Korkmaz'ın cüzdanı ne kadar yiğittir?

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Korkmaz Yiğit, mapus yolunda kaset doldururken acaba neler hissetti, neyine güvendi? Dostlarına mı, cüzdanına mı?

Aradan geçen sürede gözüken o ki, Korkmaz Bey'in cüzdanı ince, hayalleri çok genişmiş... Hayallerini paylaşarak toplumsal cüzdana göz dikmiş...

* * *

İktisat Doçenti Ayşe Buğra dünkü Cumhuriyet'te Korkmaz Yiğit'le ilgili unutulan bir gerçeği hatırlattı:

‘‘Biz Korkmaz Yiğit türü işadamlarını, aklayacak karaparaları olan insanlar olarak görürdük. Korkmaz Yiğit'in açıklamalarında gördük ki ortada yapılan işleri karşılayacak kadar para yok. Yine devletten mali kaynak bekleniyor. Dolayısıyla eski usul, devletin hâkimiyeti altında, devletin kolu kanadı altındaki işadamları yetişmeye devam ediyor...’’

Buğra'nın çizdiği Korkmaz Yiğit portresi, kamuoyuna satılmak istenen eşkâlden biraz farklı öyle değil mi... Nasıl tanırdık Korkmaz Bey'i?

Altı ayda 1.6 milyar dolarlık alım yapan, arkasında çok güçlü mali kaynakları olan, kabadayı Alaattin Çakıcı'yı kullanan inanılmaz güçlü bir karapara baronu... Oysa daha işin başında anlaşıldı ki, Korkmaz Yiğit'in hem gazete, hem de banka alacak kadar bile parası yok...

Yani kaset skandalı patlamasa bile, devlet yardımı olmadan medyaya girmesi, banka satın alması mümkün değil.

Kendi haline bıraksan balon gibi sönecek...

Peki o zaman bu ülkenin başbakanına sormazlar mı:

- Türkbank'ı geçmişi bu kadar karışık, üstelik parası olmayan bir işadamına satma ısrarı neden? Haydi mafya ile irtibatını kanıtlamak zordu, parasının çıkışmadığını anladığınızda ihale neden iptal edilmedi?

* * *

Ama dedik ya, Korkmaz Bey'in cüzdanı ince, hayalleri geniş... Zaten müteahhitlik üslubu da öyle. İstanbul sakinleri, ‘‘yap-satçı’’ diye anılan müteahhitleri iyi tanır... Yani önce yapacak, sonra satacak. Oysa Korkmaz Yiğit, ‘‘sat-yapçı’’. Önce müşteriyi hayallerine ortak ediyor, parasını alıp evini yapıyor, teslim ediyor.

Yoksa Korkmaz Yiğit, hükümete de hayal mi sattı?..

Mesela, geçmiş iktidarın Tak-Şak Paşası gibi topuk selamını gösterip, ‘‘Türkbank ve bir kısım medya hükümetin emrindedir, arz ederim’’ diye bağlılıklarını sunmuş olmasın...

* * *

Bu ülkede siyaset marifetiyle ve halkın sırtından çok işadamı yetiştirildi. Ama hiçbirinde bu kadar rezillik, beceriksizlik yaşanmadı.

Belki de Korkmaz Yiğit skandalı, her şeyin tıpkı eskisi gibi yürüdüğünü göstermesi açısından önemli bir şanstır.



Yazarın Tüm Yazıları