Politika kulübü

Güncelleme Tarihi:

Politika kulübü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2000 00:00

Haberin Devamı

İZMİR'in renkli kişilerindendir Dündar Soyer. Bugüne kadar üstlendiği görevler say say bitmiyor. 40 Yıl meclis üyeliği yaptığı Ticaret Odası'nda uzun süre, Parlamenterler Derneği İzmir Şubesi'nde 5 yıl, Altay'da bir dönem başkanlık görevini üstlenen, İzmir Anadolu Kulübü'nü kuran, 1960 Anayasası'nın hazırlanmasında Kurucu Meclis, 1983 Anayasası'nda ise Danışma Meclisi üyeliği yapan işadamı, 14 yıl da Belçika Fahri Konsolosluğu yaptı. İzmir Rotary Kulübü'nün kurucu başkanlarından Soyer, kurduğu Tüketiciyi Koruma Vakfı ile son on yıldır da kendini tüketiciye adadı.

ŞİMDİLERDE yeni bir hareketin merkezi durumunda Soyer. Türkiye'nin ilk ‘‘Politika kulübü'' nü kurmak için harıl harıl çalışıyor. Çıkış noktası İzmir, ama hedef dalga dalga Türkiye'ye yayılması. İzmir'deki sivil toplum örgütlerini tek tek saymış Soyer, sayı 120'ye ulaşınca, ‘‘Bu büyük gücü bir çatı altında toplarsak Türkiye'nin çözülemeyecek sorunu olamaz'' diyerek, kolları sıvamış.

EVET, bu kulüp İzmir'de her biri farklı amaçlara hizmet için kurulan 120 sivil dernek, vakıf ve örgütü biraraya toplayacak. Her kuruluş kendi gayesini bir yana bırakıp, Türkiye'nin önemli toplumsal sorunlarından birini ele alıp, tek gündem maddesi etrafında yoğunlaşacak. Yani ülkenin ortak müştereğine odaklanacak. Sözkonusu sorunun çözümü için fikirler üretilecek, öneriler geliştirilecek, her örgütün lideri kendi üyelerini bu konuda örgütleyecek. Oluşacak beyin fırtınası sonucu ortaya çıkan alternatiflerle, düşünce eyleme dönüşecek. Bir sorun çözüldükten sonra, ikinci sıradaki sorun ele alınacak.

KULÜBÜN hazırlıkları tamamlandı. Bir ay içinde büyük bir törenle açılacak. Soyer kısa sürede bu hareketin ülkenin bütünündeki sivil toplum örgütlerini de kapsayacağına inanıyor. Neden böyle bir hareketi başlattığına gelince; ‘‘İsveç'ten esinlendim'' diyor. İsveç 8 milyonluk bir ülke. Ama sivil toplum örgütlerinin üye toplamı 58 milyon kişi. Bu da her bireyin en az 7 - 8 derneğe üye olduğu anlamına geliyor. ‘‘İşte bilinçli toplum yaratmanın yolu bu'' diyen Soyer, İsveç'te demokrasi ve insan haklarındaki gelişme düzeyinin bu tür hareketler sonucu oluştuğunu söylüyor.

HAREKETİN başarılı olacağına inanıyoruz. İnanmakla kalmıyor, ‘‘Bay Cumhuriyet'' diye anılan 77 yaşındaki işadamını köşesine çekilip olan biteni karşıdan izlemek yerine, parmağını taşın altına sokma çabasından hiç vazgeçmemesinden dolayı kutluyoruz.

