Fatih Altaylı: Müslüman kisvesindeki satanistler

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Bugün kimi rütbeli askerlerin yaptıkları konuşmaları eleştiren bir yazı yazmayı düşünüyordum.

Ancak fikrim değişti.

Bunlara ne dense az, ne yapılsa az.

Çünkü askerlerin hedef aldığı kişiler, Türkiye'nin gerçek Müslümanları değil.

Tam aksine, Yaşar Nuri Öztürk'ün dediği gibi, Müslüman kisvesi altında dolaşıp, şeytana hizmet eden satanistler.

Müslüman şekline giren bu kişiler hálá deprem meselesindeler.

Deprem sonrası, kullanmaya çalıştıkları inanmış kitleye depremi Allah'ın, imanı zayıflayan Türkiye'ye bir uyarısı olarak göstermeye çalıştılar.

20 bini aşkın kaybımızın üzerinden sömürü yapmaya kalkıştılar.

Uyarıldılar, din alimleri tarafından aşağılık oldukları yüzlerine vuruldu, yine akıllanmadılar.

İşte sahnedeler.

Sözde üniversite öğrencileri okula türbanla alınmamayı protesto ediyorlar.

Emin olunuz ki, çoğu öğrenci değil.

Önceki gün Hürriyet'te fotoğrafı yayınlanan çiftin okulla alakası yok.

Profesyonel provokatörler sadece.

Bu arada bir başkasının elinde bir pankart:

‘‘7.4 yetmedi mi?’’

İnsan değil ki!

Aşağılık bir şeytana tapan ruh örneği.

20 bin insanın acısı yok yüreğinde.

Depremin en fazla vurduğu Sakarya ne peki?

Fazilet'in kalelerinden biri değil mi?

Madem bu deprem sizin dediğiniz gibi, yoldan çıkanlara ceza, neden Mikonos'ta, Amsterdam'da olmuyor da, Sakarya'da oluyor!

Var mı verecek cevabın?

Siz Müslüman falan değilsiniz... Siz şeytana tapan ruhunuzun karanlığını gizlemeye çalışan zavallılarsınız sadece.

Siz kim festival kim!

TÜRKİYE'de sinemanın neden yol alamadığını anlamak istiyorsanız, Altın Portakal Ödül Töreni'ne bir göz atmak yeter.

Bunlar sanatçı değil, terbiyesiz.

Ödül almaya gelmezler, almaya gelenler ödül törenine ağızda sakız, kıçta blucinle çıkarlar.

Sonra sanatçıyız derler.

Sanatçı olmak için adam olmak lazım.

Bakın Oscar'a, bakın Altın Küre'ye, bakın Altın Palmiye'ye.

Oraya gelenlerin üstlerinde smokin, en haute couture giysiler, kiralık mücevherler.

Çünkü işlerine saygıları, halkın da onlara saygısı var.

Bizimkilerin ise ne işlerine saygısı var, ne de halkın onlara.

Terbiyesizler.

Kabahat sizin gibiler için milyarlarca lira harcayıp, festival düzenleyende.

Kızılay'ın paraları...

KIZILAY eski Başkanı Kemal Demir aradı. Kızılay'ın İmar Bankası'nda beş kuruşunun olmadığını, Kızılay'ın böyle bir şey yapmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Demir, Kızılay'ın 1981 yılında aldığı bir karar uyarınca bütün parasını devlet bankalarına yatırmak zorunda olduğunu ve kuruluşun nakit varlığının tamamının Ziraat Bankası ve Vakıfbank'ta yattığını söyledi.

Özel bankaların çok cazip faiz önerileriyle Kızılay'a teklifler yaptığını da belirten Demir, ‘‘Bire bin de verseler mümkün olmadığını söyledik’’ dedi.

Bunlar mı demokrasi istiyor?

DEMOKRASİ düşkünü Fazilet Partisi'ne bakın ve takiyyenin ne olduğunu görün.

Mülakatla delege belirliyorlar.

Asiltürk denen Erbakan goygoycusu, çift liste çıkmaması için uyarılarda bulunuyor.

Delegeler izlemeye alınıyor.

Yenilikçilerin liste çıkarıp kazanmaları halinde kongrenin iptal edilmesi için hazırlıklar yapılıyor.

Sonra da bu parti Türkiye'de demokrasi istiyor. Gidin len işinize. Üçkáğıtçılar...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sanatçılığın kılık kıyafetle

olmadığını anladığımız zaman.



Yazarın Tüm Yazıları