Bahane aramayın

MAÇI tribünden izliyorsunuz, bütün toplar Göztepelilere gidiyor. Zannediyorsunuz ki, Göztepe daha fazla futbolcuyla mücadele ediyor.

Hücum eder gibi gözüken takım F.Bahçe. Ama top hep Göztepe'yi seviyor. Acaba seviyor mu yoksa Göztepeli futbolcular topa doğru daha fazla mı hareket ediyorlar? F.Bahçelilere göre daha önce mi ona sahip oluyorlar? Veya durdukları yeri daha mı iyi biliyorlar? Veya sahayı F.Bahçeli futbolculara göre daha mı iyi parselliyorlar? Bu saydıklarımın hepsini Göztepeli futbolcular yaptı.

Oğuz, ileride bir tek Serhat'ı bırakmış. Arkada beş kişi, ortada beş kişi. Göztepe de ileride bir kişiyle oynuyor. Yanına bazen ikinci adamı sokuyor. Ama bu Göztepeli bir oyuncuyu tutan dört Fenerbahçeli var. Hiç risk almak istemeyen ve geri geri kaçan, bu kadar geniş alanda bir takım hem top kapıp, hem hücum etmeye kalkarsa gücü yetmez. Rapaiç, uzun zamandır F.Bahçe takımında oynamıyor. Hep kenarda. Ama dün gece ayakta kalan birkaç futbolcudan biri. Ve rakibe etkili olmak isteyen tek futbolcu. O zaman ortada bir sakatlık var. En önemlisi de F.Bahçe aynı anda düşünen ve hareket eden bir takım değil. Herkes kopuk.

Bir tek Johnson

Göztepe bir tane yüzde yüz pozisyon kaçırdı. Belki de Oğuz kurtardı. Ama Göztepe, F.Bahçe'ye göre daha bir takımdı. Maçın son yarım saatinde Göztepe kapandı. Nasıl delersin? Hava hakimiyeti ile. Bir tek oyuncun var, o da Johnson. F.Bahçe zaman zaman topu kenarlara taşıyıp, orta yapmak istiyor. Bu ortaları yapsa, kim topa vuracak. F.Bahçe'nin gol atmak için iki şansı var. Bir karambol, bir de verkaç ile şut. Rakip de oraya kalabalık girince o şansı da kayboluyor.

Maça başlamadan tribünlerin tam dolmaması, seyircinin takımına şüphe ile bakmasını gösteriyor. Ne olacağını onlar da kestiremiyorlar, kararsızlar. Zaten Fener için de en büyük tehlike bu. Bütün futbolcular çizginin kenarında ısınıyor. Onlar da pek ısınmıyorlar ya, yalandan şöyle bir geriniyorlar. Ama Steviç tek başına yedek kulübesinde oturuyor. O, padişahın son temsilcisi. Teknik direktör, hele hele F.Bahçe'ye olmuşsan rüzgarın ilk gününde hissedilmeli. Daha birinci günden ince hesap yaparsan, üçüncü günde yok olursun. Oğuz'un artık hiçbir şekilde bahane üretmeye hakkı yok. Çünkü yanında bir yardımcı antrenör de yok.

‘‘Tamam’’ demekle olmaz

Kaleci iki tane iyi kurtarış yaptı. Ama rakipten gelen topu tutup oyuna sokacakken ayağı ile vurdu. Hala rahat değil. Bundan sonra da Fatih ona kızınca, ‘‘tamam’’ diyor. Bu işler ‘‘tamam’’ demekle olmaz.

Seyirci Ceyhun'u dışarıya davet etti. Oğuz da bu davete hemen uydu. Hiç olmazsa o anda o değişikliği yapma. Veya daha evvel yap. Sanki seyircinin isteğini kıramazmış havasına girdi.

Göztepe aman aman futbol oynamadı. Ama iyi mücadele ettiler. Her şeyden önce birbirine yardımcı oldular. Ve bu Göztepe ligin iyi takımlarından değil. Artı bir de maddi olarak sıkıntıdalar. Şu gözüküyor ki, F.Bahçe bu seneyi böyle bitirecek. F.Bahçe'nin bir teknik direktörden önce iyi bir takım kaptanına ihtiyacı var. Ama bu kaptan yalnız kaptanlık pazubandını takıp, sahada hakemle el sıkışacak kaptan olmayacak. F.Bahçeliler için bu sene de gene ahlarla vahlarla geçeceğe benziyor. Allah onlara sabır versin.

Hakem Hamza Mısır, cesaretli bir maç yönetti. Bence tek hatası vardı; Fener defansının ceza alanı ön çizgisi üzerinde yaptığı hareketi, çizginin dışına taşıdı. Belki de göremedi. Pozisyon çizgi üzerindeydi. Yani penaltıydı.
Yazarın Tüm Yazıları