"Uçak alçaktan uçuyordu"

Güncelleme Tarihi:

Uçak alçaktan uçuyordu
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 13, 2003 18:16

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Diyarbakır'daki kazada uçağın, "alçalma planındaki minimum alçalma irtifasının altında uçtuğunu" söyledi. "Bu bir kaza nedenidir" diyen Yıldırım, pilotaj hatası demek için erken olduğunu kaydetti.

Haberin Devamı

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 8 Ocak 2003 tarihinde Diyarbakır'da düşen, Türk Hava Yolları'na (THY) ait RJ-100 tipi uçağın kokpit ses kayıt cihazının (CVR) dinlenmesi sonucunda, pilotun, uçağın bulunduğu pozisyon hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadığının anlaşıldığını söyledi.

Yıldırım, ''Uçak minimum alçalma irtifasına gelmesine rağmen, pistin pilotlar tarafından görülmediği ve uçuş ekibi tarafından herhangi bir radar yardımı talep edilmediği belirlenmiştir'' dedi.

Yıldırım, Devlet Limalar ve Hava Meydanları İnşaatı (DLH) Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda, kazayla ilgili olarak hazırlanan ön rapor konusunda açıklamalarda bulundu.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun ''Sivil Hava Aracı Kazaları'' başlıklı ikinci bölümünün, kazaların soruşturulması ve gerekli önlemlerin alınması konularında Ulaştırma Bakanlığı'na görev verdiğini belirten Yıldırım, şöyle konuştu:

''Söz konusu kanun doÄŸrultusunda yayınlanmış olan Sivil Hava Araç Kazaları SoruÅŸturma YönetmeliÄŸi, kazaların teknik soruÅŸturulma esaslarını belirlemektedir. Ayrıca, tahkikat çalışmalarının, ülkemizinde üyesi olduÄŸu Uluslararası Sivil Havacılık TeÅŸkilatı (ICAO) tarafından aynı konu ile ilgili olarak belirlenen standartların yer aldığı kaza kırım dokümanı Annex Ek 13'e uygun yapılması, uluslararası kurallar gereÄŸidir. Ek 13'e göre, uçağın tasarım ve imalatçı kuruluÅŸlarının baÄŸlı bulunduÄŸu ülkenin kaza kırım tahkikat otoritesinin de tahkikat çalışmalarına katılma hakkı bulunmaktadır.Â

Bu kapsamda, İngiltere Kaza Tahkikat Bürosu'ndan ekipler de kazanın ardından, Ulaştırma Bakanlığı'nın tahkikat ekibiyle birlikte çalışmaya katılmışlardır.''

RJ-100 tipi uçakların, ilk olarak 22 Temmuz 1993'te THY bünyesindehizmete girdiğini hatırlatan Yıldırım, halen THY filosunda, kaza yapan uçak haricinde RJ tipinde toplam 11 adet uçak bulunduğunu bildirdi.

Kazanın oluş sebebinin tam ve doğru olarak tespit edilebilmesi için çok önemli olan uçuş kayıt veri cihazı (FDR) ile kokpit ses kayıtcihazının (CVR) bulunarak bunların değerlendirilmesine yönelik çalışmalara başlandığını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

''CVR, tahkikat heyeti üyelerinden ikisinin gözetiminde, THY teknik atölyelerinde dinlenmek üzere açılmış ve ilk dinleme sonucunda yapılan deÄŸerlendirmede, pilotun, uçağın bulunduÄŸu pozisyon hakkında tam olarak bilgi sahibi olmadığı anlaşılmıştır. CVR üzerinde daha detaylı araÅŸtırmalara devam edilmektedir. FDR'nin deÄŸerlendirilmesi çalışmalarına da 14 Ocak 2003 tarihi itibariyle baÅŸlanacaktır.Â

Adli konulardaki çalışmalar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ile işbirliği içinde sürdürülmüştür. Vefat eden 75 yolcu ve mürettebattan 60'ı ailelerine teslim edilirken, 8'i yabancı 15 yolcunun kimlik tespit çalışmalarına esas olmak üzere DNA testleri sonuçlarının 1 hafta içinde alınması beklenmektedir. 5 yaralı yolcudan4'ünün tedavisi, Diyarbakır'da, birisinin ise İstanbul'da devam etmekte olup sağlık durumları her geçen gün daha da iyileşmektedir.''

ELDE EDÄ°LEN BULGULAR

Hava trafik kontrol ünitesi ile uçak arasındaki konuşma kayıtlarının dinlendiğini de belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu konuşmalardan, uçağın minimum alçalma irtifasına gelmesine rağmen pistin pilotlar tarafından görülmediği ve uçuş ekibi tarafından herhangi bir radar yardımı talep edilmediği anlaşılmaktadır. Enkaz üzerinde yapılan çalışmalarda, kazanın oluşuna sebep olabilecek teknik bulgular araştırılmıştır. Önemli parçaların her birinin çeşitli açılardan fotoğrafları çekilmiş, enkaz bölgesi detaylı olarak krokilendirilmiş ve kanıt teşkil edebilecek deliller toplanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, kaza mahallindeki olaya ışık tutacak mahiyetteki parçalar koruma altına alınmıştır. Bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen gerçek bulgular şöyledir: Uçağın yaklaşma paterninin (güzergah) altında bulunan ve pist seviyesinin altındaki Zogo Deresi'nin hemen bitimindeki araziye istem dışı vurması sonucu kaza meydana gelmiştir. Uçağın, alçalma planındaki minimum alçalma irtifasının altında uçtuğu anlaşılmıştır. Havaalanı içindeki genel meteorolojik şartların uçuş operasyonu için uygun olarak rapor edilmesine rağmen, alçalma paterninin son kısmında ve kazanın olduğu Zogo bölgesinde lokal yoğun sis yaşanmış olup, bu sis, değişkenlik arz etmiştir. 8 Ocak 2003 günü, saat 19.50'deki meteorolojik rapora göre, havaalanındaki genel görüş mesafesi, 3500 metredir.''

Söz konusu 3 bulgunun, dünyadaki kaza kırım olaylarının önemli biryüzdesini oluşturan ve kısaca CFIT (Controlled Flight İnto Terrain-Kontrollü Uçuşlar Esnasında Arazi Üzerinde Oluşan Kazalar) olarak bilinen kazalar konusu üzerinde yoğunlaşma ihtiyacını doğurduğunu belirten Yıldırım, ''Bu tip kazalar üzerinde yoğunlaşıp gerekli düzenlemelerin yapılması sağlanacaktır'' diye konuştu.

Yıldırım, bu kapsamda, kaza kırım tahkikat heyeti tarafından insanfaktörü, organizasyonel faktörler, uçak ve teçhizatı, çevresel faktörler, diğer altyapı faktörleri konusunda geniş çaplı araştırma veincelemelerin sürdürüldüğünü söyledi.

Nihai kaza raporunun hazırlanmasının uzun zaman alacağını ifade eden Yıldırım, Ulaştırma Bakanlığı olarak bunun en kısa sürede tamamlanması için bütün imkanları seferber edeceklerini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!