İHL'ler ve gerçekler...

Oktay EKŞİ

Sekiz yıllık zorunlu temel eğitimin kesintisiz olmasını protesto etmek amacıyla Ankara'yı basmaya kalkışanlara ve onları yollara dökerek bir yere varacaklarını sanan kışkırtıcı gazeteye hepimiz teşekkür etmeliyiz.

Eğer bu kışkırtma olmasaydı, laikliğe bağlı bazı muhterem gafilleri uyandırmak yine de mümkün olmayacaktı.

Kıştırcılar yine de amaçlarına ulaşamadılar. Tam tersine, güçlerinin sandıkları kadar olmadığını gözleriyle gördüler. Ve bir de takiyyesiz hareket ettikleri zaman ne kadar çirkinleşebildiklerini ortaya koydular.

Ama dediğimiz gibi, silahları ters tepti. Çünkü özellikle Doğru Yol Partisi içindeki müteredditlere, ‘‘sekiz yıl kesintisiz eğitim meğer sahiden gerekliymiş'' dedirttiler.

O sayede de hükümetin getirdiği tasarının TBMM'den geçmesi ihtimalini güçlendirdiler.

Aslında, hem sekiz yıllık eğitimle, hem de imam hatip liseleriyle (İHL) ilgili olarak söyledikleri ve savundukları da doğru değil.

İsterseniz en önemlilerini tekrar ele alalım:

İmam hatip okullarının halkımız tarafından istendiğini, sadece halkın katkısıyla inşa edildiklerini söylüyorlardı değil mi?

Milli Eğitim Bakanlığı'nın en yetkili mensuplarından birinin geride kalan nisan ayında bu konuda söyledikleri aynen şöyle:

‘‘Belli eğitim kurumlarını halkın tercih etmesi elbet önemli. Ama bunu sadece imam hatip okullarına yönelik bir tercih söz konusuymuş gibi göstermek tamamen yanlış. Çünkü halkımız Anadolu liselerini de istiyor. Keza İHL binalarının sadece halkın katkısıyla yapıldığı iddiası da yanlış. Çünkü mevcut imam hatip liselerinin yapım masrafının yüzde 60-70'ini devlet karşılamıştır. Bunlardan bazılarını halk başlatmış olabilir. Ama başlayanları devlet yahut İlim Yayma Cemiyeti gibi dini amaçlı kuruluşlar tamamlamıştır.

Genel devlet okullarına gelince... Halkımız Türkiye'nin her tarafında bu türden sayısız okul yaptırıyor. Bunlara halkın katkısı imam hatip liselerininkinden çok daha fazladır. Rakam vermek gerekirse, genel eğitime halkın katkısı (1997 Nisanı'nda) 6 trilyon TL'yi bulmaktadır.''

Söz konusu yetkilinin imam hatip okullarıyla ilgili sözleri bunlar. Peki imam hatip liselerinden mezun olanların genel liselerden daha başarılı oldukları iddiası doğru mu?

Onu da Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) sorduk. Sonuç şu:

Son beş yılın ÖSYM sonuçlarına göre, sadece 1992 yılında durum İHL mezunları lehineymiş. O yıl İHL mezunlarının yüzde 32.2'si ÖSYM sınavında başarılı olmuş. Buna karşılık genel liselerden mezun olanlar için bu oran yüzde 26.7 imiş. Ama sonraki yıllarda örneğin 1993'te İHL'ler lüzde 28, genel liseler yüzde 28.9; 1994'te İHL'ler yüzde 23.8, genel liseler yüzde 27.9; 1995'te İHL'ler yüzde 24.2, genel liseler yüzde 27.9 ve 1996'da İHL'ler yüzde 25.3, genel liseler yüzde 28.9 oranında başarılı olmuşlar.

Gerçek bu kadar açık iken, neyi savunuyorlar Allah aşkına?