Gelen, gideni aratmasın

SEVGİLİ okuyucularım, bugün siyaset yazılacak son gün. Yarın seçim var. Oyunuzu kime vereceğinizi bir kez daha ve çok iyi düşünün. Türkiye çok kritik günlere gebe.

Yeni oluşacak Meclis'in yapısı bu açıdan önemli.

Gelenlerin, gidenleri aratmasından endişe ediyorum.

Türkiye durup dururken hazırlıksız, altyapısı olmayan bir erken seçime gitti.

Bundan önceki hükümet elbette başarısızdı. Ama şimdi gelmesi muhtemel olan AKP'ye bakıyorum ve ülkemizin hiçbir sorununu çözemeyeceğini görüyorum. Tam tersine, sürekli bir gerginlik yaşanacak ve bu olay ister istemez ekonomiyi de olumsuz yönde etkileyecek.

Ortalıkta bir gölge başbakan ve onun hükümetteki minik kuşları olacak. Örneğin MGK'da konuşulanlar, devletin en gizli bilgileri ve bütün diğer hususlar, devlette ve hükümette hiçbir sıfatı olmayan şahsa anında iletilecek.

O sıfatsız şahıs koskoca ülkeyi perde arkasından yönetmeye kalkışacak.

Böyle bir olaya ilk kez tanık olacağız ve kıyamet kopacak.

***

Sonra ilk iş olarak bütün bürokrasi değişecek. Ortalık allak bullak edilecek. İdari yargıda binlerce dava açılacak. Bu kez yeni iktidarın adamları göreve getirilecek.

Sonra türban konusunu gündeme getirip Türkiye'yi bununla zorlayacaklar.

Batı dünyası ile ilişkilerimiz askıya alınacak.

Hiç kimse zannetmesin ki, yeni gelecek olanlar Türkiye'nin sorunlarına çözüm bulacak.

Seçim meydanlarında size yalan söylediler. Palavra attılar, uyutmaya kalkıştılar.

Bu tutarsız vaatleri aklınızın süzgecinden geçirin. Hiçbirinin mümkün olmadığını göreceksiniz.

Herkese iş, bedava eğitim, bedava sağlık, 250 il, herkese beleş ev, vergiler iniyor, IMF kovuluyor!..

Bunları Türkiye Cumhuriyeti'nin beş kuruşa muhtaç bütçesiyle yapmak mümkün değil. Amerikan Merkez Bankası'nı Türkiye'ye taşısanız, burada şakır şakır dolar bastırsanız, yine yapamazsınız.

***

Bizim insanımız kolay kanıyor. Bir önceki hükümetin başarısızlığı insanımızı başka yerlere yöneltiyor ama sonunu hiç düşünmeden!

Denize düşen yılana sarılmaya çalışıyor.

Türkiye derin bir ve dış borç sarmalı içinde. Sürekli borç ödüyoruz, faiz ödüyoruz. Bütçemiz buralara gidiyor ve yatırım yapılmıyor.

Hangi parti size bu konuda somut ve tutarlı bir çözüm getirdi? Hangisi sizi ikna etti? Laf kalabalığından başka ne dinlediniz?

Şunu iyi biliniz: Gelecek iktidarın işi çok zor. Bu iş öyle palavra sıkılarak çözülmez.

Bunca soruna hiç değilse bir de devletle gerilim yaratacak din sömürücülerini eklemekten kaçınalım.

Bu işin şakası yok. Sonra hep birlikte altında kalıp eziliriz.

***

Türk milleti bu seçimde çok önemli bir karar verecek. Öyle ya, bizde ‘‘demokrasi’’ var! Tarikatlar, cemaatler, aşiretler, emir kumanda zinciri altında belli partilere oy verecek.

Demek ki herkes oyunu ‘‘özgürce’’ kullanacak!

Eh, bu oylara ve milletimizin tercihine saygı duymakla yükümlüyüz! Başka çaremiz yok.

Yarınki köşe yazılarında siyaset olmayacak. Bunu seçimden önceki sonsiyaset yazısı olarak okuyun...

Ve lütfen oyunuzu yalanlara kanarak değil, sağduyu ile kullanın.

Gönül arzu ediyor ki Atatürk'ün Meclisi'ne din bezirgánları, biz artık değiştik masalı okuyanlar, hırsızlar, hortumcular, üçkáğıtçılar ve onların adamları girmesin.

Aksi takdirde, devletin ve hükümetin bunlardan oluştuğunu görür ve yeni bir seçime kadar çok çile çekersiniz. Son pişmanlık fayda vermez. Anlarsınız ki, hamamla tas aynıdır ama sadece tellaklar değişmiştir.

Oyunuz hayırlı olsun. Gelenler, gidenleri aratmasın!
Yazarın Tüm Yazıları