Fatih Altaylı: Anlaşılması güç bir ilan

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

EGELİ sanayicilerin Dinç Bilgin'e destek olmak için Sabah Gazetesi'ne verdikleri ilanın bazı cümlelerindeki anlamları çözemedim.

Kişi ve kuruluşların dostlarına sahip çıkmaları iyi bir haslettir elbet ama bu sahip çıkmanın, başkalarının ‘‘namuslu ve onurlu’’ yaklaşımlarını karalayarak yapılması anlaşılamaz.

İlan özetle, ‘‘Dinç Bilgin'in bankasına el konmuş ama niye konmuş, bir sorun!’’ diyor ve ‘‘ Ama bak şimdi bunu kabul ediyor ve geri ödeyeyim diyor. Niye üstüne gidiyorsunuz ki’’ diye devam ediyor.

Son cümleler ise şöyle: ‘‘ ...buna rağmen mesleki dayanışma gereklerine uyulmadan, bu başarılı ve şerefli hemşerimiz yat-kat gibi ucuz saldırılara hedef olmuştur...’’

İlginç bir ilan.

İzmir'de daha önce Selçuk Yaşar'ın bankası battığı zaman bu ilanı vermeyen İzmirli sanayiciler bu kez hassas davranmışlar.

Fakat ben en çok bu ilanın sonunda yer alan ‘‘Mesleki dayanışma’’ lafına takıldım.

Yani demek istedikleri, ‘‘Kardeşim, bankasına el konulan bir gazete patronu olunca ses çıkarmayın. Başkası olunca istediğinizi yapabilirsiniz’’ mi?

Egeli sanayicilerin kastı bu mu?

İnanamıyorum.

İzmir gibi Türkiye'nin gözbebeği, en demokrat kentten böyle bir ses çıksın.

Bankasına el konulanların yatlarına gelince...

Benim sırtıma 400 küsur milyon dolar borç yükleyen insanların, bilmem kaç milyon dolarlık yata binmelerini eleştirmemden daha doğal ne var?

Batık tüccarın, sefahat içinde yaşaması, bu ülkede herkesi rahatsız ederken, bu lüksün eleştirilmesi Egeli sanayicileri niye rahatsız ediyor?

Bu tür işler ilanla hallediliyorsa, yarın Ispartalılar Murat Demirel, Ceyhanlılar Hayyam Garipoğlu, hatta daha da ötesinde Karagümrüklüler Nuriş ve Vedat Ergin için ilan verseler ve hemşerilerini kendi bakış açılarından övseler iyi mi?

Dinç Bilgin bunlarla bir değil elbet!

Ama yaptığı iş gayri yasal.

Ve hesabını verecek.

Ege'yi temsil ettiğini söyleyenler istese de, istemese de!

Adler kaç para vergi öder?

GAZETELERDE Hülya Avşar ile Catherine Deneuve'ün resimleri.

Dünyaca ünlü kuyumcu Adler İstanbul'da bir davet vermiş. 400 parça mücevherini tanıtıyor.

Swissotel'de de bu mücevherler sergileniyor.

Sizin anlayacağınız satılıyor.

Adler dediğin az buz şey değil.

Pahalı mücevherler.

Bir kuyumcu dostumu arayıp, ‘‘Bu Adler ve başka kuyumcular ikide bir burada satış yapmaya geliyorlar. Talep oluyor mu? Bizim memlekette kuyumculuk bu kadar geçmişi olan bir sanatken, bunlardan alışveriş yapan var mı?’’ diye sordum.

Varmış.

Bunlar Türkiye'ye her geldiklerinde 15-20 milyon dolarlık satış yapar giderlermiş.

Zaten öyle olmasa Catherine Deneuve'ü buraya niye getirsinlermiş.

Bu bilgiler beni çok şaşırttı.

Fakat ortaya bazı soru ve sorunlar çıkarttı.

Bu Adler Türkiye'de bu kadar satış yapıyorsa, bu satıştan kazandığı paradan vergi veriyor mu?

Bu kadar ürün satılıyorsa, bunun KDV'si de olmalı.

Bu KDV'yi beyan ediyorlar mı, ödüyorlar mı?

Bu mücevherlerin gümrük vergileri ödeniyor mu?

Yoksa bu satışlar, işporta tarzı mı?

Maliye Bakanlığı ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanlığı bu sorularıma yanıt verebilirse memnun olacağım.

Kalemli'den hesap sormak Yılmaz'ın boynunun borcu

MERKEZ'den sorumlu Anavatan Partisi'nin, Meclis Başkanı yaptırttığı Mustafa Kalemli'yi hatırlıyorsunuz. Meclis'i koltuklarken enselenince zor durumda kalmış, Meclis kontenjanından aldığı evi iade ederken, kendi evinde yaptırdığı tadilat onun, değerinin birkaç katına yapılan Meclis Genel Kurul Salonu tadilatı da bizim yanımıza kár kalmıştı. Uzun süredir soruşturması devam eden bu olayda, bilirkişi raporu açıklandı.

Sürpriz yok.

Bilirkişi ‘‘Kalemli suçlu. Meclis dolandırıldı’’ diye görüşünü bildirdi. Bakalım Merkez'in sahibi ANAP'ın bu eski milletvekili şimdi ne olacak? Meclis'i dolandırmanın suçlusu olarak ‘‘Merkez’’e götürülecek mi, yoksa ‘‘Olan oldu’’ denilip, iş hasıraltı edilecek mi?

Merkez'e sahip çıkan Yılmaz'ın ‘‘namus’’ meselesinde ortaklarından geri kalmadığını ispatlaması, kendi adamının bilirkişi raporlu suçluluğunun cezalandırılmasının takipçisi olmasına bağlı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Avrupa çapında olduğunu iddia eden takımlar, Avrupa Kupası maçını boş kaleyle oynamak zorunda kalmadığı zaman.

Yazarın Tüm Yazıları