Cilalı baş devri

Güncelleme Tarihi:

Cilalı baş devri
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

Kafaların pırıl pırıl olduğu bir yaz geçti. Avrupa'da kellik modası almış başını gidiyor. Bizde de öyle. Birçok ünlü saçını kazıtarak modaya uydu. Ama bazı ünlüler var ki onları bir gün bile saçsız görmek mümkün değil. Onların saçsız nasıl durduklarını görüntüledik . Kimine hiç gitmedi, kimine de pek yakıştı.

Saç erkeğin başının belasıdır. Kısa mı kesmeli, uzatmalı mı? Kıvırcık mı daha iyi, dalgalı mı? Kıvırcık saçlılar düz saça gıptayla bakar, düz saçlılar kıvırcık saça. Ama bir gün saçlar alın hizasından yavaş yavaş açılmaya başlayınca, erkeklerin korkulu rüyası da başlar. Kimi, gerçeği olduğu gibi kabul edip kaderine razı olur, aynaya küsmez. Kimi de Hilmi Yavuz gibi başının arka kısmından bir tutamı alıp dökülen kısmı kapatır. Çareyi Erol Evgin gibi peruk takmakta bulanların sayısı da çok tabii.

Bütün bu sorunlar sona ermiş görünüyor bir süredir. Erkekler saçlarıyla uğraşmak yerine, hepsini kazıtıveriyor artık. Fransızlar, bu modanın öncülerinden, milli futbol takımlarının kalecisi Barthez'e dua ediyorlar. Ama Almanya'daki neo-nazi dazlakları saymazsak Avrupa'da da saç kazıtmanın asıl öncüsü eşcinseller. Bu nedenle saç kazıtma modası erkekler tarafından bir süre benimsenememiş. Başta Prenses Stephanie olmak üzere birçok ünlü kadınla adı anılan Barthez, saçlarını kazıtınca erkekler de rahat bir nefes aldı.

Erkeklerin sözlüğünden ‘‘tıraş olmak’’ ve ‘‘saç taramak’’ eylemlerini çıkaran bu modanın uygulanış biçimi konusunda kuaförlerin tavsiyeleri şu: ‘‘Makinayla bütün saçları kazıdıktan sonra, sakal tıraşı olur gibi kafanızı köpükleyin ve tıraş bıçağı ya da tıraş makinasıyla tekrar üstünden geçin. Çalkalayın, kurutun. Sonra krem ya da talk pudrası sürün. Harekat tamamlanmıştır.’’

Kel kafa modası Türkiye'de ilk kez 1991'de Bodrum'da görülmüştü. O zamanlar kel kafa bir bandana ile örtülüyor, korsan imajı, olabildiğince geniş bir halka küpe ve keçi sakalla tamamlanıyordu. 1992'de Bodrum korsanları ülkenin dört bir yanına yayıldı, İstanbul'u ele geçirdi. Sonra ortalıktan kayboldular. 1996'da keller yeniden ortaya çıktı. Üstelik daha cesur; bandanalar atılmış, parlak kafalar gururla sergileniyordu. Sayıları da artmıştı. Siyah saçlılar ülkesini yüzlerce ampul aydınlatıyordu. Kışın sayıları azalsa da bu yaz yine her yerdeydiler. Birçok seyrek saçlı erkek de, bu modaya destek verdi. Kalan birkaç tutam saçlarını kesip imaj değiştirdiler.

KEŞANLI ALİ DESTANI

Ali Kırca’nın oldum olası saçıyla derdi var. Saçlarına bir türlü söz geçiremedi ama haklı, saçlarının dili çok güçlü. Onlar gidince yüz dili siyaset meydanında sahipsiz kalmış. Çeşme başında beklediği yavuklusu bir türlü gelmemiş Keşanlı Ali gibi. Susadım çeşmeye gelmez olaydım/ Elinden bir tas su içmez olaydım! Ya da şu tekerleme: Kel kör kirpi kıkırdadın da mı kırdın kabuğunu. Yok, yok, hiç yakışmadı.

