Tabanda Tayyip rüzgârı

Güncelleme Tarihi:

Tabanda Tayyip rüzgârı
Oluşturulma Tarihi: Mart 18, 1998 00:00

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Doğruyol Hükümeti'nin devam etmeyeceği Refah Partili milletvekillerine, Washington ve Avrupa kaynaklı kanallardan fısıldanıyor. Ama Erbakan, son ana kadar bunu kabul etmek istemiyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir milletvekili bu olayı şöyle anlatıyor: ‘‘Bazı gerçekler zamanında görülmedi. Erbakan kavgadan yana değildi. Biz bu hükümetin götürüleceğini biliyorduk. Hükümetin devrileceğini üç-dört ay önce Amerika ve Avrupa'dan duyduk. Ama o iyimser düşündü. 'Genelkurmay ile iyiyiz, diyalog yoluyla bir iki muhalif sesi aşarız' diye düşündü. Bazı milletvekilleri itiraz etti. Avrupa'ya açılalım. Bütün Türkiye'nin partisi olalım dendi. Ama Parti'nin çizgisi buna kapalıydı. Parti Yönetimi milletvekillerinin görüşüne kapalıydı. Politikaları tavan belirliyor. Tabanın uyması isteniyordu.’’

Parti'nin kapatılmasıyla sonuçlanan bir süreçte en büyük hatalardan biri de Parti Yönetimi'nin tabanın sesini dikkate almamasıydı. Yeni oluşumda bu hatadan ders çıkartılabilir ve tabanın görüşlerinin de dikkate alınacağı yeni bir yapılanmaya gidilebilirdi. Parti içinde büyük bir çoğunluk, yeni partide daha demokratik bir yapının olması gerektiğini yüksek sesle söylemeye başladılar.

Ama pek öyle olmadı. Erbakan ve yakın çevresi biraz, gençlerin sivri söylemlerle kurulacak olan Parti'nin de başına dertler açabileceği düşüncesiyle ama en fazla da kendilerine ait gördükleri bir şeyin dizginlerini daha dün gelenlere kaptırmamak için baştan duruma hakim oldular. Malatya Milletvekili Oğuzhan Asiltürk'ün, Fazilet Parti'si Genel Başkanı İsmail Alptekin'in TBMM'deki makan odasından Parti'yi yönetmeye başlamasıyla durum netlik kazandı.

Oysa, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in anket sonuçları tabanın, yeni kurulacak partinin başkanlığı konusunda şu sıralarda tepelerde dolaşanlardan farklı bir ismi işaret ettiğini gösteriyordu.

Altın Park'taki ofisinde görüştüğümüz Gökçek, RP kapatıldıktan sonra, Ankara'da çeşitli kesimlerden 4 bin 670 kişi ile bir anket yaptırtmıştı. ‘‘Refah Partisi yerine kurulacak partinin genel başkanı kim olmalı?'' sorusuna cevap verenlerin yüzde 49.97'si Tayyip Erdoğan cevabını vermişti.

Ayrıca ankette, ‘‘RP'nin yerine kurulacak olan partiye oy verir misiniz?’’ sorusuna ‘‘evet’’ diyenlerin oranı yüzde 22.40 olarak görünüyordu. Parti'nin başına Tayyip Erdoğan'ın getirilmesi durumunda ise yüzde 22.40'lık oran 5.4 artış gösteriyordu. ‘‘Ankara'da Tayyip Erdoğan'ın getireceği artış yüzde 5.4 ise bu artış Orta Anadolu, Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'de patlar. En az 10 puanla’’ diyordu Gökçek.

Yaptırdığı ankette en fazla oy alan ikinci başkan adayının adını açıklamayı istemiyor. ‘‘Siz mi?’’ diyorum. Sorumu cevapsız bırakıyor. Üçüncü isme geçiyor: Abdullah Gül. Dördüncü, Recai Kutan. Ama Tayyip Erdoğan üçünün de neredeyse toplamı kadar oy alıyor.

ERGEÇ TAYYİP

Bir ay önce yaptığım görüşmelerde Fazilet Partisi, eski Refah Partili milletvekillerinin en son seçeneği olarak görülüyordu. Yeni bir parti, yeni isim, yeni insanlar ve yeni bir imaj ile yola çıkma isteği ağır basıyordu. Ama sonunda, fazla tartışmadan kamuoyunda Erbakan'ın ‘‘emanetçi partisi’’ yorumlarına yol açan Fazilet Partisi'ne geçildi.

Gökçek'e soruyorum. Yeni isimlere yönetim yolu açılacak mı? ‘‘Kendiliğinden açılır, her şey tabii akışı içinde. Bunu şöyle söyleyeyim, akan bir nehri aksi istikamete çevirmek mümkün değildir. Bir akış varsa bir set de koysanız, iki set de koysanız o setin dolacağı sürece o nehir bir noktada durur, sonra aşar geçer.’’

- Sizin anketlerinizde Recep Tayyip Erdoğan'ın başkan olması halinde Fazilet'in güçleneceği anlaşılıyor. Fakat şimdi Erdoğan'ın adı yeni yapılanmada hiçbir yerde geçmiyor.

‘‘O olmazsa, Recai ağabey dördüncü sırada. Demek ilk dördün arasında. İlla birinci, ikinci diye bir şey olmaz.’’

- Demokratik bir partide belirleyici olan çoğunluğun sesi değil midir?

‘‘Ama benim gönlümden geçen, açık söylüyorum Tayyip'in genel başkanlığıdır. Parti'nin başında Tayyip olmalıdır çünkü arkasına rüzgârı almış estiriyor. Ve bundan da özellikle siyasal rakiplerimiz müthiş ürküyor. Bana sorarsanız halkın tercihi neyse o olmalı. Başarılı olunmak isteniyorsa siyaset halkın isteğine göre yapılmalı.’’.

