Ecevit de değişti TÜSİAD da değişti

Güncelleme Tarihi:

Ecevit de değişti TÜSİAD da değişti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 1998 00:00

Haberin Devamı

Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) tecrübeli ismi, 1978'de Bülent Ecevit başkanlığındaki CHP hükümetinin yıkılmasında önemli rolü olan tam sayfa TÜSİAD ilanlarının mimarı Feyyaz Berker, Hürriyet'e tarihi açıklamalarda bulundu. Berker, ‘‘1978'in şartları başkaydı, bugünün şartları başka. Bugün Ecevit de değişti, ben de, TÜSİAD da değişti’’ dedi. Berker, Ecevit'in başbakanlığını desteklediğini belirterek, bugün için en iyi hükümet modelinin Ecevit'in kuracağı bir azınlık hükümeti olacağını savundu, ‘‘Bu kriz döneminde ülkenin hayrına olur’’ dedi. Geniş tabanlı hükümetin de bir ‘seçenek’ olduğunu belirten Berker, ‘‘Geniş tabanlı hükümette, herkes kendi partisine birşey çıkarmak için bakanlık taksimi isteyecek. Bakanlıkların taksiminde kavga çıkacak. O yanlış seçime gider. Ekonomik tedbirleri alamaz. Azınlık hükümeti bu süreçte en iyisi’’ dedi. Berker, Ecevit'e kuracağı hükümete dışarıdan bakan alması tavsiyesinde de bulunarak, ‘‘Partiler de, oy kaygısında bulunmadan Ecevit'e destek olmalı. Bu konuda ‘oy kaybedeceğim' dedikleri anda yazık olur’’ diye konuştu.

1978’de Ecevit hükümetine karşı TÜSİAD ilanlarını anımsatıp, bugünkü Ecevit'i sorunca Berker'in yüzünde buruk bir tebessüm belirdi ve konuştu:

‘‘Sayın Ecevit, Başbakan olsa da, olmasa da benim 25 yıllık dostum. O gün de iyi dostumdu, bugün de iyi dostum. Ecevit de değişti, biz de değiştik. Ecevit, o gün verdiğimiz ilanların altına imza atabilir. Biz de onun bazı fikirlerinin altına imza atarız. Değişmeyen toplum olursak bir yere varamayız. Bu işbirliğini, beraberliği her yerde arıyoruz. Milletvekilleri, ‘Meclis'te dostluğumuz çok iyi' dediler. Biz de, ‘Dışarıya farklı yansıyorsunuz. Alacağınız kararlarla bunu topluma gösterin' dedik.’’

AMAÇ UYARIYDI

Berker, o dönemin TÜSİAD Başkanı olarak ilanları ise şöyle savundu:

‘‘İlanların amacı ve eleştirilerimiz Ecevit hükümetini düşürmek için değildi. Döviz krizi vardı, bugün çok şükür o yok. Gidip döviz bulup ham madde alıyorlardı. Hazine sıfırlanmıştı. Hükümet kimseye yardım edemiyordu. Bunu yaşadık. O günlerde liberal ekonomiyi savunan bir deklarasyondu. Bütün dünya o noktaya geldi. Bu hastalığı bütün dünya anladı. Bizim mesajlarımız özgürlüktü, demokrasiydi. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Sağ-sol mefhumu da değişti. Şimdi sosyal adalete dönük liberal ekonomiyi yaratma görüşü var.’’

Berker, ideolojik olarak yelpazenin neresinde olduğu sorusunu, ‘‘Ben hiçbir zaman bunlara inanmadım. İnsanlar özgür düşündüğü sürece doğruları bulur. TÜSİAD kurulduğunda rahmetli Nadir Nadi benimle tanışmak istedi. Gittim yanına, ‘Sen hangi tarafı tutuyorsun' dedi. ‘Doğru olanı tercih ediyorum. Sağ da, sol da olabilir' dedim. Bugün de öyle’’ diye yanıtladı.

Türkiye'nin büyük sanayi gruplarından TEKFEN Holding Yönetim Kurulu Başkanı da olan Berker, ekonomik kriz konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘Kriz diye diye kriz getirmekten sakınalım. Alınacak cesur tedbirlerle para maliyetini düşürebilirsek, krizi hafif atlatırız. Ekonomide en büyük sorun olan para maliyetini azaltmak için Merkez Bankası ve hükümetin tedbir alması gerekir. Her işin içine giren para maliyetini düşürmek için, dış kredi de şart. Dünyadan dış kredi bulur, bununla iç borcumuzu ödeyebilirsek iyi olur. Krizden bankalar da etkileniyor. Banka krizi tüm ekonomiye yansır. Bunun için bankaları çok sağlam tutmak lazım. Elbette, banka kendi tedbirini alıp kendini koruyacak. Ancak bankaların, krizi azdıracak tarzda, sağlam kurumların kredilerini kesmemesi gerekir.’’

Hükümet, işveren, banka, işçi-sendika, kobiler olmak üzere tüm kesimlerin özverili davranması gerektiğini belirten Berker, ‘‘Bu dönem tüm kesimler büyüme değil, küçülme hesabı yapmalı. Ekonomi bu yıl yüzde 8 büyüdü. 1999'da da yüzde 8 büyüyeceğiz olmaz. Yüzde 2 büyüyeceğiz’’ dedi.

HERKES DESTEKLEMELİ

Berker, yeni hükümetin de başta tekstil olmak üzere, krizden en çok etkilenen sektörlerden başlayarak, vergi gecikmeleri gibi bazı olanaklar tanıması gerektiğini söyledi. Dünya krizi nedeniyle ihracat kaynaklı ticaretten herkesin ‘kriz payı' alacağını anlatan Berker, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘‘Hangi hükümet olursa olsun, güven verici, ekonomiye müdahale edici kararlar alması gerekiyor. Oy hesabı yapmadan bütün partiler, bu acil kararları desteklemeli. İşadamı kar, işçi yüksek ücret hesabı yapmamalı. Kobiler küçüleceğini bilmeli. Küçülme işçi çıkarmak anlamına gelmez. Kapanırsan daha büyük daha büyük zarar verirsin. Stokları eriten, yatırımı durduran kontrollü küçülme hedeflenmeli. Herkes kendi tedbirini almalı.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!