RÜŞTÜ, SAÇIN NEREYE DÜŞTÜ?

Fransız Barthez'in Türkiye şubesi. Prenses Stephanie görmesin. Linda'yla motora binmesin. Lepiska saçlarını örmesin. Top yuvarlaktır ama aerodinamik diye de birşey var. Saçlar hız keser, dazlaklar kız keser. Kalenin bayır düzü/ Mevlam ayırdı bizi.

KISADAN HİSSE

Rahmi Koç bu haliyle devletin başı gibi duruyor. Kellik ona makam vermiş gibi. Ama hicaz mı, segah mı? Galiba sultaniyegah! Saçlarıyla birlikte şefkat katsayısı düşmüş. Büyükbabaydı, büyük komutan oldu.

Ne desek boş. Biraz korktuk.

YUMURTAYA KAŞ GÖZ

Lahmacundu, menemen oldu. Bol acılı, hatta acıklı. Bıyığını kesse acısız olacak. Sabah berber, akşam deniz. Hem de Akdeniz. Kelliği hiç inandırıcı değil. Dazlaklık, İbrahim Tatlıses’te peruk gibi durdu. Tıraş bitmeden yeni saçlar çıkacak gibi. Gür saçlarından kim sorumlu? Fötr bile kurtarmaz.

BARIŞ MANÇO KELİYLE BARIŞIK

Asıl sözleri saçlarının söylediğini sanırdık ama doğru değilmiş. Keramet yüz dilindeymiş. Madem öyle, niye uzattı böyle. Saçlarına ak düştü diyorduk ama asıl nur yüzündeymiş. Daha mı genç oldu ne! ‘‘Ellerimle büyüttüğüm / Solar iken dirilttiğim/ Saçlarımı kopardın sen/ Ellere verdin’’ derse, ne diyeceğiz? Vallahi yakıştı.

ŞEHZADEBAŞI PIRIL PIRIL

Tayyip Erdoğan’ın kelliği seçim taktiği olarak düşünülebilir, çünkü çok yakıştı. Saçı varken de pek hareket yoktu. Selden sonra Alibeyköy'ü denetlerken bile saçları kıpırdamıyordu. Kazıtırsa sprey masrafından da kurtulur. Fazilet saçta değil baştaymış. Atalarımız ne demiş: Kel veliahtın gözü pek olurmuş. Pek güzel olmuş.

NEREDE BU SAÇLAR?

Reha Muhtar’ın saç dilinin vücut dilinde hiç payı yokmuş. Pekala böyle de olmuş. Sözleri keskin ama hatları pek yuvarlak, sesi bütün hatlara şekil veriyor. Kadifeden kesesi/ Ekrandan gelir sesi. Hem kel hem obur. Saçı olmasa da olur.

KILI KIRK YARIYOR

Cem Yılmaz, adını duyduğumuzdan beri kel. Bir ara reklam filmi için iki-üç santim kadar saçlarını uzattı ve platin rengine boyattı. Sonra yine kazıttı. Saçında değişiklik yapmaktansa sakalı ve bıyığıyla oynamayı tercih ediyor. Kah Ortaçağ'dan kalma üçgen bir sakal ve bıyık, kah pis sakal! Zaman zaman yüzünde ve tepesinde bir tek kılın uzamasına izin vermiyor.

Barthez'in keli Kupa'nın uğuruydu

Kellik modasının bu yılki öncüsü Fransa Milli Takımı'nın kalecisi Fabien Barthez. Barthez siyah forması ve kabak kafasıyla Dünya Kupası'nın en dikkat çeken kalecisiydi. Bu kel, takım kaptanı Blanc'ın uğuruydu. Her maçtan önce gelip Barthez'i kafasından uzun uzun öpüyordu. Barthez'in keli kritik kurtarışlarından ve atılan gollerden sonra arkadaşlarının öpücüklerinden nasibini aldı. Fransa, Dünya Kupası'nı tarihinde ilk kez kazandıktan sonra bu kez de Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Barthez'i kelinden öperek kutladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!