Bir: Tuttuğum takımı değiştiririm

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Galatasaray'ın Diyarbakır önerisi Hürriyet tarafından ortaya çıkarılmadan önce, perde arkasında ilginç bir telefon konuşması geçiyor.

Yönetim Kurulu, ‘‘çok gizli’’ kalmak kaydıyla bu öneriyi tartışmaya başladıktan sonra Kulüp Başkanı Faruk Süren, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir'le telefon konuşması yapıyor.

NE DERSİN PAŞAM

Süren'in amacı, maçların Diyarbakır'da oynanmasının güvenlik açısından bir sıkıntı yaratıp yaratmadığını öğrenmek.

Tabii Çevik Bir'e telefon etmesinin bir başka nedeni daha var.

Eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in kurduğu vakfa yardım için İstanbul'da düzenlediği gecede, Çevik Paşa, Diyarbakırspor ile Vanspor'un küme düşmesinden duyduğu üzüntüyü anlatmış ve bu bölgeye birinci ligin yeniden girmesinin gerekli olduğunu söylemişti.

Yani Galatasaray'ın aldığı kararda, Bir'in bu sözlerinin de etkisi vardı.

Çevik Bir derhal bölgedeki yetkililerle konuşuyor ve ‘‘Biz güvenliği yüzde yüz sağlarız’’ cevabını veriyor.

Ama bu arada ağzından ilginç bir cümle daha çıkıyor.

Galatasaray'ın böyle bir projeyi gündeme getirmesinden duyduğu heyecanı şu sözlerle dile getiriyor:

‘‘Faruk Bey, siz bu projeyi gerçekleştirin, ben de tuttuğum takımı değiştiririm.’’

Bu sözler günlerdir spor camiasında kulaktan kulağa aktarılıyor.

Tabii bununla birlikte herkesin merak ettiği ikinci soru gündeme geliyor.

Çevik Paşa hangi takımı tutuyor?

BİR ALTAY'LI

Orgeneral Bir, iyi bir İzmirli'dir. İzmir'den dışarı gidenler genellikle biri İzmir'den öteki İstanbul'dan iki takım tutarlar. İstanbul'daki takım da genelikle üç büyüklerden biri olur.

Çevik Bir, İzmir'in Buca semtindeki yıllarında Altay taraftarıdır.

Ama üç büyüklerle ilgisi yoktur. Buna karşılık Trabzonspor'a sempatisi vardır.

Faruk Süren, aynı gün bir de Başbakan Mesut Yılmaz'la konuştu. Yılmaz da destek vaat etti. ‘‘Ancak önce bu işi bir kâğıda dökün’’ dedi.

Galatasaray'ın görevlendirdiği 8 kişilik bir mühendis ve mimar ekibi önümüzdeki hafta Diyarbakır'a gidiyor.

Şu an için kesin hesap çıkarılmış değil. Ancak kabaca yapılan bir hesaba göre 30 ila 36 milyon dolar arasında bir yatırım yapılacak.

Süren, ‘‘Biz bunu yapmaya hazırız. Ancak devletin de bize şirketlere verdiği teşviki sağlaması lazım’’ diyor.

Galatasaray Başkanı'nın bu olayda en çekindiği şey, yaptıkları işin siyasallaştırılması riski.

‘‘Galatasaray siyasete bulaşmamış bir kurumdur. Mehmet Şevket Eygi de Galatasaraylı'dır, Mehmet Ali Aybar da Galatasaraylı'ydı.’’

APO'NUN TEPKİSİ

Tabii bir de Abdullah Öcalan meselesi var.

Malum, ‘‘O da Galatasaraylı...’’

Şimdi bu olaya sahip çıkmaya kalkarsa, işin rengi değişebilir.

Önceki gün MED TV'den gelen bir haber, Faruk Süren ve arkadaşlarını rahatlattı.

Çünkü Öcalan MED TV'de yaptığı bir konuşmada bu projeye şiddetle karşı çıkmış, hatta tehditler savurmuş.

Faruk Süren, ‘‘Demek ki iyi yoldayız’’ diyor.

YENİ DÖNEM

Galatasaray'ın Diyarbakır'a gidişi, elbette sadece bir kulübün maçlarını orada yapması anlamını taşımıyor.

Bunun etrafında çok canlı bir ekonominin ve sosyal ilişkilerin gelişmesi söz konusu olacak.

Ayrıca, Galatasaray'ın 90 tane taraftar derneği, 6 spor okulu var.

Kulüp, bu olaydan sonra Diyarbakır'da bir spor okulu bırakmak istiyor.

Nerden bakılırsa bakılsın, Galatasaray Kulübü cesur ve çok önemli bir süreci başlattı.

Bu başarılır veya başarılmaz, hiç önemli değil.

Önemli olan, Türkiye'nin önde gelen müesseselerinin artık Güneydoğu'yu kendi asıl ilgi alanlarına almış olmasıdır.

Ben inanıyorum ki bu adımlar, Türkiye'nin 1980'lerin başında birbirinden ayrılan iki yakasını yeniden bir araya getirecek bir dönemi açıyor.













Yazarın Tüm Yazıları