Trafik polisi de maganda kurbanı

Dur ihtarında bulunduğu bir kamyonun altında kalan trafik polisi Mikail Tüzün, hastanelerin ilgisizliği sonucu sol bacağını kaybetti. Tüzün, İçişleri Bakanlığı ve hastane aleyhine açtığı davalarla hakkını hukuk yoluyla arıyor.

Mikail Tüzün, 1987 yılında Bursa Polis Okulu'nu bitirerek mesleğe ilk adımını attı. 1994 yılında Mardin'in Nusaybin İlçesi'ne tayini çıktı. Nusaybin Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'nde göreve başladı. İpekyolu ticaretinin yoğunlaştığı E-90 Karayolu'nda denetimlere başladı. Günün belli saatlerinde yurda kaçak mal sokmaya çalışan insanlarla amansız bir mücadeleye girişti. 1995 yılının 11 Aralık günü Narkotik Şube Müdürlüğü'nden aldığı bir ihbar üzerine denetimlerini sıklaştırdı. Yurda uyuşturucu madde sokmaya çalışan bir kamyonun duyumunu almıştı. Geçiş yapmak isteyen araçları teker teker durduruyordu. Tam bu sırada 2 kamyonu durmaları için uyardı. Öndeki kamyon durdu. Ancak arkadaki mazot yüklü kamyonun 3 aylık sürücüsü paniğe kapıldı. Şoförün acemiliğini fark eden Tüzün, koşmaya başladı. Ancak kamyon şoförü, kaçmaya çalışan Tüzün'e arkadan çarptı. Mikail Tüzün, çarpmanın etkisiyle olduğu yere yığıldı.

6 hastane değiştirdi

Sol bacağı ve vücudunun çeşitli yerleri kırıldı. Ancak asıl dram bundan sonra başladı, çünkü Tüzün'ün tedavisi tam bir sağlık skandalına dönüştü. Mikail Tüzün, kaza sonrası ilk olarak Nusaybin Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Gerekli teknik donanım olmadığı gerekçesiyle Mardin Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Mardin'de bacağının filmi çekildi, ‘‘Ameliyat’’ denildi. Ancak oradan da ‘‘Gerekli donanımımız yok’’ diye kazadan tam 6 saat sonra Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gönderildi. Burada ayağı matkapla delindi, kırığın ucuna ağırlık bağlandı. Ancak gece yarısı Tüzün'ün bacağı soğumaya başladı, ağrıları arttı. Tüzün'e ertesi gün anjiyo yapıldı. Akşam saat 19.30 sıralarında 5 saat süren bir ameliyata alındı. Sağ bacağındaki damarların bir bölümü sol bacağa aktarıldı.

Müdahale geç kalmış

Doktorlar, ameliyatın başarılı geçtiğini, bacağı kurtardıklarını söylediler. Tüzün, Diyarbakır'da daha fazla kalmak istemediğini söyleyip, Ankara Trafik Hastanesi'ne sevkini istedi. Trafik Hastanesi, Tüzün'ün tedavisine yetecek düzeyde araç ve gereç olmadığını belirterek, Hacettepe'ye sevkini yaptı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tetkikleri yapıldı. Hastane, Tüzün'ün iddiasına göre, ‘‘150 milyon lira verirseniz ameliyat ederiz, yoksa başınızın çaresine bakın’’ dedi. Ancak aile bu duruma karşı çıkınca ‘‘Yerimiz yok’’ denilerek gece saat 00.30'da kapı dışarı edildi. Tüzün, bu defa akrabalarının da yardımıyla Bayındır Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. Yapılan tetkiklerde, Diyarbakır'daki müdahalenin geç yapıldığı için başarısız olduğu ortaya çıktı. Tüzün yeniden ameliyata alındı. Sonrasında 5 gün yoğun bakımda kaldı. 6'ncı gün, ‘‘Bacağı kesmekten başka çaremiz kalmadı’’ denildi. Mikail Tüzün, bacağını o gün yitirdi.

Şoför 1 milyona serbest kaldı

Olay sonrası 22 ay çalışamayan, sol bacağını kaybeden Mikail Tüzün'e çarpan şoför hakkında Nusaybin Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 3 aylık acemi şoför İbrahim Şen 'Tedbirsizlik ve dikkat-sizlik sonucu yarala-maya sebebiyet vermek' suçundan 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hapis cezası 1 milyon 300 bin lira para cezasına çevrildi. Mikail Tüzün karar üzerine bir kez daha yıkıldı, acısına acı katıldı.

Tüzün hukuk savaşı başlattı

Mikail Tüzün, kaza sonrası önce İçişleri Bakanlığı aleyhine 15 milyar liralık tazminat davası açtı. Geç müdahale nedeniyle sol bacağını kaybettiğini belirterek, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile tedavisinde görevli doktorları mahkemeye verdi. Hasta dosyasının kaybedildiğini belirterek, doktorlar hakkında, 'Görevi ihmal' davası açtı. Davasını üstlenen, ancak hâkimlik sınavını kazanınca haber vermeden vekillikten ayrılan avukatı Ersin Yalçınkaya Toy hakkında da Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu.