8. Edward'daki Çanakkale Hatırası'nı bankacı aldı

Oya BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Geçen ay sonu New York'ta büyük bir müzayede oldu. Bu ülkemiz açısından da çok önemliydi. Atatürk'ün İngiltere Kralı 8. Edward'a hediye ettiği imzalı resmi ile imzalı altın sigara tabakası bu müzayedede satıldı.

Ünlü müzayede şirketi Sotheby's müzayedesinde, sözünü ettiğim bu parçalar Türkiye'ye kazandırıldı. Atatürk'ün imzalı resmine Suna Kıraç sahip oldu. (Vergiler dahil 39 bin 100 dolar.) Sigara tabakasını da New York Başkansolosluğumuz aldı. (17 bin 250 dolar.)

Sanatsever bir dostum, bu müzayedede, çok anlamlı bir parçanın daha Türkiye'ye kazandırıldığını, bunun bir bankacı tarafından alındığını söyleyince hem parçayı hem de bankacıyı merak ettim tabii. Bu parça da yine 8. Edward'a hediye edilmiş ve bizi ilgilendiriyor...

8. Edward çok önemli bir şahsiyet. Babası ölünce 1936 yılında tahta geçiyor. Bu arada Amerikalı Wallis Warfield adlı hanıma âşık oluyor. Ama bu hanımla evlenmesi mümkün değil. Kurallara göre Kral, evlenmiş ayrılmış, kocası ölmüş, yani dul olan bir kadınla evlenemez. 8. Edward ne yapıyor, aşkı uğruna koltuğunu terkediyor. ‘‘Eğer ben âşık olduğum kadınla evlenemezsem, krallık görevimi yapamam, ideal kral olamam’’ diyor özetle. Ve sevdiği kadınla evleniyor, Paris'e yerleşiyor. 1972 yılında 8. Edward ölüyor. Eşi de 1986 yılında vefat ediyor. Bütün eşyaları da trafik kazasında Prenses Diana'yla birlikte yaşamını yitiren Dodi el Fayed'in babası Muhammed el Fayed alıyor. İşte Atatürk'ün imzalı resmi, sigara tabakası ile birlikte Çanakkale Savaşı'ndan bir hatıra da bu eşyalar arasında.

İngiliz başçavuş Cleall, Çanakkale Savaşı'nda yıkılmış deniz fenerinin kulesinden pirinç bir parçayı hatıra olarak memleketine götürüyor. Bunu kültablası biçiminde dizayn ettiriyor, üzerine de ‘Dardanel Çıkarması‘ diye yazdırıyor. Ve o zaman Galler Prensi olan 8. Edward'a hediye ediyor.

İşte bu parçayı da Türkiye'ye Selçuk Altun kazandırdı. (4887 dolar.) Altun yıllardır Yapı ve Kredi Bankası'nda çalışıyor. Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcılığı da yapan Altun şimdi Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu Üyesi. Selçuk Bey sorum üzerine, bu Çanakkale hatırasını eğer kabul ederlerse Türk Silahlı Kuvvetleri'ne hediye etmeyi düşündüğünü belirtti. Ben de Çanakkale'deki müzeye de çok uygun olacağını söyledim.

Selçuk Altun resim, heykel, eski kitaplarla çok ilgili. Sanatsever bir bankacı yani. Özel müzesinde Atatürk'le ilgili bir altın saat var. Atatürk'ün Ortadoğulu bir diplomata hediye ettiği imzalı bir altın saat bu. Diplomat zor durumda kalınca satmış. Altun, bu saati Londra'da bir dükkânda tesadüfen görmüş ve almış.

Bizden kaçırılan tarihi eserlerin, bizimle ilgili objelerin tekrar bize getirilmesi ne hoş.

8. Edward'ın ünlü bir sözü vardır. Aşkı için tahtı terkettiğinde müstakbel karısına söylediği; ‘‘We are ours now.’’

Artık biz bizimiz...

Milyarlarca liralık temettüler nereye?

ÖZEL kanunla kurulan, yüzde 75 hissesi Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, yüzde 25'i de Özel Emekli Sandığı'na ait olan Vakıfbank yöneticilerinin aldıkları temüttüler milyarlarca lira. Bu kâr payları, yönetiminde üye olarak bulundukları, Vakıfbank'ın iştiraklerinden geliyor. Çok da dedikodusu oluyor.

Sizlerden gelen mektuplardan sonra bu temettü konusunu araştırdım. Vakıfbank Genel Müdürleri, bankanın iştiraki olan Sınai Yatırım Kredi Bankası A.O., Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. ve Takasbank A.Ş.'nin yönetim kurulunda doğal üye oluyorlar. Bu anlamda da bu şirketlerin kârından pay alıyorlar.

