Bravo lucescu

’’ Futbolda macera yoktur. Lucescu, takımını Ali Sami Yen'de, Galatasaray karşısında Kiev'e göre oynattı. Futbolda hep hücum yoktur. Rakibe göre planlarsın oyunu. Hedef başarıdır. İyi futbol mutlaka olacak. Ama Türkiye'de hala, ‘‘Hücum’’ diyenler var. Futbolda hücum da, defans da aynı orandadır. Yalnız hücum, yalnız defans diye bir şey olamaz.

Beşiktaş, nasıl istiyorsa öyle oynadı. Rakibini de ona zorladı. Herkesin, özellikle Beşiktaşlı taraftarların bir korkusu vardı. ‘‘Biz son anda kaybederiz’’ diyorlardı. ‘‘Yaparız, yaparız, boşa gider’’ diye düşünüyorlardı. Lucescu çok iyi bir taktisyen. Ve düzgün bir teknik direktör. Belki, ‘‘Adamcağız, köylü’’ ama şu bir gerçek. Adam eski bir futbolcuydu, iyi bir teknik direktör, düzgün bir insan.

İkiz kardeş

Önce Denizli, sonra Beşiktaş. Denizli'nin yaptığı Beşiktaş'ın yaptığından da büyük. Türkiye'de ilk ve tek tel örgü olmayan stadın şehrinin insanları bu coşkuyu yaşadılar. Beşiktaş'ta bu sene iyi gidiyor. Karınca gibi. Herkes kükrüyor, bağırıp çağırıyor. O santim santim yürüyor.

Romanın sonu nasıl bitecek ben de merak ediyorum. İtalyan hakem mükemmel bir maç yönetti. Ronaldo- Zago ikiz kardeş oldular. Önlerindeki Tayfur ve Yasin de öyle. Sergen tam sahneye çıkmadı, assolist rolünü biraz eksik oynadı. Lucescu da ona 20- 25 dakika fazla kıyak yaptı. Ama şu bir gerçek, bu Lucescu, Beşiktaş ile tam bir uyum sağladı. İyi gidiyorlar. Hem içerde, hem dışarda bravo.

Başarı anahtarı

Siyah beyazlılar yıllarca Avrupa kupalarında korkarak mücadele ettiler. ‘‘Ya elenirsek, ya kaybedersek’’ korkusuyla oynadılar. Ama dün gece şu gözüktü. Beşiktaş büyük hata yapmaz ise Kiev onu eleyemezdi. O gücü de veren bence teknik direktör Lucescu idi. Şu bir gerçek, yönetim önemli ama, teknik adam futbolcuyla aynı düşünebiliyorsa, ve o sıcaklığı yaşayabiliyorsa, başarı gelebiliyor.

Hava soğuktu ama siyah beyazlılar, yöneticisi, futbolcusu ve teknik adamıyla bu sıcaklığı yaşayabiliyordu. Onlara bravo.