Aydınlar Kürt sorununda çıkış yolunu gösteriyor

“DTP’nin kapatılması, 25 yıldır süren kanlı çatışmanın durması ve silahların susması umudunun sona ermesi tehlikesini güçlendiriyor. Toplumun, yaraları uzun süre sarılamayacak daha büyük bir çatışmaya sürüklenmesi riski önümüzde duruyor. Bu kritik eşikte en çok ihtiyaç duyacağımız şey, şiddeti kararlılıkla reddederek, demokratik siyaset alanında ve TBMM içinde barışçı bir çözüm bulabilmek için çaba harcama kararlılığıdır.”

Ardından, şu çağrıya yer veriliyor:

“Barışı, eşitliği, kardeşliği ve Kürt sorununun parlamentoda çözülmesi gerektiğini savunan insanlar olarak, öncelikle hükümeti ve TBMM’yi, istifa edeceklerini açıklamış olmalarına rağmen Kürt siyasal temsilcilerini, sorunların siyaset ve demokrasi çerçevesinde çözülebilmesi için hızla harekete geçmeye çağırıyoruz.”

ÇÖZÜM BAZEN ÇOK YAKINDA OLABİLİR

Bildirinin altında, Türkiye’nin önde gelen bir grup sivil toplum kuruluşu ve kitle örgütü ile bazı tanınmış aydınların imzaları yer alıyor. Toplam 24 imzanın çoğu siyasi duruş olarak solda konumlanmış isimler.

Bazen içinden çıkılması imkânsız gibi gözüken durumlara girildiğinde ve karamsarlık her şeyin üzerine çöktüğünde mucizevi çözümlere umut bağlanır.

Bazı durumlarda da tıkanıklığı aşmak için kapsamlı stratejilere, detaylı reçetelere ihtiyaç duyulur ve bunlar detaylı, uzun metinler halinde ifade edilir.

Oysa aydınların bildirisi hiç de böyle uzun, karmaşık bir yol haritası göstermiyor. Topu topu iki paragraflık bir metin bu. Ancak bu iki paragraf, Türkiye’nin mevcut krizi aşması için gerekli olan çözüm parametrelerini çok yalın ama aynı zamanda çok kuvvetli bir şekilde tarif ediyor.

Parametreler yeteri kadar açık. Ülke bir iç çatışmanın girdabı içine doğru sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Böyle kritik bir noktada şiddet kararlılıkla dışlanmalı, sorun siyaset ve demokrasi zemininde ele alınmalıdır. Nokta...

Bildiri, özetle TBMM’nin adresini gösteriyor.

KÜRT SİYASİ HAREKETİNE DÜŞEN GÖREV

Metinde, hükümete de önemli mesajlar gidiyor. Örneğin, DTP’lilerin istifadan caydırılması ve siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıracak yasal düzenlemelerin ivedilikle TBMM’den geçirilmesi hemen akla gelen adımlar.

Ama bu bildiriyle asıl mesajın gönderildiği muhatap, bildirideki ifadesiyle “Kürt siyasi temsilcileri”, yani kapatılan DTP’nin milletvekilleri, üyeleri, Kürt aydınları...

Burada parlamentodan çekilme restine karşı önemli bir uyarı da var. DTP’lilerin parlamento zemininden çekilmeleri geriye tek zemin olarak terörü bırakacaktır. Aydınlar, tam bu noktada Kürt siyasi temsilcilerine terörü dışlamaları, şiddet yöntemiyle aralarına artık kalın bir duvar çekmeleri mesajını veriyor.

Geçmişte sistemin eleştiri oklarını üstüne çekme pahasına Kürt sorununa siyasi çözüm bulunmasını savunan, Kürtlerin kültürel haklarının tanınmasını talep eden ve muhtelif şekillerde bu tutumun bedelini ödeyen aydınlar, bugün Kürt siyasi hareketine bu beklentileri iletme hakkına sahipler.

Gelinen kritik yol ayrımında, Kürt siyasi hareketinin önemli bir karar alması gerekiyor. Bir eliyle zeytin dalını tutup, diğer eliyle de silahı işaret edip sonuç almaya çalışma yönteminin demokrasi dilinde yeri yok.

Bildiriyi imzalayanlar: Yazar Adalet Ağaoğlu, Prof. Ahmet İnsel, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, gazeteci Aydın Engin, Prof. Ayşe Erzan, Prof. Baskın Oran, Prof. Burhan Şenatalar, Prof. Erol Katırcıoğlu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Fevzi Gümüş, Prof. Fuat Keyman, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Gencay Gürsoy, SHP Genel Başkanı Hüseyin Ergün, Prof. Mithat Sancar, Prof. Murat Belge, Tarih Vakfı Başkanı Orhan Silier, Sivil Toplum Yöneticisi Osman Kavala, yazar Oya Baydar, yazar Ömer Laçiner, KESK Başkanı Sami Evren, Prof. Seyfettin Gürsel, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, yazar Tarhan Erdem, Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç.