Harita...

O haritayı kaç gündür evirip çevirip bakıyorum; iç kesimler sarı, kıyılar bir çember gibi boydan boya kırmızı.

İç kesimlerdeki sarı boyalı yerler AKP’nin kazandığı illeri gösteriyor, kırmızı kıyılar ise muhalefetin kazandığı yerleri...

Yıllardır bu böyledir; kıyılar kırmızı, içerler sarı...

Türkiye’nin bir türlü alt edilemeyen kara yazgısının, geri kalmışlığının 1/100.000 ölçekli haritasıdır o.

İyi bakın...

*

O harita aynı zamanda; dans haritasıdır...

Kadınlar açısından ise; dayak haritası...

"Aile salonumuz vardır" tabelası asılı çay salonlarını, pastaneleri, lokantaları da gösterir bize...

Enteresan bir haritadır...

Kitap satışlarını da gösterir...

Gazete satışlarını da...

Dergi-mergi okuma haritasıdır...

O; seçerken domateslerini mıncıklayan müşterisine kızmayan manavın bulunduğu yerleri gösteren haritadır.

Haritanın kırmızısı; ramazanda ağzı oynayanların dövülmediği yerleri gösterir... Sarısı; ağzı oynayanların dayak yedikleri yerleri...

Ya da; düğünde oynayan dört erkeğin haritası...

Harita; sevgililerin parkta el ele tutuşmaları ile... El ele tutuşan sevgililerin aile meclis karar ile infaz edilmelerini de gösterir bize...

Bir kadeh şarabın haritasıdır...

Tiyatroların...

Restoranların...

Konserlerin...

Selamlaşmanın da haritası...

Asansörde karşılaştığı komşunun hanımına selam vermeyip suçlu suçlu yere bakan erkek ile, asansörde bir erkekle olmak suçmuş gibi ezilen-sıkılan-mahcup kadının haritasıdır o sarılı-kırmızılı harita...

Vatandaş ile ümmetin...

Tepki
ile tepkisizliğin...

Ses
ile sessizliğin...

Direnme
ile kaderciliğin...

Çırpınış
ile mahkûmiyetin haritasıdır o...

(.......)

İyi bakın:

O bizim haritamızdır...
Yazarın Tüm Yazıları