırmızı kart. Ama hakem onu atmamış. Şimdi aslında Arif'e ödül mü vermek lazım, yoksa futbol federasyonu kararıyla Serhat'a ceza mı?

Hiç birisi verilmiyor. Belki Arif'e ödül verilebilir. Ama o günden sonra Selçuk Dereli'ye devamlı maç veriliyor. Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki. Hemen aklıma gelmişken iki tane daha vereyim. Türkiye'deki hakemler biraz hakem olsalar, Beşiktaşlı Zago, G.Saraylı Bülent, F.Bahçeli Johnson üç maçta bir ceza alıp, üçer maç oynamazlar.

Var mı itiraz eden?


Hani şeffaflık

GALATASARAY
'da borç ne kadar? Bu seneki takımın maliyeti ne kadar? Şöyle bir kabaca araştırma yaptım, borcun 90 milyon dolar civarında olduğu ve bu seneki takımın da futbolculara yapılacak ödemeler ve bu yapılan transferlerle beraber 28-30 milyon dolar olduğu söyleniyor.

Fatih Terim, yayında Ahmet Çakır'a borcun onun dediği kadar olmadığını söylüyor. Ama ne kadar olduğunu söylemiyor. Bunların konuşulması ve bilinmesi lazım.

Peki, Fenerbahçe'de durum ne? Borç ne kadar, yöneticiler TV gelirlerine ve stat gelirlerine temlik koydular mı? Bakın bu soruyu tekrar soruyorum, yöneticiler takımın gelirlerine temlik koydular mı?

Bilinmiyor... Hani şeffat olacaktık. Ne oldu? Yani kulüpten ayrıldığın zaman mı bunlar konuşulacak? Şu yazdığım tarihi unutmayın, bu konuda ilerde bu tarih tekrar kullanılacak.


Risk almak gerekli


ŞENOL Güneş, beyanat veriyor, ‘‘Keşke Hakan'ı önceden oyuna alsaydım’’ diyor. Aynı Şenol Güneş, Dünya Kupası'nda Hakan'ı oyundan erken almamakla dünyaya rezil etti. İlhan'ı oyuna geç almakla bu futbolcuyu kullanamadı.

Dönün bakın, İngiliz Milli Takım Teknik Direktörü Ericson, kovulma pahasına, 17 yaşındaki oyuncuyu risk alarak oynattı ve kazandı. Artık bu futbolcu 10 yıl İngiliz milli takımına hizmet edecek. Bana böyle teknik direktör lazım. Senin elinde İbrahim var, Tuncay var, Ümit Karan var ve sen hala daha ağlıyorsun. Veya yapsaydımla, yapabilseydimle vakit geçiriyorsun.

Ama dikkat et, Slovakya maçı çok önemli. Ve affı olmayan bir maç. Allah muhafaza.



Geliyorum

diyen tehlike

BODRUM
Havalimanı'na indim. Meydanın personel müdürüymüş, bir arkadaş yanıma yanaştı. Dedi ki, Malatya- Beşiktaş maçında gösterdiğiniz görüntüler, önümüzdeki yıl oynanacak Beşiktaş- Malatya maçında Beşiktaş seyircisini tahrik etmeyecek mi? Daha büyük olaylar çıkmayacak mı?

Arkadaşlar, bizim gösterdiğimiz görüntüler, olayların yüzde 5'i. Yalnız ben en az 20 kişi gördüm, suratı kafası dağılan. Yazık, üç tane trafik polisi vardı, Beşiktaşlıların arasında onlar da sopa yediler. Yumruktan daha büyük binlerce taş iki taraf arasında gitti geldi. Hatta bir ara stadın içine, sonra top yekün karşı taarruz olarak dışarı atıldı. İki seyirci arasındaki emniyet mesafesini ayarlayamayan güvenlik güçleri sayesinde olaylar büyüdü.

İngiltere'ye gittiğimiz milli maçta, İngiliz polisi Manchester ve civarında oturan bütün Türklerin evlerini teker teker arayarak, ‘‘Eğer maça gitmek istiyorsanız, Arena meydanına saat 16.30'da gelin’’ diye çağrı yaptı. Bizim büyük Milletvekillerimiz dahil, herkes bu alana geldi. 60'tan fazla otobüs, belki de 100'den fazla araba konvoy halinde stada gittik. Eskortlar eşliğinde gittik. Ve bir tek olay olmadan maç bitti. Olayları çıktıktan sonra bastırmak iş değil. Çıkmadan önlem almak iştir. Maalesef aynı polisimiz gibi, bizim hakemlerimiz de ikinci şıkkı yapıyorlar.

Tehlike hemen gelmez, bazen geliyorum der ve öyle gelir.

Aynalı oda !

F.BAHÇE
yönetiminden bazıları dikkat ediyorum, hala maçlardan sonra hakeme sallıyor. Bu yönetim özellikle hiç kimseye sallamasın. Onlara bir tavsiyem, yönetim kurulu toplantılarını her tarafı ayna olan (Tavan ve taban dahil) odalarda yapsınlar. Hem birbirlerinin ne yaptığını daha iyi görürler, kim masanın altından otomatik olarak gazetecilere mesaj geçiyor görülür, hem de zaman zaman birbirlerinin yüz ifadelerini görürler. İşte F.Bahçe o zaman kurtulur.

Şunu söylemiyorlar... ‘‘Yahu kardeşim, benim içerdeki maçıma Serdar Tatlı'yı veriyorsunuz, niye benim rakiplerim Beşiktaş'ın ve Galatasaray'ın içerdeki maçlarına aynı hakemi ısrarla kullanmıyorsunuz.’’ İşte o zaman haklı olacaklar. Çünkü hakem tayinleri şampiyonluğa giden takımların önemli kilometre taşlarıdır. İçeriye kendine göre, dışarıya deplasmana rakibe göre hakem tayin ettirme gücün var ise şampiyonluk şansın artar. Ama tabii ki, golü de hakem atacak değil. Takımın biraz kımıldayacak.
Yazarın Tüm Yazıları