Ankara Kulisi

Muharrem SARIKAYA

Vakıflar'ın 86 otomobili aranıyor

VAKIFLARDAN sorumlu Devlet Bakanı Metin Gürdere, aynı zamanda Türkiye'nin ünlü avcılarından. Buruk yüz ifadesi ile TBMM kulisine geldiğinde arkadaşları takılmadan edemiyor:

‘‘Hayrola bakanım, avdan mı?..''

Derin bir iç çeken Gürdere, ‘‘Keşke öyle olsa'' deyip söze başlıyor:

‘‘Vakıflar Bankası'nın 86 otomobili kayıp, onun peşine düştüm.''

18'İ ÇİLLER'DEYDİ

Bir haftadır sinirinden ne yapacağını bilemediğini belirten Gürdere, başından geçenleri kendi üslubu içinde esprili bir şekilde anlatmaya başlıyor.

Önce, bankanın 86 otomobilinin yetkili, yetkisiz çeşitli kişilere verilmiş olduğunu vurguluyor. Ardından, bu kişilerin 2-3 yıldır otomobilleri ‘kendi malıymış gibi' kullandığını belirtiyor.

Anlattıkça bir taraftan sinirleniyor, diğer taraftan gülüyor...

Otomobillerin gönderildiği yerleri anlatırken, işaret parmağını kaldırıp, ‘‘Bunları yazmayacaksın tamam mı?'' diyor.

Ancak anlattıklarının yazılması gerektiğini belirtince gönülsüz bir şekilde ikna oluyor; ‘‘Tamam yaz, ama hepsini değil...''

Gürdere'nin anlattığına göre otomobillerden biri 2.5 yıldır hiçbir görevi olmadığı halde DYP Genel Sekreteri Nurhan Tekinel tarafından kullanılıyor. On sekizi de eski Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in emrinde.

Gürdere, önce bu otomobillerin hemen gönderilmesini istemiş. Ama bir yanıt alamayınca bu kez araya eski dostu DYP Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı'yı sokmuş.

‘‘Cihan, ben aramayayım, sen söyle de göndersin'' demiş.

Ancak aradan geçen birkaç gün içinde otomobiller gelmemiş. Bunun üzerine Paçacı'yı bir daha aramış. Sonunda Tekinel'deki otomobili kurtarmış.

Çiller'in emrine tahsis edilen otomobillerin de Başbakanlığa gönderildiği haberi ulaşmış. Bu durum Gürdere'nin canını daha da sıkmış.

‘‘Şimdi, bana bir de Başbakanlık'ta otomobil arattıracaklar'' diyen Gürdere, karşılaştığı bir başka olayı daha aktarmadan edemiyor.

Vakıflar Bankası'nın otomobillerinden biri de başbakanlığı sırasında Necmettin Erbakan'ın korumalarına tahsis edilmiş.

Gürdere'nin selefi Sabri Tekir kendisini arayıp şu ricada bulunmuş:

‘‘Sayın Hoca'mın korumaları Vakıflar Bankası'na ait otomobillerden birini kullanıyor. Bir süre daha kalabilir mi?''

Gürdere, ‘‘Ne demek, emri olur. Bu ülkeye başbakanlık yapmış bir insan'' yanıtını vermiş.

Gürdere kulisin bir köşesinde bunları anlatırken, diğer köşede Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'in sıkıntısı farklı değil. Menzir de devletin parasının peşine düşmüş.

Ege'deki bir stol havaalanının yapımcısı müteahhit işi bir yıl önce bitirmesine rağmen, parasını '97 fiyatlarıyla almaya kalkmış. Bu evrak önüne getirilip konulunca Menzir, şu soruyu yöneltmiş:

‘‘Bu havaalanında iş Nisan 1996'da bitmiş. Niye bu yılın parası ile ödemesi yapılıyor?''

MENZİR'İN EMRİ

Anlattığına göre müteahhidin devletten istediği para 86 milyar lira.

Menzir itiraz edince bu rakam önce 64 milyara indirilmiş.

Ardından, bir itiraz daha gelince 48 milyar olmuş. Bununla da yetinmemiş. Bir itirazda daha bulunmuş, rakam inmiş 28 milyar liraya. Son itirazda gelinen fiyat ise 24 milyar lira.

Menzir beklemeden talimatını vermiş:

‘‘İzmir DHMİ Müdürü'nü hemen görevden alın...''