Piyangodan Rüştü çıktı

Birinci, ikinci ve dördüncü gollerde Rüştü'nün yüzde 100 hatası vardı. Üçüncü golde de defansın.

Yani sarı lacivertlilerin hiçbir şekilde ‘‘ah, vah, hakem’’ deme şansları yok. Atina emniyeti bu maçtan 10 üzerinden 10 puan aldı. Galatasaray ile Fenerbahçe birbirlerini kovalarken, ikisi de Avrupa kupalarında saf dışı kaldılar.

6-0'lık Galatasaray galibiyeti Fenerbahçeliler için çok şey ifade ettiğinden her şeye toz pembe baktılar. Ama o maçta oynadıkları oyun, o skoru yansıtmıyordu. Daha önemlisi o skor, sezon sonuna kadar Lorant'ı Fenerbahçe'nin başında tutacaktı. Dün gece Lorant aynen Galatasaray maçındaki gibi Yusuf'u sol dışta başlattı. Hani o maçtan sonra demişti ya, ‘‘Biz, Galatasaray'ı çok iyi tanıyorduk. Onun için de Yusuf'u hazırladım’’ diye, ama o Galatasaray o gün 2-1'i bulsaydı, Lorant'ın dedikleri tutmayacaktı. Demek ki, Panathinaikos da Galatasaray'ın sisteminde oynuyormuş ki, Yusuf'u gene sol dışta oynattı. Tutmadı, golü atan Tuncay'ı oraya aldı, o da olmadı Tuncay'ı tekrar orta alanın ilerisine, sol tarafa da Ali Güneş'i aldı. O Fenerbahçe ki, ‘‘Benim kadrom çok iyi’’ diyor, 1.5 yıldır sol dışa adam bulamadılar.

Ama merak etmeyin, dün gece Lorant bir başka maden buldu. Daha doğrusu ona bir başka piyango çıktı; Rüştü. Hayrettir, o Rüştü, Fenerbahçe'nin bütün Avrupa kupası maçlarında takıma köstek oldu. Ama aynı Rüştü milli maçlarda kurtarıcı. Bir tuhaflık var. Yalnız hata Lorant'ta mı, hayır. Yusuf diyor ki, ‘‘Ben niye oynayamıyorum? Hakkımı yiyorlar.’’ Bir futbolcu kötü pas verir, topu rakibe atar ama bir futbolcu kötü mücadele edemez. Yusuf bu konuda kendisine hiç soruyor mu acaba? Aynı cümleleri Rapaiç için de kullanabiliriz.

Ortega hiç yoktu

Fenerbahçe'de biraz mücadele edenler vardı... Tuncay, az buçuk Ogün, biraz da Fatih... Girdikten sonra da birazcık Ceyhun. Bakın hep ‘‘biraz’’ diyoruz. Ortega dün gece hiç yok. O'nun da bahanesi olabilir, ‘‘Arkadaşlarım bana yardım etmedi’’ diye. Ama şunu unutmasın, büyük futbolcu, arkadaşlarından yardım dilenmez, arkadaşlarını ateşler.

Dün gece F.Bahçe, teknik direktöründen takımın sol açığına kadar çok kötüydü. Turu haketmediler... Panathinaikos sahaya yayılışıyla, oyun anlayışıyla, mücadelesiyle Fenerbahçe'den çok iyiydi. Teknik direktör değişikliği onlara yaramış. F.Bahçe, oyunun başında Serhat'la hücum faulü yapıyor, rakip defans çarşaflıyordu. Ama arkadaşları ona yardım edemediler ve onların bu zaafını ortaya çıkaramadılar.

Sarı lacivertliler, hücum girişimlerinde rakip defanstan dönen hiçbir topa sahip olamadılar. Panathinaikos hep bu toplarla hücuma çıktı, Fener yarı alanına geldi, ondan sonra sarı lacivertliler hücum ettiler. Sarı lacivertlilerde ayrıca aşırı bir sinirlilik gözlendi. 47'nci dakikada Fatih ofsaytı bozuyor, dönüp karşıdaki yardımcıya fırça atıyor. Hakem, bazı ikili mücadelelerde takdir hakkını evsahibi lehine kullandı, bu tamam. Ama ilk yarıda Johnson ile Fatih'in, rakiplerine yaptıkları kasıtlı hareketlerden dolayı 30 saniye arayla kırmızı kart görmeleri gerekirdi. Bu pozisyonlarda da hakem de onlara pembe baktı.

Bu Lorant'la olmaz

Birinci, ikinci ve dördüncü gollerde Rüştü'nün yüzde 100 hatası vardı. Üçüncü golde de defansın. Yani sarı lacivertlilerin hiçbir şekilde ‘‘ah, vah, hakem’’ deme şansları yok. Atina emniyeti bu maçtan 10 üzerinden 10 puan aldı. Galatasaray ile Fenerbahçe birbirlerini kovalarken, ikisi de Avrupa kupalarında saf dışı kaldılar. Futbol çeneyle oynanmıyor... Ve bu Fenerbahçe, Lorant'la hiçbir yere varamaz. Çünkü O'nun hatalarını ferdi olarak futbolcular bazen kapatıyorlardı, ama Rüştü'de olduğu gibi büyük hatalar yapan oyuncular çıkarsa, Lorant'ın fiyaskoları daha fazla gözüküyor. Bu da şunu gösteriyor ki, Fenerbahçeliler'e 6-0'lık Galatasaray maçı kafi gelmiş. Bu netice yorgan gibi herşeyi örtmüş.
Yazarın Tüm Yazıları