Demirel: 8 yılı kim, nasıl benimle tartışır

İsmet SOLAK

Baba ile Köşk bahçesinden havalanırken saat 08.45'ti. İlk uğrağımız Söğüt kasabası; Yörük Bayramı. Helikopterin ön bölümünde Kültür Bakanı İstemihan Talay, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Sarp ile birlikteyiz.

Baba, ‘‘Bugün de çok güzel işler yapacağız’’ diyor. Bana dönüp, ‘Ne var ne yok?’ diye soruyor. Hemen, ‘‘Size 'hodri meydan' diyenler var’’ diyorum:

‘‘DYP lideri, sizinle istediğiniz yer ve zamanda 8 yıllık kesintisiz eğitimi tartışabileceğini söylüyor.’’

Baba gülümsüyor:

‘‘Benimle kim, neyi tartışacakmış? 8 yıl zaten tartışılmadı mı? MGK'da saatlerce.. kamuoyunda, en önemlisi yüce parlamentoda uzun uzun tartışılmadı mı? Kimin ne dediği, neyi imzaladığı arşivde var.’’

Baba haklı.. Türk halkının unutkanlığı bilinir. Ama, sarfedilen her söz, atılan her imza devlet arşivinde de gazetelerde de vardır. Çiller, 8 yıl için neler demişti? Şimdi neler söylüyor? Sohbete Talay katılıyor:

‘‘8 yıl kesintisiz eğitim ya çıkacak ya çıkacak, diyerek Başbakan olmak için Erbakan'ı istifa ettirmedi mi?’’

Sakarya Havzası'ndan geçiyoruz. Baba bölgenin haritasını çıkarıyor:

‘‘Altta Porsuk doğuya, Sakarya batıya akıyor. Biraz sonra birleşecekler. Bak, Sarıyar Barajı göründü. Bu 955'te yapıldı. İlerdeki Gökçekaya Barajı; 1967'de temelini ben attım, sonra açmak da bana kısmet oldu.’’

Talay, önümüzdeki yıl Ankara Kültür Şenliği'ne ilk adımı atacağını belirterek Baba'dan da destek istedi, Baba hazırdı: ‘‘Önce Sevda Cenap And Vakfı'na destek verin. Çok güzel işler yaptılar. Çağdaşlaşma, batı müziğini dinlemek değil, dense de çağın içinde bu vardır. Ben onlara her zaman destek veririm. Kültür adımını atın, İstanbul kadar olmasa bile başkente bu lazım.’’

Çiller'in son konuşması gündeme gelince, Talay dayanamadı:

‘‘Efendim, neyi tartışacak? Bodrum'daki korkusuz kadın Çiller'in hemen önüne kadar gitmiş, 'Susturun bu kadını' diye bağırıyor. Halkın susturmak istediği birinin Devlet Başkanı ile tartışması haddine mi düşmüş?’’

Baba gülüyor ve susuyor. Belki de, Ahmet Tevfik Paşa'nın hikayesi gibi, ‘‘Gel de sus şimdi’’ dememek için canı gidiyor. Söğüt'e iniyoruz:

‘‘Sıra Yörük Bayramı'nda. Ertuğrul Gazi'ye duamızı edelim. Söğüt çok güzel ilçedir. 50 milyon dolarlık ihracat yapan sanayileri var.’’

Demirel, Eskişehir'e geçip Toprak Holding'in karo, firit, cam yünü fabrikaları ile çocuk yurdunu açtı. Her kurdele kesişinde mutluluktan uçuyordu. Eskişehir, Hacı Bektaş Veli Anadolu Vakfı'nın yaptırdığı Cemevi'ni açtı. İlginçtir, Bektaşiler artık Demirel'i bağrına basıp çok seviyorlar. Bozüyük'te Ömer Dinçkök'ün yaptırdığı santralı hizmete soktu.

Dönerken, Madalya konusunu sordum. Şöyle konuştu:

‘‘Kanun çıkmış, niye çıkmış? İngiltere'de her yıl Kraliçe binlerce nişan verir, niye? Ben de, okul yaptırmayı teşvik etmek için liste hazırladım. Bu bir özendirme olacaktır. Ama çözeriz, çünkü Mesut Bey, (Yılmaz) benimle mutabık. Cıngıllıoğlu'na tepki gösterilmiş, adam bir trilyon bağışlamış.’’

Baba bugün, (Pazartesi) İstanbul'da peşpeşe ilköğretim okullarının açılışını yapacak. Akşam da, Büyük Klüp'te 500 işadamı ile yemek yiyecek:

‘‘Hepiniz okul yapın. Çağa çocuklarımızla birlikte kucak açalım’’ diyecek. Bu bir kampanya; 8 yıllık kesintisiz eğitim kampanyası..