Misafir sanatçı

DAKİKA 38... Bir Kocaeli hücumunda top, terse dönüyor. Top, Galatasaray orta alanına doğru gelirken, Hüseyin, Bülent'e bir yumruk-tokat karışımı hareket yapıyor ama vurmuyor.

Bu, tribünden de belli oluyor. Bülent'ten bir çığlık, yani Galatasaray kaptanından. Yerde çırpınıyor, yüzünü tutarak. Arada bir de sağ elmacık kemiğine elini götürerek, kırıldı mı diye kan arıyor. Bu sırada hakem, yardımcısına bakıyor ve ondan 'devam' işareti alıyor. Fakat Mondragon'la Hakan Ünsal, 30 metreye çıkıp, Hüseyin'i kıstırıyorlar ve oyun duruyor. Olaylar yatışıyor, Hakan Ünsal'a sarı kart. Peki, hakem haklı olarak bir de Mondragon'a sarı kart verse ne olacak, haftaya Fenerbahçe maçında yok. Aslında hakemin, oyun durduktan sonra hakemi aldatmaktan dolayı Bülent'e de sarı kart göstermesi gerekir. Centilmenliğe aykırı hareketten dolayı Hüseyin'e de...

Eğer Galatasaray takımı bu tip hareketlere sığınarak, haksız yere rakip eksilterek hedefe varacaksa, vah Türk futbolunun haline. Tabii şu mantık her zaman geçerli ise; ‘‘Başarı için herşey mübahtır.’’

Gereksiz korku

Bu sene Galatasaray'ın kötü oynayarak kazandığı kaçıncı maçı, artık sayısını unuttum. ‘‘Fatih Terim, hücumu seven, baskıyı seven bir teknik direktör’’ derdik. Bırakın bunları yapmayı, Galatasaray'ın fizik gücü de yetersiz. Öyle gözüküyor. Ve bu sene rakipleri gereksiz yere Galatasaray'dan korkuyorlar. Tamamen psikolojik.

Orta alanda Batista, gerekeni yapıyor. İleride Lukunku, mübarek sanki hava indirme birliği. O zaman G.Saray'a geleceğine, Irak Savaşı'na gitseydi. Havadan top gelecek, arkadaşlarına indirecek. Topla buluşmak için orta alana gidiyor. Alıyor, veriyor, hücumda yok. Revivo, aynı F.Bahçe'deki gibi misafir sanatçı. Ne defansta var, ne hücumda. Frikik olacak, vuracak. Xavier'i Lazarov 'Miki Fare' gibi yaptı. Hani kayak yarışları vardır ya slalom, Xavier'i öyle geçiyordu.

Güvenç, 1-0 geriye düştükten sonra takımına normal futbol oynatmaya başladı. Futbolcular da karşılarındaki rakiplerinin ne olduğunu o zaman anladılar.

Kadayıf, çorba farkı

Bu yıl şu maça kadar Galatasaray'ın topladığı puanlar, oynadığı futbolun karşılığı değil. Ama hala sarı kırmızılılar ‘‘Biz iyiyiz’’ diyorlarsa, o da ayrı bir konu.

Hakem, görünürde büyük hata yapmadı, sakindi. Ama, mesela 54'üncü dakikada Ahmet Arslaner'e bir kart gösterdi, rakibi ittiği için. Peki aynı hareketi bir daha yapsa kırmızı mı olacak? Bu tip sarılar önce ufak hata gibi geliyor ama, ilerleyen dakikalarda hakemlerin başına büyük işler açıyor. Futbol oynamayan ama ismi büyük olan Galatasaray'ın, Fener'in peşine düşmüş gidiyoruz. Bu maçtan iki saat önce bir Gençlerbirliği-Trabzon maçı seyrettim, maç bitmesin istedim. Birisi kaymaklı ekmek kadayıfıydı, Kocaeli-Galatasaray maçı Allah suyuna tuzsuz yavan çorba.
Yazarın Tüm Yazıları