En unutulmaz 20 kırkbeşlik

Güncelleme Tarihi:

En unutulmaz 20 kırkbeşlik
Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2009 00:00

Altmışlı ve yetmişli yılların şarkıları, o kadar popüler hale geldi ki, müzik piyasasında en az yeni şarkılar kadar yer tutmaya başladı. Genç müzisyenler de onları dinliyor, yeniden yorumluyor, hangi kuşaktan olursa olsun bütün müzikseverlerin "tuttuğu" bir eski şarkı muhakkak var. Bu hafta 20 kişiye, "favori 45’liğiniz hangisi" diye sorduk.

Sorduklarımızdan 10’u müzisyen. Aralarında yeni kuşak popçular ve Türk halk müziği, klasik Batı müziği, caz, rock gibi alanlarda adını duyurmuş olanlar var. Diğer 10’u ise, eski 45’liklere olan merakları ve ilgileriyle tanınan müzikseverlerden oluşuyor. Bazıları, favori şarkısını hemen söyledi çünkü o şarkıyla ilgili unutulmaz anıları vardı. Kimileri bir seçim yapmakta bayağı zorlandı çünkü o dönemin neredeyse bütün şarkılarını seviyordu. Bunlar subjektif seçimler bile olsa, ortaya çıkan sonuç, klasikleşmiş şarkıların iyi bir listesi oldu. İki kere adı geçen tek şarkı, Zeki Müren’in söylediği Veda Busesi oldu. Yorumcu olarak Ajda Pekkan’ın adı üç, Erol Evgin ile Barış Manço’nunki ise ikişer kere geçti. Listede sadece Türkçe pop yok, arabesk, Türk sanat müziği ve popçular tarafından yorumlanmış türküler de bulunuyor. Hepsinin tek bir ortak noktası var: Unutulmaz olmaları.

MÜZİSYENLERİN SEÇİMİ

Özlem Tekin: Halhal - Barış Manço

Volkan Konak: Veda Busesi - Zeki Müren

Ferhat Göçer: Günün Birinde - Neşe Karaböcek

Kerem Görsev: Benimle Oynar mısın? - Bülent Ortaçgil

Işın Karaca: Affetmem Asla Seni - Ajda Pekkan

Sabahat Akkiraz: Ağlarsa Anam Ağlar - Üç Hürel

Tuluyhan Uğurlu: Dağlar Dağlar - Barış Manço

Sümer Ezgü: Samanyolu - Berkant

Gülben Ergen: Söyle Canım - Erol Evgin

Murat Boz: Kurşuni Renkler - Sezen Aksu

DAĞLAR DAĞLAR (Tuluyhan Uğurlu)

İlk duyduğumda dört-beş yaşındaydım


Barış Manço, söz ve müziğini yazdığı şarkıyı 1970’de "Dağlar Dağlar 1 / Dağlar Dağlar 2" adlı 45’likte söyledi.

Bu şarkı hit olduğunda dört-beş yaşlarındaydım. Ne anlattığını anlamamış olabilirim ama içindeki Anadolu tınıları, Barış Manço’nun o tertemiz Türkçesi beni etkilemiştir kuşkusuz. Barış Manço ile ölümünden birkaç ay önce karşılaştım. Ben daha yanına gidemeden, kendisi geldi, "Gel benim bestelerimi çalışalım, new age tarzında bir albüm yapmak istiyorum" dedi. Ne yazık ki zaman yetmedi. Onun eserlerini hiç çalmadım. O da türküler ve eski şarkılar hariç kendine ait olmayan bir şey çalmamış, söylememişti. Çünkü "eskileri saygıyla anıp" insanlık için yeni bir şeyler söylemenin önemini bilirdi.

HALHAL (Özlem Tekin)

O kadar sevdim ki rock versiyonunu yaptım


Barış Manço, şarkıyı Nazan Şoray için besteledi. Manço şarkıyı, 1981’de "Eğri Büğrü / Hal Hal" isimli 45’likte söyledi.

Şarkıyı herkes gibi ben de ilk kez Nazan Şoray’dan, büyük ihtimalle de televizyonda dinledim ve çok beğendim. Yanımda kim vardı o sırada, hiç hatırlamıyorum. Nazan Hanım’la da yıllar içinde hiç tanışma fırsatım olmadı. Şarkının albümünü alamamıştım. Zaten ben koleksiyon yapan biri değilim. Ama şarkının bende özel bir yeri var çünkü albümüm çıktığı ilk yıl, konserlerimde rock versiyonunu yapıp seslendirdim. Bugün bile bana "Aşk Herşeyi Affeder mi" adlı o albümümün çıktığı dönemi ve o zamanki heyecanımı hatırlatıyor. Uzun zamandır dinlemediğim ve çalmadığım için şimdi duysam ne hissederim bilmiyorum.

