ABD’li iki otoriteden Erdoğan’a uyarılar

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ne zaman New York’a ayak bassa, davetlerini hiçbir zaman geri çevirmeyip muhakkak programına dahil ettiği yerlerden biri CFR, yani Council on Foreign Relations’dır. (Dış İlişkiler Konseyi)

Haberin Devamı

Böyle davranmakta yerden göğe haklıdır Başbakan Erdoğan. Çünkü bu kuruluş, dış politika alanında ABD’nin en saygın araştırma ve düşünce üretim merkezlerinden biridir ve dünyada büyük itibar görür.

ABRAMOWITZ VE BARKEY İMZA ATINCA

* Erdoğan’ın hem Ocak 2004, hem de Eylül 2005 New York ziyaretlerini izlerken, 68’inci Sokak’la 5’inci Cadde’nin hemen köşesindeki CFR’da nasıl kırmızı halı protokolüyle karşılandığına bizzat tanıklık etmiş bir gazeteciyim. Bu kuruluşun iki ayda bir çıkan Foreign Affairs adında çok prestijli bir dış politika dergisi vardır. İşte bu derginin kasım/aralık sayısında Türkiye hakkında çok önemli bir makale yayımlandı.

* Bu makaleyi kaleme alan şahıslar, Türk kamuoyunun bildiği iki önemli şahsiyet: ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz ve Leigh Üniversitesi öğretim üyelerinden İstanbul doğumlu Prof. Henry Barkey.

Haberin Devamı

Her ikisi de Türkiye’yi yakından izleyen, Washington’da Türkiye tartışmalarında belli ölçülerde söz sahibi olan isimler. Türkiye’deki sisteme eleştirel bir bakışa sahip olan her iki ismin de makalelerinde adını “AKP” diye kısalttıkları iktidar partisi hakkında bugüne dek bir önyargı taşımadıklarını, hatta bu partiye belli bir sempati ile baktıklarını da söyleyebiliriz.

İSLAMCI GEÇMİŞİNDEN KOPAMADI MI?

* Abramowitz ve Barkey’nin “Türkiye’yi Dönüştürenler” başlıklı sekiz sayfalık makalesi, son zamanlarda Türkiye’deki hükümetin gidişatı hakkında Batı dünyasında yayımlanmış en ilginç metinlerden biri olarak değerlendirilebilir. Bunun nedeni, makalenin bir taraftan hükümetin attığı bir dizi adımı olumlu bulup desteklerken, diğer taraftan bazı başlıklarda ise hükümetin riskli, tehlikeli yönelişlere girdiğini belirterek belirgin bir nesnelliği yansıtıyor olması.

Bu yazının sınırları içinde bu sekiz sayfayı özetleyebilmek kuşkusuz mümkün değil, ancak şu başlıkların altını çizebiliriz.

* Makalede, daha giriş paragrafında hükümetin siyasi değişim ve AB hedefini hayata geçirme yeteneğinin zayıflamakta olduğu belirtildikten sonra şu soruya dikkat çekiliyor: “Temel soru şudur: Ülkenin en güçlü partisi İslami geçmişinin ve taban seçmeninin kültürel açıdan muhafazakâr yönelişlerinden kendisini kurtarıp kurtaramayacağıdır.”Aslında pek çok alanda hükümete artı puan veriyor Abramowitz ve Barkey. Ermenistan ve Kürt açılımları, yeni Kuzey Irak politikası bunlar arasında sayılabilir.Ortadoğu konusunda ise genel olarak yapılan işlerin tanıtımının ve retoriğin somut icraatın önüne geçtiği izlenimi oldukça eleştirel ifadelerle kayda geçiriliyor.

Haberin Devamı

AKP HÜKÜMETİ BATI’DAN UZAKLAŞIYOR

* Hükümet açısından daha düşündürücü olanı, dış politika alanındaki bazı inisiyatiflerin “can sıkıcı” bulunarak açıkça “sakarlık” olarak nitelendirilmesi. Hangi adımlar mı? Abramowitz ve Barkey şöyle sıralamışlar:

“Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı’nı azarlarken, hakkında savaş suçlusu olarak iddianame düzenlenmiş olan Sudan Cumhurbaşkanı’nı ağırlamakta bir sorun görülmemesi, Erdoğan’ın İran’da itiraz kaldırır bir seçimden sonra Venezüella Cumhurbaşkanı Hugo Chavez ile birlikte Ahmedinejad’ı kutlayan az sayıda lider arasında yer alması, kendisini hedef alan Ermeni soykırımı suçlamalarına karşı çıkarken Çin hükümetini soykırımla suçlaması, NATO Genel Sekreteri seçiminde İslami hassasiyetlerin liberal demokratik değerlerin üstünde tutulması... Makalede dış politika alanında getirilen en önemli eleştiri, hükümetin Batı ile her geçen gün artan bir uyumsuzluk içinde adım atıyor olması...

Haberin Devamı

* Abramowitz-Barkey ikilisi, Erdoğan hükümetini ayrıca liberal demokrasiden uzak buluyor: “Hem hükümet hem de muhalefet hukukun üstünlüğü konusunda kendilerini eğitmekte başarısız oldu. Son zamanlardaki basını hedef alan gaddarca önlemler de ülkede alttan alta hâkim olan kuvvetli hoşgörüsüzlük eğilimlerinin (illiberal penchant) bir göstergesidir.”

* Yanlış anlaşılmasın, bunları ben söylemiyorum, Büyükelçi Abramowitz ile Prof. Barkey söylüyor...

 

Yazarın Tüm Yazıları