- Bu bünyeyi tanıyorsunuz, Tayyip Bey başkan olacak mı?

‘‘Olur, olur, ileride olur.’’

- Kongre'de mi?

‘‘Bilemem. Ama olacağına kesinlikle inanıyorum. Onun da fazla uzun süreceğini tahmin etmiyorum. Çünkü milletin talebine rağmen hiçbir siyasal hareket direnemez. Herkes belli bir noktadan sonra o siyasal hareketin gelişmesine uyar.’’

- Sizin gibi lider partisinde de mi?

‘‘Ama er olur, ama geç olur. Olur. Bu iş benim tercihimdir, Ama arkadaşların ekserisinin tercihi benim tercihime uymayabilir.’’

- Fazilet'teki gelişmeler de kadroların yine yukarıdan belirleneceğini gösteriyor.

‘‘Hayır ben böyle bir şey kabul etmiyorum. Melih Gökçek olarak böyle bir şey kabul etmiyorum. Hayır, yukarıdan her hangi bir şeyin empoze edilmesini kabul etmiyorum. Böyle bir şey olsa, böyle bir hareketin içine de zaten girmezdim.’’

- Çok iddialı bir laf. Erbakan'ın başkanlığındaki RP'de böyle ileri geri konuşulabilir miydi? İsyan bayrağı mı?

‘‘Hayır isyan değil. Bizim partimiz içerisinde benim gönlümden geçen kişiler yönetimde olmayabilir ama ben böyle değil diye partimin içinde herhangi bir kavga çıkarmam.’’

‘‘Hoca'nın karşısına dikilmek günahların en büyüğüdür’’ diyor eski Refah Partili Durmuş Ali Eker. ‘‘Ayetullah gibidir o.’’

TÜRKİYEM PARTİSİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Genel Başkanı olan Eker, şimdi Fazilet Partisi'nin karşısına ‘‘Türkiyem Partisi’’ ile çıkmaya hazırlanıyor. Çünkü Eker'e göre ‘‘Vekâleten aşk olmaz.’’

Vekâleten aşk olmayacağını eski Refah partili milletvekillerinin çoğu da kabul ediyor ama Hoca'ya karşı çıkmamaları günahtan çok, ahde vefa duygusundan kaynaklanıyor. ‘‘Zor zamanlar’’ dan geçiyor olmaları muhalefetin sesini kısıyor, kadroları birleştiriyor.

Tayyip Erdoğan da, teşkilatlardan gelen, ‘‘Haydi ortaya çık’’ baskısına rağmen, ‘‘Bir bölen olmak istemediğini’’ tekrarlayıp geride duruyor. Ama bir yandan da teşkilatla ve bir grup milletvekiliyle dirsek temasını sürdürüyor.

Tepe yönetimi ise Tayyip Erdoğan'ın başkanlığına olumlu bakmıyor. Görüştüğüm birçok kişi Erdoğan hakkındaki davanın başkan adaylığı önündeki en büyük engel olarak görüldüğünü söylüyor.

Ama kulislerde, Hoca'nın Erdoğan'ın popülaritesinden, hitabet yeteneği ile kitleleri etkilemesinden de rahatsızlık duyduğu anlatılıyor ve bu işe ‘‘imkansız’’ gözüyle bakılıyor.

Mason camiasıyla kavga yanlışı

Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'e göre Refah Partisi'nin kapatılmasının ardında iki önemli neden yatıyor. Birincisi rant sahiplerinin gelirlerinin kısılması, ikincisi ise Mason camiası ile girişilen gereksiz kavga.

Gökçek, Refah Partisi'ne indirilen en büyük darbe olarak gördüğü bu olayı şöyle anlatıyor: ‘‘Fadime, Emire, Aczimendiler gibi olaylar birbiri peşi sıra patlak verince, bize de çok güzel bir oyun oynandı. Mesele tarikat meselesi olunca bizimkiler buna cevap verecek bir done aradılar. O sırada bir takım kasetler Kanal 7'ye ulaşıverdi. Şimdi siz sanıyor musunuz ki bunlar gizli olarak ele geçirilmiş? Hayır. Birileri verdi. Bu bilinçli olarak verildi. Bizimkiler mal bulmuş Mağribi gibi hadisenin üzerine gittiler. Şunu kabul etmek lazım toplumda elit ve etkinliği olan, özellikle üretimde söz sahibi ve Türkiye'nin yönetici konumundaki kişilerin üzerinde etkisi olacak kesimin RP'ye karşı yönlendirilmesi lazımdı. İşte bu kasetler gösterilince ve Masonlar aleyhinde kampanya başlayınca Mason camiasını korkuttuk. 'Bunlar tek başına iktidara gelince bize bunu yapacaklar' diye ayağa kalktılar. Ve biz bu oyuna düşdük. Mason camiası özellikle üzerimize geldi. Refah Partisi'ne indirilen en büyük darbe buydu. Ben bu camiayı kimin harekete geçirdiğini ve kimin tahrik ettiğini biliyorum ama şimdi ifade etmeyeceğim. Ama bu bir oyunun parçasıydı ve bu oyun oynandı.’’

Melih Gökçek, Refah Partisi kapatıldıktan sonra, Ankara'da bir anket yaptırttı: ‘‘Yeni kurulacak partinin başkanı kim olmalı?’’ sorusuna cevap verenlerin yarısı Tayyip Erdoğan dedi. Gökçek, en fazla oy alan ikinci başkan adayının adını açıklamadı.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!