SAMANYOLU (Sümer Ezgü)

Hiç kimse bu şarkıyı Berkant gibi söyleyemedi


Sözleri Teoman Alpay’a müziği Metin Bükey’e ait olarak biliniyordu. Yıllar sonra müziği de Teoman Alpay’ın bestelediği iddiası ortaya atıldı. Berkant’ın söylediği parçanın ilk 45’liği 1966’da çıktı, satılmadı, toplandı. 1968’de "Samanyolu / Özledim Seni" adlı 45’liği Televizyon Plak çıkardı.

Berkant’ın Samanyolu adlı şarkısını dinlerken hala çok keyif alıyorum, bana çocukluğumu hatırlatıyor. İlk kez Berkant’tan radyoda dinlemiştim. Lisedeyken kasedini aldım, hala saklıyorum. Belki de bu yüzden dinlediğimde lise aşkımı ve yeni yetme dönemlerimi hatırlıyorum. Sevginin sonsuz olduğunu, zaman ve mekan tanımadığını anlatan, hem huzur hem heyecan veren bu şarkıyı söyleyen Berkant’la yıllar sonra tanıştım, dünyalar benim oldu. Sonraları pek çok kişi bu şarkıyı yorumladı ama ne yazık ki üzerimde Berkant kadar etki bırakamadılar. Ben de elimden geldiğince bu şarkıyı hala çok severek söylüyorum.

GÜNÜN BİRİNDE (Ferhat Göçer)

Aşk ve sitemi en güzel anlatan şarkı


Ahmet Selçuk İlkan’ın şiiri için bestelenen şarkıyı Neşe Karaböcek 1982’de "Yedi Renk" adlı albümünde söyledi.

Samimi anlatımı ve melodisinin evrenselliği, bu şarkıyı her daim popüler yapıyor. Aşk ve sitemi anlatan en güzel şarkılardan biri. İlk kez tam olarak anlayarak lise yıllarımda dinledim, sonra long play’ini satın aldım. Hala da albümün CD versiyonu var elimde. Neşe Karaböcek’le bir süre önce kendi programımda tanıştım. Şarkıyı sonradan Göksel’den de dinledim ve çok beğendim. Hatta Göksel ile bir konserde birlikte söyledik. Her söylediğimde bana aynı şeyleri hissettiriyor. Günümüzde bile kitleler üzerinde hemen etkisini gösteriyor.

AFFETMEM ASLA SENİ (Işın Karaca)

Kapıkule’ye kadar o kasetleri döndür döndür dinledik

Yıldırım Gürses’in bestelediği şarkıyı 1981’de Ajda Pekkan "Sen Mutlu Ol" adlı long play’de söyledi.

Bilinçli olarak 80’lerde müzik dinlemeye başladığımı düşünürsek, çok da nostaljik sayılmayacak bir şarkı belki. Ancak o döneme ait en sevdiğim şarkı bu. Zamanında herkes söyledi ancak çok beğendiğim iki yorum var: Biri Ferdi Özbeğen biri Ajda Pekkan. Şarkıyı ilk Türkiye’ye gelişimizde keşfetmiştim. Annemlerle Londra’dan yola çıktık, Kapıkule’ye kadar o kasetleri döndüre döndüre dinlemiştim. Türkçe bilmediğim halde ilk ezberlediğim şarkıydı. Çocukluğumun en güzel yol anısıydı. Kaseti de hala durur. Her konserimde hiç sıkılmadan söylerim. Her defasında da aklıma annem gelir. Yıllar sonra Ferdi Özbeğen’le de Ajda Pekkan’la da tanıştım ama bu şarkıya olan aşkımı onlara anlatamadım. Başkalarının yorumundan da dinlemedim. Bu şarkıyı söyleyecek bir şarkıcı olduğunu da sanmıyorum. Hayallerimden biri "Kıskandığım Şarkılar" diye bir proje. Bu şarkıyı söylemek istiyorum.

BENİMLE OYNAR MISIN? (Kerem Görsev)

Bana parasız geçen talebelik yıllarımı hatırlatıyor


Bülent Ortaçgil, sözlerini yazıp bestelediği şarkıyı 1974’te 1 Numara Plakçılık’tan çıkan aynı adlı albümünde söyledi.

Bülent Ortaçgil’in Benimle Oynar mısın? adlı parçası 1974’te piyasaya çıkmıştı. Bana 70’li yılların ortasında konservatuarda öğrenciyken ağabeyimin bir arkadaşı dinletmişti. Hemen Bülent Ortaçgil hayranı olmuştum. Konservatuarda öğrenciyken odamdaki pencereden gökyüzünü seyreder hayaller kurardım, akustik müziğiyle temiz akortlarla çalması bana ilham verirdi. Şimdi şarkı bana puslu kış günlerini, parasız geçen talebelik yıllarımı, çevremdeki bol ağaçlı yeşil arazileri çağırıştırıyor. Albümü hala albüm koleksiyonumda birlikte saklıyorum. Hala çok zevkle, heyecanla, mutlulukla, umutla ve duyguyla dinliyorum.
/images/100/0x0/55ea19a5f018fbb8f86b3fa5


KURŞUNİ RENKLER (Murat Boz)

Ne yazık ki Sezen Aksu hiçbir albümüne koymadı


1980’lerde Sezen Aksu’nun sözlerini yazdı, Onno Tunç besteledi.

