Eurovision'u müzikle bağdaştıramıyorum

Güncelleme Tarihi:

Eurovisionu müzikle bağdaştıramıyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2010 00:00

Son albümü “Benim Adım Orman”la hayranlarının yüzünü güldüren Şebnem Ferah, konuk olduğu MTV Exclusive programında Eurovision’u müzikle bağdaştırmadığını ve bu konuda kendisiyle çatıştığını söyledi.

Haberin Devamı

ŞEBNEM FERAH FOTOĞRAFLARI 

Genel yargı, yeni albümünün öncekilere oranla daha sakin olduğu yönünde. Bir dinginlik söz konusu mu hakikaten?

Ben ilk yargıların zaman zaman eksik kalabileceğine inananlardanım. Bu albümün içinde çok dingin bir iki tane parça var. Ama buna ek olarak “Mahalle” gibi, “Merhaba” gibi benden duymaya alışkın oldukları tansiyonda parçalara da yer verdim. Bu aslında her türlü şarkıya ev sahipliği yapan bir albüm oldu. Yani ne dingin diye özetleyebilirim ne de çok sert olduğunu söyleyebilirim.
 
Albümü eline aldığında sen ne hissediyorsun? Müzikal yolculuğunda nerede duruyor “Benim Adım Orman”?

- Son çalışmam olduğu için benimle bu albüm arasında hâlâ çok derin bir bağ var. Uzaktan bakmama engel olacak kadar... Stüdyoda uzun vakitler geçirdiğinizde o parçaların neredeyse organlarına kadar hakim olursunuz. Yani normal kulakla dinleyebilmeniz için biraz vakte ihtiyaç olur. Ama müzikal yolculuğumun tatlı bir yerinde duracağını hissediyorum.

KONSER DVD’SİNİ REKOR KIRMAK İÇİN ÇIKARMADIM    

Kendi şarkılarını yapıyorsun ve senin hikayen bir yerde senden çıkıp bizlerin hayatına giriyor. Peki kendine sakladığın şarkıların, hikayelerin var mı? 


- Kendime sakladığım demeyelim de... Ben parçaları belirlerken bir albüme girecek mi yoksa girmeyecek mi diye bakıyorum. Kendi evimde kaydettiğim sistemde ertesi gün tekrar dinlerken bana bir gün önceki kadar etkileyici geliyorsa, o şarkı, üstünde çok fazla düşünmeden, tartmadan albüme giriyor. Ama eğer etkilenmiyorsam, o zaman girmiyor.

İlk albümden bu yana çok zaman geçti ve hep kendi şarkılarını söyledin. şarkı yapma yetisi geliştirilebilir bir şey mi?

- Ne yeni albümleri öncekilerle kıyaslarım, ne de yeni şarkıları eskileriyle... Fakat büyüyorsunuz, gelişiyorsunuz, değişiyorsunuz, etrafınızdaki koşullar değişiyor. Hâl böyleyken her parçayı, her albümü kendi döneminin koşullarında değerlendirmeyi tercih ediyorum. Kendinizi eğitmeye, geliştirmeye, müzik anlamında kendinizi genişletmeye çalışan bir tarafınız varsa bir müzisyen olarak, elbette yeni bir şeyler öğreniyorsunuz ve bunlar da yaptıklarınıza yansıyordur.

Bundan önceki albümden bu yana yaklaşık dört yıl geçti. Arada da çok güzel bir DVD çıkardın. Türkiye’nin en çok satan Türkçe konser DVD’si oldu. Tekrar böyle bir işe soyunur musun? Kendi rekorunu da egale etmen gerekiyor...

- Estağfurullah, o benim herhangi bir rekor ya da iddia ile yaptığım bir iş değildi. ıleride akustik bir konserimi de aynı şekilde piyasaya sürmek istiyorum. Konser kaydı olarak planlarım arasında ilk o var.

YURTDIŞINA AÇILMAK İÇİN ORALARDA YAŞAMAN GEREK

Hiç “Pılımı pırtımı toplayıp yurtdışına gideyim, İngilizce albümler yapayım” dediğin oluyor mu?


- Kim sadece ulusal sınırlar içerinde kalmak ister ya da kim bu sınırları genişletmek istemez? Ama bunu yapmak için de orada yaşamak gerek. Bir iki yıl hiçbir şey düşünmeden yaşayıp, gerçekten orada insanların nelere güldüklerini, nelere ağladıklarını öğrenmelisiniz. Özellikle söz yazan biriyseniz bunun gerekli olduğunu düşünüyorum. Oysa yaşımız ilerledikçe sorumluluklarımız artıyor, kendimize dair bazı bağlılıklarımız olabiliyor.

Eurovision için yıllardır ismin geçiyor, hayranların bunu çok istiyor, ama tam olarak senin cevabını bilmiyoruz. İşin aslı astarı nedir?

- Şimdi iki tarafı var bu konunun... ısminiz geçtiğinde garip bir şekilde “Acaba yapmalı mıyım?” diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Açıkçası bunun için geçmiş yıllarda aldığım bir teklif de oldu zaten. O zaman hem takvimim pek müsait değildi hem de düşünmeye ihtiyacım vardı. Sanırım sorun Eurovision’u müzikle o veya bu şekilde pek bağdaştıramamamla ilgili... Bir taraftan buradaki müzikseveri memnun etmeyi istiyor, diğer yandan kendimle çatışıyordum. O yüzden teklifi kabul edemedim. Henüz müzikal yolculuğuna profesyonel olarak adım atmamış birçok genç müzisyen arkadaşımız var ve aslında genel olarak bu yarışmanın o arkadaşlar arasında yapılması gerek. Ben bunun daha doğru olduğunu düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!