Arapların gözdesi

YEŞİL reçete kapsamından çıkartılan viagranın eczanelerde serbest satışı meraklılarının yüzünü güldürürken, Ege Bölgesi'nin de neredeyse taşı -toprağı viagra oldu. Çeşme'nin suyundan incire, zeytinyağından keçiboynuzuna kadar dört yanımız yerli viagra ile çevrili. Son alternatif yine incir diyarı Aydın'dan geldi. Germencikli incir işletmecisi Adnan Yüksel, ürettiği ‘‘incir lokumu'' nun ‘‘en fazla viagra'' olduğunu savunuyor. İnciri lokum, şekerleme, fındık, ceviz, antep fıstığı, hindistan cevizi gibi afrodizyak gıdalarla karıştırıp ihraç eden işadamı, özellikle Arap ülkelerinden gelen yoğun talep karşısında şaşkına dönmüş. Geçen yıl 60 ton olan satışa karşılık, 2000 yılında 300 tonluk bağlantı yapmış. Eh, yerli viagraya bunca talep erkek başına dört kadının düştüğü Arap ülkelerinden gelmeyecek de nereden gelecek.

Personel kavgası

EGE Bölgesi Sanayi Odası'nda seçimlerin ertesi günü başlayan halef - selef başkanların atışması personel sayısına düğümlendi. Personel fazlası yaşanan odada, yükü biraz hafifletmek için süresini dolduran 12 kişi emekli edildi. Yükselen itirazlara Başkan Atıl Akkan'ın savunması da selefi Kani Aydoğdu'nun oda kadrolarını ‘‘komşusunun kızı, avukatının oğlu'' gibi torpillilerle doldurmasıydı. Bu yolla geçtiğimiz iki yıllık dönemde 30'a yakın personel alındığını belirtti. Akkan'ın açıklamasına Aydoğdu'dan sert tepki geldi. ‘‘EBSO benim babamın çiftliği değil. ISO 9000 kalite belgeli bir kurum'' diyen Aydoğdu, kendi isteğiyle tek personel bile alınmadığını savunuyor. Dahası alınan personelin Akkan'ın yönetiminde de yeralan Ender Yorgancılar'ın da aralarında bulunduğu sınav komisyonu tarafından seçildiğini belirtiyor. Sınavsız işe alınanlar ise depremzede bir şoförle, Ankara bürosuna sekreter. Kanımızca bunun için atışmaya gerek yok. Sonuçta şunun, bunun torpillisi gerekçesiyle kimsenin ekmeğiyle oynanmıyor.

Gençlerin seçimi

MESLEK odalarından sonra seçim heyecanı dernekleri de sardı. En hızlı kulisler de EGİAD'da yaşanıyor. Şubat sonunda sandığı kurmaya hazırlanan genç patronlar, altıncı dönemin 7'nci başkanını seçecek. Bülent Akgerman başkanlık koltuğuna oturduğu gün aday olmayacağını açıkladığı için hayli rahat. Gönlünde yıllardır başkanlık yatan Ziya Beşe ise kulislere hızlı girdi. Mevcut yönetim kuruluna kazan kaldırıp misyona aykırı davranmakla suçlayarak adaylığını açıklayan Beşe, üyelerle bire bir görüşmesini sürdürüyor. Seçime 1,5 aydan fazla zaman var. Kulağımıza gelenler daha hayli ilginç isimlerin ortaya çıkacağı yönünde.

Tabip Odası’ndan bakanlığa kınama

UŞAK Tabip Odası Başkanı Dr. Erol Uysal, Sağlık Bakanlığı'nın geçici görevlendirmelerle ilgili yanlış uygulamalarda bulunduğunu belirtti. Dr. Uysal, Sağlık Bakanı'nın Haziran ayındaki bütçe görüşmeleri sırasında, geçici görevlendirmelere son verilip, özendirici tedbirlere ağırlık verileceğini açıklamasına karşın, yanlış uygulamalarda ısrar edildiğini belirtti, ‘‘Devlet Hastanesi'nde görevli Psikiatri Uzmanı ve Tabib Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şerafettin Binbaş, iki ay önce geçici görevle Düzce'ye gönderildi'' dedi. Yasal düzenlemeye göre Tabip Odası yöneticilerinin görevli bulunduğu ilde ikamet etmeleri gerektiğini ifade eden Dr. Uysal, ‘‘Dr. Binbaş'ın Düzce'ye gönderilmesi yasa tanımazlık ve meslek örgütümüze saldırı niteliğindedir. Uygulamayı kınıyoruz'' dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!