Lorant'a markaj lazım

BU Lorant ya mahsus yapıyor, ya hakikaten bilmiyor veya kesin kovulmak istiyor.

Feyenoord'daki maçta Ortega oynardı, oynatmadı. Rövanşta Johnson lazımdı, oynatmadı. Elazığspor maçında Washington oynayabilirdi, oynatmadı. Dün gece kesin oynamaması gerekirdi, Washington'u sahaya sürdü. Washington çıkana kadar Fenerbahçe, 10 kişi. Serhat da ona uydu, kaldı dokuz kişi. A Milli Takım'da oynayan bu Serhat'ı bazen anlamak mümkün değil. Bir forvet oyuncusunun bir defa ofsayta düşme hakkı var, ama girdiği dört pozisyondan üçünde ofsayta düşme hakkı yok. Ve özellikle de, forvet oyuncusunun, hücum ederken rakibine faul yapmaya hiç ama hiç hakkı yok.

WASHİNGTON İLAÇ DEĞİL

Fenerbahçe'nin maçlarını seyrettiğim zaman meşin yuvarlağın mümkün olduğu kadar Ortega'ya gelmesini istiyorum. Çünkü keyifli işler yapıyor. Ama Washington'a gelmesini istemiyorum. Rahatsız ediyor. Hani rüya görürsünüz, sizi birisi kovalar, siz koşmak istersiniz kaçamazsınız ya, işte Washington'un sahadaki hali o. Bu Washington kesin olarak Fenerbahçe'ye ilaç değil. Bu oyuncuyu bu kadar para verip kim almışsa, Fenerbahçe camiasından özür dileyerek, ‘‘Bu benim hatamdır. Bu parayı ben kendi cebimden karşılamalıyım. Fenerbahçe Kulübü'ne yüklememeliyim. Ayıp olur’’ demeli. Hadi canlı olarak seyretmemiş olabilirsiniz, ama kasetten bile baktığınızda bu oyuncunun çok ağır olduğunu görmemek için kör olmak lazım. Veya size gösterdikleri kaseti, hızlı çekim montajlamışlarsa, onu bilemem. Yalnız burada Lorant'a şunu sormak lazım; bu oyuncuyu artık çıkaracağın belli oldu, niye bunu devre arasında yapmadın? Adamı 54'üncü dakikada çıkarınca seyircinin ona küfür etmesi sana zevk mi verdi?

HARİKA ÜMİT ÖZAT

Ümit Özat
, Fenerbahçe'ye geldiği günden beri en iyi futbolunu dün gece oynadı. Ümit'e şunu hatırlatmak lazım; 'defanstan hücuma çıkarken illa topla çıkarsın' diye bir kanun yok. Dün geceki gibi isabetli paslarla, uzun toplar atarak da çıkılır. Veya az sayıda gidilir, o top iyi kullanılır, şut atılır, dün gece yaptığın gibi. Johnson için birşey söylemeye gerek yok. Çünkü şöyle bir bakıyorum, tenkit edilecek birşeyi var mı, diye... İnanın bulamıyorum. Hücumda var, defansta var, mücadelede var, var oğlu var... Tahmin ediyorum kalçasında, gizli bir yerde turbo motor var.

Acaba Ceyhun konusunda Lorant'ın maçtan sonra yüzü kızardı mı? Çünkü Fenerbahçe kadrosunda yapılacak şeyler çok net. Ve bunları yapmamak için aptal olmak veya bu işi hiç bilmemek lazım. Steviç de faydalı oynadı. Yalnız Fener defansında zaman zaman kademe hatası yapılıyor ve top orta alana geç çıkarılıyor. Haliyle de rakip defans bu süreden faydalanıp, yerini alarak kademeye giriyor. Herşeye rağmen Ortega, zaman zaman yalnız kaldı, gerekli yardımı göremedi. Ceyhun'un oyuna geç alınmasının da bunda etkisi vardı. Çünkü ikisi, kafa yapısı olarak birbirlerini tamamlayan oyuncu tipleri.

HAKEM KÖTÜYDÜ

Maçın hakemi kötüydü. Özellikle aynı futbolcuların ısrarla kasıtlı yaptığı faullerde bir türlü kartlarını kullanamadı. Oyunun başında Ümit Özat'ın attırdığı golde faul yoktu. Hakemin iptal kararı yanlıştı. Böyle bir hakem, bir İtalyan veya İspanyol ekibinin maçını bu kafada yönetsin, o sahada kalır. Maçtan önce kale ağlarını kontrola giden hakemlere Fenerbahçe seyircilerinden gelen pet şişeler, hakemin maç içinde verdiği kararlarda etkili olabilir. Onun da insan olduğunu unutmayalım. Ve böyle saçma sapan işleri seyirciler yapmasınlar, takımlarına zarar veriyorlar.

Fenerbahçe'nin attığı üçüncü golden sonra sevinçten havaya zıplayan Lorant, Oğuz'la iki elini vurup sevineceğine, dördüncü hakemin ellerine vurarak sevinmeye kalktı. Alman hakem de ne yapacağını şaşırdı.
Yazarın Tüm Yazıları