Mahkeme kapıları...

Bekir COŞKU
Haberin Devamı

Mahkeme kapıları büyüktür...

Hak-hukuk arayan insanların sığınabilecekleri, çalabilecekleri tek kapı o kapılar...

O kapılar, hukukun mabedi gibi...

Adaletin terazisi ile hukukun ölçüm ölçüm dağıtıldığı, yüreği yaralı insanların gidip haklarını gecikmeden alabilecekleri en büyük ve yüce kapılar...

Her gün belki on binlerce insan, o kutsal yerin o büyük kapılarına sığınıyor...

Kapı büyük...

*

Dünkü gazetelerde bir hâkimin cübbesini çıkartırken çekilmiş fotoğrafı vardı...

O büyük kapının arkasındaki hâkim...

Kapıyı tıklatıp sığındığınızda göreceksiniz atılan cübbeleri...

Hangi hâkimdi?..

Hangi dava?..

Hangi mahkemenin kapısı?..

Bunların hiçbirinin önemi yok...

Önemli olan o yüce kapının arkasındaki yargının cübbesini atması...

*

Üç kuvvetten yargının yüceliği, insanları ilk iki kuvvete karşı da korumasıdır...

Yani orası, hukuku bulmak için tıklatılan tek ve son kapı...

Bu yüzden ömrünün yarısını o büyük kapıların önünde bekleyerek geçiren bizler, yıllardır ‘‘Bu ülkede hâkimler-savcılar var’’ deyip durduk...

Var mı?..

Varsa niye banka soyanlar dışarda, ekmek çalanlar içerde?..

Niye hukuk adamları yargının işlemez hale geldiğini söylüyorlar...

Niye insanlar gazete ilanları ile hukuku aradılar?..

Niye hukuk devleti çöktü?..

Niye haksızlar kazanıyor, haklılar kaybediyor?..

‘‘Bu ülkede hâkimler-savcılar var’’sa, niye adalet-hukuk yok?..

Niye cübbeler atılıyor?..

*

Toplum, kendi vicdanında yargıyı yargılamaya başladı...

Ama bu çöküşü bizler yargılayamayız. Bizler sadece yargıya güvenmeliyiz.

Yargı, kendi kendini yargılamalı...

Niye?..

Niye hukuk tükendi?..

Niye adalet bitti...

Niye o kapıların arkası boş?..

Yazarın Tüm Yazıları