Ne oldu şimdi?

SAHAYA çıkılıyor, G.Saray hayati bir maç oynayacak, tribünlerden, ‘‘Fatih buraya’’ sesleri yükseliyor.

Karşılıklı bir elektrik var. Sonra bir anda tribünlerden, ‘‘..ne basın’’ sloganı patlıyor. Ne yapmış basın? G.Saray'ın iyi oynamadığını, Fatih Terim'in zaman zaman yanlış kadro çıkarttığını, sarı kırmızılı takımın fizik olarak hazır olmadığını yazmış. Bunu hangi basın yazmış? Kimseye göbekten bağlı olmayan basın yazmış. Şartlanmayanlar, at gözlüğü ile bakmayanlar yazmış. Maçtan önce böyle bir şov ve anti tepki bence yanlış.

Çıkmaz sokak

Peki ne oldu şimdi? Nereye geldik? Çıkmaz sokağa. Futbolda, ‘‘Olmaz olmaz’’ yoktur. Bir tek şansın kaldı. Barcelona'yı yeneceksin. Yani G.Saray geçen yılki kadrosunun üzerine para harcayıp bu sezona giren G.Saray, şu görüntüyle UEFA'ya bile giremiyor. Bundan sonrası artık mucizelere bağlı. Yani, direksiyon G.Saray'ın elinden gitti. Kamyon yoldan çıktı, şans eseri bir ağacın üzerine takıldı, öyle duruyor. 1 hafta sonra, çekici gelip tekrar yola mı çıkaracak, yoksa düşüp gidecek mi, hep beraber göreceğiz.

Dün gece L.Moskova sahaya, G.Saray'dan daha iyi yayıldı. Tek toplarla, 60 dakika G.Saray'ı, ‘‘Ramazan pidesi’’ gibi yaydılar. Her tarafını açtılar, sonra da batmaya başladılar. G.Saray'ın fizik gücü yeterli olmadığı için, ‘‘Defans yapayım’’ derken hücuma çıkamadı. Arada bir hücuma çıkıp çoğaldı, bu sefer geri dönemedi. İkinci yarı Terim, Pinto'yu Christian'ın yanına soktu. Sol tarafa giren Hasan, oyuna biraz hareketlilik getirdi. Bu defa da, Christian ve Pinto'nun yanına Batista sokulamadı. Seken bütün toplar, rakip oyunculara gitti.

Tahaflık var

G.Saray kazandığı bütün kornerleri ön direğe kullandı. Bir tanesi arka direğe gitmedi. Rakip ise bütün kornerlerde tehlikeli oldu. 6-7 futbolcu ceza alanında ters koşu yaparak G.Saray'ı şaşırttı. Maçın en önemli noktası ise G.Saray'ın 90 dakika boyunca, hep soldan hücum yapmasıydı. Sağdan hiç gelmediler. Böyle olunca da, rakip defans blok olarak sağdan sola dönmedi. Defans, blok olarak tek yönlü mücadele edip aynı yöne dikkat edince, az hata yapar. Nitekim, L.Moskova defansı tek bir hata ile maçı tamamladı. Onda da Hasan golü buldu.

G.Saray'da bir tuhaflık var. Sahaya çıkan kadro, yedekler ve basın tribünün önünde oturan kadroya giremeyen futbolcuların yüzlerinde, bir keyifsizlik, parçalı bir hava görüyorsunuz. Eskiden kadro dışı kalan futbolcular bile takımla aynı havayı yansıtır, heyecanlanır, bağırır zıplardı. Yani G.Saray'da rekabet sanki, biraz ‘‘Haksız rekabete’’ dönmüş. Belki de sorunun aslı ve cevabı burada yatıyor.

Yardımcı hakemlerin kaldırıp kaldırmadığı bayraklara rağmen, maçın hakemi mükemmeldi.
Yazarın Tüm Yazıları