Kokpit

Güncelleme Tarihi:

Kokpit
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kabin içinda bagaj tehlike saçıyor

Kabin içinde bagaj giderek uçuş emniyetini tehdit eder hale geldi. Uçuş sırasında açılan baş üstü bagaj kompartmanlarından düşen ağır çantalar geçen yıl çok sayıda yolcunun yaralanmasına yol açtı.

Uçaklarda başüstündeki bagaj yerlerine, ağır, kapakları zorlayacak kadar büyük çantalar konuluyor. Bu bölümlerin kapakları çoğu zaman güçlükle kapatılıyor. Kilit dilleri tam oturmayan kapaklar, kalkışta ya da bir türbülansta hızla sallandığında atıyor. Savrulan çantalar yolcuların başlarına düşüyor. Meydana gelen kazalarda ağır yaralanan yolcular var.

Sivil havacılık otoriteleri henüz bu konuya el atmadı. Ciddi ve zorunlu kurallar koymadı. Ancak bazı havayolları artan kazalar üzerine çeşitli kısıtlamalar yapmaya başladı. Yolcu güvenliği ile ilgili kuruluşların hazırladıkları raporlara göre sadece Amerika'da her yıl bin 200 kişi baş üstü bagaj yerlerindeki çantaların, paketlerin ya da Duty Free'lerden alınan içki şişelerinin düşmesi sonucunda yaralanıyor.

Kapaklar zorlanıyor

Yolcular genellikle başüstü bagaj yerlerini zorlayarak dolduruyorlar. Çantalar, çeşitli paketler itilerek zorlanarak yerleştiriliyor. Kabin ekipleri uçağın açık kalan başüstü bagaj yeri kapaklarını kapanmaları için hızla vuruyorlar. Her seferde kontrol edilmesi mümkün olmayan bagaj kapaklarındaki kilitlerin çoğu arızalanıyor. Uçak her hangi bir nedenle sarsıldığında kilitler atıyor ve bagajlar savrulmaya başlıyor. Geçtiğimiz yıl 10'dan fazla yolcunun baş ve boyunlarında ölümcül yaralanmalar meydana geldi. Bir yolcunun gözü kör oldu. Başüstü bagaj bölümüne bir naylon poşet içinde konulan ve sadece bir kat kağıda sarılı cam vazonun düşmesi sonucu iki yolcunun yüzü parçalandı. Kan içinde kalan yolcular, zorunlu iniş yapan uçaktan alınarak hastaneye kaldırıldı. Yapılan ameliyatlara rağmen bu yolculardan birinin yüzünde estetik ameliyatla giderilmeyecek derin izler kaldı.

Kabin içine standart ölçülerden büyük neredeyse bavul denebilecek bagajların alınmamasına yolcular her zaman büyük tepki gösteriyor. Havalimanlarında bagaj hizmetlerine güvenmeyen yolcular, bavullarını bile yanlarına almak istiyorlar. Yanlarına almadıklarında mutlaka kaybolacağını sanıyorlar.

Yolcular yer görevlileriyle gerekirse tartışarak mümkün olduğu kadar çok bagajı kabin içine sokmak istiyor. Yolcuların bir diğer kuşkusu ise elde taşımak yerine bagaja verecekleri ekstra bavullar nedeniye havayollarının onlardan ek ücret talep etmesi. Bu durum havayollarının bagaj limitlerini genişleterek giderilebilir. Kabine içine fazla bagaj alınması konusunda kısıtlamaya giden havayolları, ekonomi sınıfındaki yolculara business class bagaj ağırlık limitlerini uyguluyorlar. Yani 20 kilogram yerine 30 kilograma kadar müsaade ediyorlar. Bazı havayolları ise uçağa biniş kapıları önlerinde başüstü bagajlarına girebilecek büyüklükle bir kutu bulunduruyorlar. El bagajlarını bu kutuya sokuyorlar,eğer girmesse hemen yolcudan alıp kargo bölümüne gönderiyorlar.

El bagajları çok tehlikeli

Acil durumlardaki tahliyelerde büyük ve başüstü bagaj yerlerine sığmayan çantalar sorun yaratıyor. Yolcular ayaklarının önlerine koydukları çantalar yüzünden uçaktan hızla çıkamıyorlar. Bazı kazalarda ayaklara takılan iri el bagajları yüzünden tahliyenin çok geciktiği, uçakta yangın başlaması nedeniyle kimi yolcuların hayatlarını kaybettikleri biliniyor.

Pek çok havayolu bu amaçla kabin içine alınan bagaj miktarlarını sınırlamak için yeni uygulamalar getiriyorlar. Bu konudaki uygulamaların başını Amerika'daki havayolları çekiyor. Diğer şirketler de bu konudaki kuralları kendi bünyesinde uygulamaya başladı. Havayolları kabin içine alınacak çantaların kısıtlanmasının yanı sıra içlerinde neler olduklarını da kontrol etmek istiyor. Yolcunun check-in sonrasında Duty Free'lerden aldıkları içki ve parfüm gibi yanıcı-parlayıcı maddeler özellikle tahliyeler sırasında büyük tehlikelere neden olabiliyor.

Kabindeki bilinmeyen ağırlık

Kabindeki tartıdan geçmemiş, bilinmeyen fazla yük pilotları da endişelendiriyor. Yolcuların beklenenden fazla bagajı kabine getirmeleri nedeniyle pilotlar için ayrı bir tehlike daha ortaya çıkıyor. Uçaklar havalanmadan önce tüm bavulların ağırlıkları ve yolcu toplamı ortaya çıkartılarak bir kalkış sürati belirleniyor. Kabin içindeki bagaj miktarını bilmeyen pilotlar bazen pistten istedikleri noktada havalanamıyorlar. Özellikle Rus uçakları bu gibi tehlikelerle hemen hemen her uçuşta karşılaşıyor. Ağır Rus uçakları kalkıştan sonra yükselebilmek için uzun süre çok alçaktan uçuyorlar. Çok sonra uçak burnunu kaldırabiliyor. Bunu Atatürk Havalimanı çevresinde çoğu zaman görebilirsiniz.

