Orhan Kaynar: Bu kadar
Güncelleme Tarihi:
KOYUN can, kasap ise et derdinde... İşte İstanbulspor-Trabzonspor maçının ilginç özelliği. Evsahibi ekip İstanbulspor, ligde kalma umutlarını bu maça bağlamış, Trabzonspor'un ise hala kovaladığı küçük bir umut da olsa UEFA şansını kullanabilmek için bu maçtan mutlak galibiyetle ayrılması gerekiyordu.
Bordo mavililer sahaya çıktı... O da ne? Takım kaptanı Fatih. Hemen yanı başında Murat Bölükbaş. Defansında Macit, savunmanın sağında Gökdeniz. Orta sahada Hüseyin. Yagençler ise sahada.
Bana göre ilk 45 dakikada başarılı da oldu. Şahsen aylardır rakip ceza alanında 7 futbolcuyla kale önünde gözüken bir Trabzonspor'a bugüne kadar hiç tanık olmamıştım.
ATAMAYANA ATARLAR
İstanbulspor'a gelince; Murat, Demiroviç, Sertan en büyük silahlarıydı. Anormal diyebileceğimiz goller kaçırdılar. Bunların büyük bölümünde kaleci Metin'in başarılı kurtarışları çok önemliydi. Yani, top bir Trabzonspor ceza alanı içerisinde, bir diğer kalede. Ve derken, İstanbulspor'un kalecisi Haluk, bu kez Beşiktaşlı Fevzi'nin şanssısızlığına uğradı. İleri göndermeye çalıştığı topu ıska geçince topa yetişen Murat Bölükbaş'a sadece dokunmak düştü. Hemen akabinde Hüseyin'in adeta ‘‘al da at’’ dediği topa Fatih uzanamayınca ilk yarının skoru konuk ekibin üstünlüğü ile kapandı.
Şimdi gelelim ikinci yarıya... O ilk yarıdaki Trabzonspor gitmiş, yerine sahada dolaşan, tüm topları rakibine teslim eden bir Trabzonspor gelmiş. Hele ikinci yarının başlarında Fatih, üst üste kazandığı iki pozisyonu boş kaleye gönderemeyince bordo mavililerin yıkımı geldi. Önce Sertan, iki dakika geçmeden Emre, daha sonra da Aykut'un golleriyle skoru İstanbulspor lehine 5-1 yapınca maçın düğümü de çözülmüş oldu.
‘‘Atamayana atarlar’’ diye bir laf vardır. Bu, dünkü maçta da geçerliydi. Ancak, Trabzonspor'un aldığı yenilgiye sığınmıyoruz. Çünkü hak etti. Ama Sadık İlhan denilen bir hakem de böylesine kritik bir maça verilmemeliyidi. Çünkü maçı adeta yüzüne gözüne bulaştırdı.