Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Ben geldim

Gazetecilerin eskiden bir bayramı vardı.

Sağolsun Sabah Gazetesi bir bayramda gazete çıkarmayı sürdürünce, bayramımız da kalmadı.

Fakat ben bu bayramda sizlerden izin almadan, küçük bir izin yaptım.

1 hafta süreyle sizlerle beraber olamadım.

Nerede olursam olayım, yazılarımı aksatmama gayreti içinde olduğumu biliyorsunuz.

Ancak bu kez öyle olmadı.

1 hafta boyunca kepenkleri indirdim.

Telefonu dahi olmayan bir köşede, gazetelerden, televizyonlardan, insanlardan uzak dinlendim.

Bu bir haftalık kaçamağı hoş göreceğinizi umarım.

Hepinizin geçmiş bayramını kutlar, ellerinizden, gözlerinizden, yanaklarınızdan öperim.

Azerbaycan darbesinde uyuşturucu rolü

NEW York Times'in Susurluk raporuyla ilgili yorumu, geçen hafta gazetenin editoryal sayfasında yayınlandı.

Raporda gazetenin ilgisini çeken bölüm, gazetenin deyişiyle, Türkiye'nin o dönemki başbakanının Azerbaycan'daki darbe girişimine destek vermesi olmuş.

New York Times, Türkiye'nin Azerbaycan'da darbe yaptırma niyetini şöyle anlatıyor:

‘‘Yeni başbakanın hazırlattığı raporda dönemin Türk hükümetinin Azerbaycan'da darbe girişimine destek verdiği açıkça ortaya çıkıyor. Bu bilinmeyen bir şey değildi.

Ancak bu doğru yorumlanmalı.

Bu darbe girişiminde Türkiye'nin amacı siyasi değildi.

Yani Azerbaycan'da Aliyev'in devrilmek istenmesinin amacı, Türkiye'ye siyasi olarak daha yakın birini getirmek değildi.

Raporda da söylendiği gibi, Türkiye'deki uyuşturucu baronları, dönemin hükümeti ile çok yakın bir ilişki içindeydiler.

Ve bunlar eski Rus cumhuriyetleri üzerinden yoğun bir uyuşturucu trafiği geliştirmişlerdi.

Bu trafikte Rus mafyasıyla da işbirliği yapılıyordu.

Ancak yol üzerindeki tek engel Azerbaycan'dı. Haydar Aliyev'i yol üzerindeki engel olarak görüyorlardı.

Türk hükümetinin Azerbaycan'da darbe girişiminde bulunmasının nedeni, Aliyev'i ortadan kaldırıp, uyuşturucu tacirleri tarafından kontrol edilebilecek bir kişiyi Azerbaycan'da başa geçirmekti.

Türkiye'nin Azerbaycan'da darbe yaptırmak istemesinin ardındaki gerçek budur.’’

Bunu söyleyen ne yazık ki, bir kısım medya değil.

Amerika'nın en saygın gazetesi.

Ne yazık değil mi?

Bir daha mı Körfez krizi

KÖRFEZ Savaşı sırasında tezgâhlanan oyun, bir kez daha gündemde anlaşılan.

Türkiye, Irak'a karşı kışkırtılıyor.

Irak'taki kitle imha silahları, Türkiye'yi vurabilirmiş.

Amerika ve Rusya'daki nükleer silahlar da Türkiye'yi vurabilir.

Ya da İran'ın yaptığı söylenen nükleer bomba da Türkiye'yi tehdit edebilir.

Ne olmuş yani?

ABD yine, Irak'ta suları ısındırıyor.

Fakat bu kez oyun ABD'nin istediği gibi gelişmiyor.

ABD'nin Irak'ı vurma arzusuna, Fransa ve Almanya pek yanaşmıyorlar.

Rusya zaten karşı.

Ama Irak'ı da, niyeyse, vurmak lazım.

O zaman ne olacak?

Kürt Memet nöbete.

Türkiye'yi yönlendir.

‘‘Bak Irak'ın elindeki silahlar senin için de tehdit!’’

Ben Irak'la paşa paşa geçinirsem niye tehdit olsun ki!

Körfez kirizinden Irak'tan daha büyük zararla çıkan tek ülke olan Türkiye, yine köşeye sıkıştırılıyor.

Irak'la karşı karşıya bırakılmak isteniyor.

Bir yanda Yunanistan'la sorunlar. Bir yanda İran. Bir yanda Suriye.

Hepsinin ortaklaşa başımıza dert ettiği PKK.

Şimdi bir de Irak.

Türkiye'nin bu şekilde köşeye sıkıştırılmak istenmesinden ben bir tek sonuç çıkarıyorum.

Yine doğru yola girdik ve Türkiye gelişmeye başlayacak.

O zaman Ortadoğu'da sorun çıkmalı.

Aferin Hillary

GEÇEN hafta sürekli boynuzlanan Hillary için ‘‘Kalıbının kadını değilmiş’’ türünden bir yazı yazmış ve eleştirmiştim.

Dünkü Hürriyet'te Hillary Clinton'ın kendisini sürekli aldatan kocasından boşanacağını haberini okudum.

Sevindim.

Umarım bizim ‘‘Erkektir yapar’’ diye düşünen kadınlarımıza da ders olur!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Hediye vermenin, almaktan daha keyifli olduğunu unutmadığımız zaman...













Yazarın Tüm Yazıları