Karışık bir banka öyküsü

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Haydi Yeşil'in topladığı haraçları unutalım ve diyelim ki, ‘‘Çete, Kürt uyuşturucu kaçakçılarını vatan sevgisi için öldürdü’’.

Peki Musevi Nesim Malki'nin tefecilikten başka günahı var mıydı?

Çete eğer fahiş faize takmış olsa, memlekette canlı bankacı kalır mıydı?

Radikal'de Nesim Malki cinayetini yazan Tuncay Özkan, ekonomi editörlerinin sihirli cümlesini kullanıyor:

‘‘Parayı takip et, olayı çözersin...’’

Tuncay Özkan, Malki cinayetinde Erol Evcil'in zanlı olduğunu belirtiyor. Ama tetikçilerin Alaattin Çakıcı'nın ekibinden olduğu konusunda kuşku taşıyor. Deneyimli kalemin bu kuşkusunu kayda geçirmekte yarar var.

* * *

Biz iyisi mi yine Malki'nin servetine dönelim. Parayı takip ederken duyduğumuz karışık bir öyküyü aktaralım. Bankalar Kanunu'na saygımız açısından şifreli ifade kullanmak zorundayız, peşinen uyaralım.

Nesim Malki öldürülmeden bir yıl kadar önce satılan bir bankaya talip oldu ama tefecilik yaptığı gerekçesiyle Hazine'den izin alamadı. Malki'nin Hazine'deki işlerini yakın dostu bir banka yöneticisi yürüttü.

Nesim Malki'nin vurulmasından iki ay önce bir kamu bankası özelleştirme yoluyla el değiştirdi. İlginçtir, yeni banka Malki'nin sahibi olduğu bir binaya taşındı, Malki'nin yakın dostu tepe yönetici olarak atandı.

Bu iki ipucunu değerlendiren piyasalarda, Nesim Malki'nin bankanın yüzde 40 oranında gizli ortağı olduğu yorumları yapıldı.

Aynı kaynaklara göre banka, Malki'nin İzmirli bir özel banka aracılığıyla yolladığı paralarla satın alındı. Bu iddialar o tarihte doğrulanmadı.

Zaten Malki'nin Hazine ile geçmiş sorunları dikkate alınırsa, bu ortaklığın resmen kabulü mümkün değildi.

* * *

Malki bu banka operasyonundan iki ay sonra Bursa'da öldürüldü. Ardından Malki'nin yakın dostu olan tepe yönetici bankadan ayrıldı. Bankada Malki'ye ait olduğu ileri sürülen pay sahipsiz kaldı.

Söz konusu bankada ilginç rastlantılar çok yakın tarihe kadar sürdü.

Mesela Alaattin Çakıcı'nın bu banka sahibini ölüm listesine aldığı haberleri gazete manşetlerine çıktı. Eski dedikoduları bilenler nedenini anladı, ‘‘Çakıcı, Malki'nin parasının peşinde’’ diye düşündü.

* * *

İki yıldır Susurluk mozaiğinin çok küçük bir parçasını tartışıyoruz.

O yüzden çeteciler utanmadan, ‘‘Ne yaptıksa vatan için’’ bahanesinin ardına saklanabiliyor. Oysa Nesim Malki cinayeti çözülürken ortaya çıkan gerçek bellidir: Susurluk süreci, çetenin yuvalandığı devletin iflası üzerine özel sektöre transfer sürecidir.

Susurluk'tan sonra iş dünyası asla eskisi gibi olmayacaktır.

Çünkü eğer çok acil önlem alınmazsa karanlık servetler önce ekonomiye ardından siyasete kumanda edecektir.

Bir ekonomi editörünün iki yıl önce aniden ortaya vurduğu ve herkesi şaşırtan Susurluk merakı, sadece bugün gelinen noktanın önceden tahminidir.



Yazarın Tüm Yazıları