Mahir Us'un öyküsü

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Gazeteci Nebil Özgentürk'ü tanırsınız. Gazete sütunlarından giderek silinen insani öykülerin peşinde koşar. Çünkü Nebil Özgentürk her insanın dinlenmeye değecek bir hikâyesi olduğunu bilir.

Susurluk kazasından on gün sonra karanlık ilişki yumağının insani ucunu tuttu Nebil. Kazada can veren Gonca Us'un ailesiyle söyleşi yaptı.

Acılı anne ve baba, kızlarının tamamen rastlantı eseri otomobilde bulunduğu görüşündeydi. Anne Gül Us, gözyaşları içinde akıl yürüttü:

‘‘Kızım boşanma davası için İstanbul'a gidiyordu. Kızımın mafya ile ilgisi olsaydı, aylarca kocasından dayak yer miydi hiç? Öğretmenlik için başvuru yapmış, torpil arıyordu. Mafya ile ilgisi olsaydı hemen öğretmen olurdu...’’

Baba Üner Us ekmek kavgasında yenik düşmenin telaşındaydı:

‘‘Madem kızımız çete üyesi, yeşil pasaportlularla bu kadar içli dışlı, kumar pazarlıklarında adı geçiyor, öyleyse bizim evdeki iki işsizi kim izah edecek. Ben işsizim, oğlum Mahir iki yıldır iş arıyor. Ve bu kalabalık ev tek emekli maaşıyla (15 milyon lira) geçinmeye çalışıyor.’’

Söyleşi bitti, Nebil ayrılmaya hazırlanırken baba Üner Us gazeteciyi sakin bir köşeye çekti. Gerisi Nebil'in kaleminden:

‘‘...Sonra evden ayrılmaya hazırlanıyordum ki baba Üner Us, diğer aile üyelerinin duyamayacağı biçimde ‘Nebil Bey, demin de anlattım biliyorsunuz oğlum Mahir işsiz. Acaba siz yardımcı olabilir misiniz iş bulmasına?' diye bir istekte bulundu. Ne diyeceğimi bilemedim, şaşırdım...’’

***

1997 kasım ayında, yani kazadan bir yıl sonra Gonca Us’un babası yine Nebil'i aradı. Mahir Us hâlâ işsizdi. Üner Us'a göre soyadını duyan başına bela almamak için aileden uzak duruyordu.

Bu gelişme üzerine 25 Kasım 1997 tarihinde bu köşede naçiz bir uyarı ve öngörü yer aldı:

‘‘Demek ki Mahir geçen yıl vasıfsız işsizdi, bugün çete ve eşkıya kurbanı. Mahir Us'a iş vermeyenler sakın unutmasınlar ki suç kişiseldir. Bulaşmaz, aileyi, dostu, arkadaşı da yargılamaya yetmez. Abdullah Çatlı'nın ardından (ailesi ve yakın dostları hariç) gözyaşı dökenler anlasınlar ki eşkıyalık bireysel çıkış yoludur. Eşkıyanın kendisi dahil kimseye faydası yoktur. O yüzden sakın ola ki, eşkıya gönüllere taht kurmasın. Ülkeye hükümdar olmasın...’’

***

Aradan sekiz ay geçti. Mahir Us'tan haber çıkmadı. Önceki gün Anadolu Ajansı bir haber geçti, dünkü gazeteler pek iltifat etmedi. Gözünüzden kaçmış olabilir:

‘‘Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde, tehditle çeşitli kişilerden para tahsilatı yaptıkları belirlenen bir şebekenin 8 elemanı yakalandı. Tahsilat çetesi elemanlarının, kendilerini ‘‘Sedat Bucak'ın aşiretindeniz’’ diye tanıttıkları, yasal olmayan tahsilat işleri yaptıkları kaydedildi. Gözaltına alınan şahıslardan Mahir Us'un, 3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk İlçesi yakınında meydana gelen trafik kazasında, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ve Abdullah Çatlı ile birlikte ölen Gonca Us'un kardeşi olduğu anlaşıldı. ’’

Mahir Us'un öyküsü çete üreten bünyeye Aspirin tedavisi uygulayanlara ithaf olunur.













Yazarın Tüm Yazıları