Kurşuni Renkler, her dinlediğimde beni çok duygulandırıyor. İlk kez yıllar önce Sezen Aksu’dan dinlediğimde de böyle hissetmiştim. Ama ne yazık ki Sezen Aksu bu şarkıyı hiçbir zaman albümüne koymadı. 1997’de Göksel’in Yollar adlı ilk albümünde vardı, o da güzeldi. Bende özel bir anısı yok ama şarkının efsanesi beni her dinlediğimde çok etkiliyor. Çünkü büyük bir aşkı çağrıştırıyor.

AĞLARSA ANAM AĞLAR (Sabahat Akkiraz)

Pikabın başında sabaha kadar dinlemiştim


Üç Hürel grubu kendisine ait bu şarkıyı 1973’te "Ağlarsa Anam Ağlar / Kara Yazı" adlı 45’likte söyledi.

Son dönemde dinlemeyi sevdiğim nostaljik şarkı Üç Hürel’den "Ağlarsa Anam Ağlar". İlk kez 70’lerde ilkokul öğrencisiyken kardeşim Cemal Akkiraz’la birlikte pikabın başında sabaha kadar dinlemiştik. Hálá yeni yayınlanan albümlerindeki versiyonunu dinlemeye devam ediyorum. Eski plağı da arşivimde. Bu şarkı bana annemi, Ankara’daki mahallemizi, 70’leri ve Anadolu rock’ının fırtınalı yıllarını hatırlatıyor. İlk dinlediğim yıllardaki tadı alıyorum. Hatta bazen tek başıma kaldığımda dinleyip söyleyip hüzünleniyorum. Belki yakında konserlerimde de söylemeye başlarım.

SÖYLE CANIM (Gülben Ergen)

Çiğdem Talu, Melih Kibar, Erol Evgin: Üçünün sihri bu şarkıya sindi


Çiğdem Talu’nun yazdığı Melih Kibar’ın bestelediği şarkıyı Erol Evgin 1980’de Balet Plak’tan çıkan "Söyle Canım / Hep Böyle Kal" adlı 45’likte söyledi.

Her dönem aynı tatla dinlediğim bir şarkıdır bu. İlk kez ortaokul ya da lise yıllarımda dinlemiştim sanırım. Bugün de dinlediğimde hala aşk, neşe, coşku ve tabii Türk filmlerini hatırlatıyor. Hiç kimse söylememiş olsa da, bu şarkının bana söylenmiş olmasını çok isterdim. Erol Evgin’i her gördüğümde bana bu şarkıyı söylemesini isterim. Çünkü her dinlediğimde aşıkmışım, ayaklarım yerden kesilmiş, bana serenatlar yapılıyormuş hissine kapılıyorum. Ama şarkıyı başkalarının söylemesi çok hoşuma gitmiyor. Bilmiyorum söylendi mi, ama ben inanırım ki Çiğdem Talu yazıp Melih Kibar bestelerken, içlerinden Erol Evgin ismi geçti ve bu üçünün sihiri bu şarkıya sindi.

VEDA BUSESİ (Volkan Konak)

Siyah-beyaz fotoğraftaki ilk aşkım geliyor aklıma

Orhan Seyfi Orhon’un "Veda" adlı şiirine 1951’de Yusuf Nalkesen bu şarkıyı yazdı. Zeki Müren’in yorumuyla şöhrete kavuştu.

Son zamanlarda en çok Veda Busesi’ni seviyorum. İlk kez Zeki Müren’den duymuştum. Beni en çok etkileyen yanı, içinde geçen yarım kalmış yaşanmışlıklar. Şarkı bana Trabzon-Maçka’da geçirdiğim lise yıllarımı ve siyah beyaz fotoğraflarımı hatırlatıyor. Dişleriyle Isırdığı kızılcığa doyamadığım siyah-beyaz fotoğraftaki aşkımı, yayla çimeninde unutulmuş ayak izlerimi... İlk dinlediğimde yanımda kimler vardı hatırlamıyorum fakat kalabalık yaşamayı sevdiğim ve dostlarıma çok kıymet verdiğim için mutlaka birileri vardı. Şarkı plak olarak arşivimde mevcut fakat CD kaydını dinlemeyi tercih ediyorum. Ben de sahnede zaman zaman bu şarkıyı söylüyorum ama Zeki Müren’in yorumu dışında bu şarkıyla öne çıkan pek kimse olmadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!