Yanlış bilgilendirilmediysem, Vakıfbank Genel Müdürü Hasan Kılavuz'a, 1997 yılı kâr payı olarak bu üç iştirakten toplam 20 milyar lira düşüyormuş.

Kılavuz'a, ‘‘Bu milyarları ne yapacaksınız?’’ diye sordum. Kılavuz, ‘‘O paraları almayacağım ve 8 yıllık eğitime katkı çerçevesinde yaptıracağımız 10 tane ilköğretim okulu için fon oluşturduk orada kullanacağım’’ dedi. Bu vesileyle bir güzel gelişmeden daha haberdar oldum. Bugün Vakıfbank'ın Olağan Genel Kurul toplantısı yapılıyor Ankara'da. Vakıfbank Yönetim Kurulu bir karar almış. Bu anlamlı karar da Genel Kurul'un onayına sunulacak. Temüttülere ilişkin olan karar Genel Kurul'dan inşallah çıkar...

Nedir o? Eğer Genel Kurul onay verirse bundan böyle yukarıda saydığım üç iştirakten Vakıfbank Genel Müdürleri'ne verilen temettüler bankaya irat kaydedilecek. Yani bu paraları kişiler alamayacak.

Bu arada birçok şirkette olduğu gibi Vakıfbank'ta da jestiyon uygulamasının sürdüğünü, mevduat primi uygulamasının kaldırılarak randıman primine geçildiğini de belirtmeliyim. Jestiyonlar da tabii kâra göre belirleniyor da onlar da milyarlarca lira...

Unutmadan bir şey daha. Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nün İstanbul'a taşınması isteniyor. Buna ilişkin yasa değişikliği Meclis'te. Bu taşınma isteminde siyasi baskılardan kaçmanın da payı yüksek olmalı. Sadece İstanbul finans ve sanayi kenti diye gelmiyorlar herhalde...

RP savunmasına TÜSİAD makyajı

TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği), ‘‘Demokratik Standartların Yükseltilmesi Paketi’’ adı altında bir dizi toplantı yapmıştı. Toplumun her kesimini temsilen tartışmacılar ülkemizde tam demokrasi için önerilerini dile getirmişlerdi. Konuşmalar kitaplaştırılmış binlerce kişiye ulaştırılmıştı. Toplantılardan biri de Siyasi Partiler Yasası'na ilişkindi. Bu toplantıdaki bir görüş, kapatılan Refah Partisi'nin savunmasında yer aldı. Galatasaray Üniversitesi'nden Anayasa Profesörü Erdoğan Teziç’in, ‘‘Bir iktidar partisi için kapatma mekanizmasının işlemesi düşünülemez’’ cümlesi, TÜSİAD toplantısına atıfta bulunularak RP savunmasına girdi.

Müdürün lojmanına işçinin oğlu talip

VAKIFBANK'a ait 96 adet personel lojmanı ile 311 adet gayrimenkul satışa çıkarılmıştı. (Asgari 7 trilyon lira gelir bekleniyor.) Gazete ilanları ve broşürlerle bu mülkler tanıtılmıştı. Satışa çıkarılan personel lojmanları arasında Vakıfbank Genel Müdürü Hasan Kılavuz'un oturduğu Ankara Aşağı Ayrancı'daki 250 metrekarelik daire de vardı. (30 milyar lira muhammen bedelli.)

Ankara, İstanbul ve İzmir'deki bu personel lojmanlarına 173 teklif geldi. Önümüzdeki pazar günü noter huzurunda yapılacak açık artırmayla lojmanlar yeni sahiplerini bulacak. Öğrendiğime göre, lojmanlara kamudan da üniversitelerden de teklifler var. Örneğin İstanbul Gayrettepe ve Kanlıca'daki iki lojmana RTÜK de talip. Bu arada Genel Müdür lojmanı için 6 teklif var. Bankacı Sami Erdem taliplerden biri. Bir diğeri ise Türk-İş Başkanı Bayram Meral'in oğlu. Bayram Bey'in iki oğlu var Mustafa ve Kemal. Teklifi hangisinin verdiğini öğrenemedim. Yani, borsacılık yapan ve borsada milyarlarca lira kaybeden Kemal Meral mi, yoksa Çaycuma'daki, Gazala Grubu'na ait tekstil fabrikasının ortağı olan Mustafa Meral mi?

Bakalım Genel Müdür lojmanı kimin olacak? Hasan Kılavuz, Ankara Beytepe Köyü'ndeki kendi evine mi taşınacak yoksa kiraya mı çıkacak?













Yazarın Tüm Yazıları