İlker Yasin: Tarih yazdılar
Güncelleme Tarihi:
Dün Elland Road Stadı'nda toplam 150 kişi tarihe tanık oldu. G.Saray, UEFA Kupası'nda finalde. Leeds United Başkanı Risdale'nin tüm senaryoları, UEFA'nın İngiliz yalakalığı, hiçbiri para etmedi. Gerçek, bir taneydi ve G.Saray, Leeds United'dan daha iyi bir takımdı. G.Saray'ın seyircisini aldılar, çaldılar, ama inancını ve zafer hırsını bilediler.
Taffarel, gecenin yıldızıydı. Ve ardından maçın başında korktuğum Slovak hakem Lubos. Karşılaşmanın 5. dakikasında, ‘‘Hagi'nin penaltısıyla gelen golle G.Saray final vizesini aldı’’ diye düşündüm. Ama İngiliz atakları yağmur gibi gelmeye başladı. Nefeslerin tutulduğu anlardı. Orta alanı yüksek ve uzun toplarla geçen Leeds, bizim şeytan üçgeni dediğimiz Emre, Suat ve Okan'la karşı karşıya gelmeden ceza sahamızın içine iniyor ve hızlı adamlarıyla tehlike üstüne tehlike yaratıyorlardı.
KUTLU OLSUN
Leeds'in beraberlik golünde Popescu'nun da hatası vardı, Bülent'in de. Gecenin bir başka ismi Hakan'dı. 43. dakikada ‘‘Ben bu yerin kralıyım’’ dercesine mükemmel bir gol attı. Artık iyice rahatlamıştık. Ardından Kewell'in kırmızı kart görmesiyle herkes Kopenhag rezervasyonuna başladı. Ama o ana kadar sahanın en iyilerinden Emre'nin Kewell'a nazire yaparcasına kırmızı kart görmesi lehimize olan dengeleri de alt üst etti.
Korakor bir ikinci yarı yaşandı. Emre'nin kırmızı kart görmesinden sonra Arif'in oyundan çıkarılıp, K.Hakan'ın sola, ayağında iyi top tutan Ergün'ü de orta alana alma düşüncesi de doğruydu. Böyle bir zaferin sonrasında tüm G.Saraylıları kutlamak istiyorum. Başkanından futbolcusuna, taraftarına dek. Futbol topu, iyi oynayanı seviyor. Adalet de zaten hep iyi olanın yanında. Korkularımın hakemi Lubos, saygı duyduğum ve UEFA'nın zirvesinde görmek istediğim bir hakem oldu. Dün gece tarihe tanık olan az sayıdaki Türk'ten biriydim. UEFA Kupası'nda bir Türk takımı ilk kez finalde. Türkiye'ye kutlu olsun.