Kabin içindeki bu tür kazaları önlemek amacıyla çeşitli öneriler var. Bunlardan biri baş üstü bagaj yerlerinin değiştirilerek daha dayanıklı ve özel kilitli bir yapıya getirilmesi. Yapılacak bu değişikliğin uçak başına maliyeti 30 bin dolar. Ayrıca yeni baş üstü bagaj yerleri uçakların ağırlıklarını da önemli ölçüde artıracak.

Aslında sorunun çözümü yolcularda. Uçuş emniyeti için yolcuların bu konuda uçacakları havayolunun kurallarına uyması gerekiyor. En önemlisi de yanlarına sadece küçük bir çanta almakla yetinmeleri.

Sıra kenetlenmede

Türk Hava Yolları ile İsviçre'nin ünlü havayolu şirketi Swissair arasındaki işbirliğinin temeli Ankara'da atıldı.

Aslında iki şirket uzun süredir flört ediyorlardı. İstanbul ve İzmir üzerinden önce Zürih ardından Cenevre, hatlarında ortak uçuşlar başlamıştı. Flört dönemindeki karşılıklı denemeden iyi sonuçlar alındı. Bunun üzerine iki şirket sıkı bir işbirliği için harekete geçtiler. Sonunda sağlanan anlaşmayla, bilet satışından hat-koltuk paylaşımına, kargoda ortak şirkete kadar bir çok konudaki ortaklık resmileşti. Ama bu anlaşma içindeki en önemli olay, THY-Swissair ortaklığı ile kurulacak yeni bir iç hat havayolu şirketiydi. Yeni şirket Swissair'ın iç hatlarında uçan Crossair'dan edilen tecrübelerle kurulacak. Ayrıca teknik konularda da Swissair ile işbirliği yapılacak. Bu havayolu şirketi iç hatlarda, belki zaman içinde yakın dış hatlarda pervaneli uçaklarla sefer yapacak. Burada ciddi bir imkan var. Pervaneli uçaklar TAI'nin imal ettiği uçaklardan seçilirse önemli bir imalat imkanı da yaratılmış olur. Hem TAI için önemli bir iş çıkar hem de Türkiye'nin ihtiyacı olan küçük kentler arasında ana merkezlere ulaşmak için yolcular para vermeden uçabilirler.

Swissair'la yapılacak işbirliğini, aynı grupta yer alan Avusturya Havayolları'yla 1 Nisan'dan itibaren gerçekleşecek ortak seferler izleyecek. Anlaşma özelleştirme çalışmaları yapılan THY'nin değerini de artıracak.

İsviçre şirketleri Havaş yer hizmelerine uzun süredir ortaklar. Usaş temelinde bir İsviçre devi. Şimdi de THY ile işbirliği İsviçrelilerin Türk Havacılık pazarını sevdiklerini gösteriyor.

Artık dünya hava trafiğinin yüzde 65'ini özel ortaklıklar kurmuş havayolları kontrol ediyor. THY'nin sadece bir havayolu şirketi ile işbirliği yeterli değildir. Swissair'in içinde bulunduğu grupta tam anlayla yer alması gerekir. Yani Başta Avusturya ve Sabena olmak üzere Amerikan Delta Hava Yolları ile kenetlenmenin tam zamanıdır. THY Yönetim Kurulu Başkanı Dr Cem Kozlu bu ay ABD'de Delta'nın Başkanı ile bir araya gelecek.

Umarım bu işbirliği sayesinde THY, Swissair'in partnerinin bulunduğu 'Atlantic Excellence ' adlı havayolu mutluluk zinciri içinde yer alır...

Boeing 737 ailesini genişletiyor

Boeing, yeni nesil B737 modelleri büyük ilgi görünce aileye 900 tipini ekleme kararı aldı. Yeni nesil B737'ler içinde en uzun gövdeye sahip olacak 900 modelinin yolcu kapasitesi tek sınıflı 189, iki sınıflı 177 olarak planlanıyor. Geçen yıl Nisan ayında çalışmalarına başlanan B737-900'ün rakibi ise Airbus'ın A321'i.

Yeni 900, THY'nin de alacağı 800 ile aynı gövde yapısına sahip. Ancak gövde uzunluğu 2.6 metre daha uzun. Uçağın artan ağırlığını karşılamak üzere yeni iniş takımları tasarlanıyor. Ayrıca B737'lerin motor yapımcısı CFMI da 900 için itiş gücü artırılmış bir motor üzerinde çalışıyor. Yeni motorun itiş gücü 28 bin libre olacak.

B737-900'ün en büyük özelliği aynı zamanda kargo modeline çevrilebilir gövdeye sahip olması. Bu iş için uçağın sol tarafına kargo kapısı takılabilecek. Özellikle yolcu kapasitesinin düşük olduğu aylarda çok kısa sürede kargo modeline çevrilebilecek. B737-900'ün kargo modeli her biri 88x317.5 santimetre ebadında 8 adet palet alabiliyor.

Boeing şu anda 900 modeline sipariş alabilmek için görüşmeler yapıyor. Uçağın taliplileri arasında Aer Lingus veya Çin Havayolları bulunuyor. Boeing yeni nesil 737 uçaklarının 600-700 ve 800 modellerinin bazıları artık çeşitli havayollarında hizmette,bazıları ise test uçuşlarında.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!