Bahar yorar mı

Her yıl, mart sonuna doğru “bahar yorgunluğu” sohbetleri gündeme gelir.

Haberin Devamı

Güzelim bahar mevsimi, insanı yorar mı? Aslı astarı var mıdır? Sebebi nedir? Bu konuda, çalışma arkadaşım Dr. Evren Altınel’e kulak vermenizi istiyorum. Hepimize iyi baharlar...

Bahar geldi. Doğada müthiş bir hareketlilik var. Ancak siz bu değişime ayak uyduramıyorsunuz. Enerjiniz düşük! Keyfiniz de kaçık! Uykusuz bir geceden sonra yeterince dinlenmemiş olarak yataktan kalkıyor, yorgunluğunuzu bütün gün bir gölge gibi peşinizde sürüklüyorsunuz.
Keyfiniz yerinde değil, moraliniz çabuk bozuluyor. Endişelenmeyin, bu bitkinlik baharın neden olduğu geçici bir durumdur.
Nispeten karanlık ve kısa kış günlerinde, gündüz/gece ritmini ve uyku düzenini koruyabilmek için bedeniniz melatonin salgılar. Günler uzamaya başladığında ve güneş kendini gösterdiğinde ise organizmayı hızlandırmak, bedeninizi daha enerjik kılıp etkinliklerini artırmak amacıyla serotonin salgılanır.
Giderek melatonin miktarı azalırken uyku süresi kısalır ve gün boyu süren bir yorgunluk ortaya çıkar. Kısa süren bu geçiş döneminin ardından dengeler yeniden kurulur.

NASIL BAŞA ÇIKACAKSINIZ?

Bahar yorgunluğunu giderecek önlemleri yaz-kış, her zaman uygulamanızı öneririm. Kendinizi daha canlı, dirençli, güçlü ve enerjik hissedersiniz.
- Yataktan kalktığınızda, açık pencere karşısında yapacağınız birkaç nefes egzersizi, sıcak/soğuk su değişimi ile bedeninizi canlandıracağınız kısa bir duş dolaşımınızı hızlandırıp bedeninizi uyaracak ve geceden kalan eklem tutukluklarını azaltacaktır.
- Uzun bir açlıktan uyanan bedeninize günün en önemli öğününü olan kahvaltıyı dengeli bir içerikle sunmak daha enerjik olmanızı sağlayacaktır. Bir süt ürünü, bir tahıl grubu besin ve sıvı dengenizi sağlayacak bir içecek güne iyi başlamanıza yardımcı olacaktır.
- Kış aylarında hareketsizleşen bedeninizi çalıştırmanız, her gün yarım saat yürümeniz, her türlü hareket fırsatını kaçırmamanız (asansör yerine merdiven kullanmak, büro içi haberleşmeleri telefon yerine doğrudan yapmak) ve günlük adım sayınızı artırmanız çok yararlı olacaktır.
- Bedeninizin yaklaşık yüzde 70’ini su oluşturur. Kışın yavaşlayan organizmanızı birikintilerinden, toksinlerinden arındırmak, yenilenmesine yardımcı olmak için bol bol su içmek vazgeçilmezdir.
- Baharda güçlenen ışınlarıyla daha çok ısıtan güneş daha az enerjiye gereksinim duymanızı sağlayarak iştahınızı kontrol etmenize ve daha az kalori almanıza yardımcı olur. Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeneği oluşturduğunuz bahar aylarında öğle tatillerini açık havada değerlendirmeniz çok yararlı olacaktır.
- Mevsim sebze ve meyvelerini yeterince ve dengeli bir oranla tüketerek alacağınız vitamin, mineral ve antioksidanlar sayesinde yorgunluğun nedenlerinden biri olan serbest radikallere karşı güç kazanırsınız.
- Belki çelişkili gelecek ama yeterli ve sabit bir enerji düzeyini koruyabilmek için belli oranda fizik aktivite yapmanız gerekir. Bunu açık havada uygulamanız güneş ışınlarının canlandırıcı ve “depresyonsavar” özelliklerinden de yararlanmanızı sağlayacaktır. Aileniz ve/veya arkadaşlarınızla yapacağınız organizasyonlar sizi moral olarak da güçlendirecektir. Yürüyüş ve bisiklete binme keyifli seçenekler olabilir.
- Bedensel ve zihinsel yenilenmeyi sağlayan dinlenme vazgeçilmezdir. Düzenli uyku saatleri biyolojik ritminizi dengeye sokar. Kaçta yatarsanız yatın her sabah aynı saatte uyanmaya özen gösterirseniz güneşli bahar sabahlarından daha çok yararlanabilirsiniz. Belleğinize sunacağınız katkı ise tartışılmaz.
- Formda kalmanın en iyi yolu olaylara olumlu taraftan yaklaşmaktır. Yaşamın küçük dikenlerini, karşılaştığınız yokuşları ya da dönemeçleri birer deneyim olarak değerlendirirseniz enerji tüketiminiz azalır, yorgunluk hissiniz kaybolur.

Haberin Devamı

Babanız kalp hastası ise daha dikkatli olmalısınız  

Haberin Devamı

Kalp-damar hastalığının gelişmesinde genetik faktörler çok önemlidir. Anne, baba veya kardeşlerden birinde erkek akrabalar için 55, kadın akrabalar için 65 yaşından önce kalp hastalığı başlangıcı öyküsü varsa riskiniz yükseliyor. Bunun yanında benzer riskler inme-felç geçirenler için de söz konusu. Ailenizde erken yaşlarda inme-felç geçirenler varsa bu sizin için koroner kalp hastalığı bakımından kötü bir genetik miras anlamına geliyor.
Bu durumda yapmanız gereken şey yaşam tarzı değişikliklerini bir an önce hayata geçirmenizdir. Sigara içiyorsanız bırakacak, fazla kilolarınızı verecek, kolesterol-trigliserid-kan şekeri ve hipertansiyon yönünden daha dikkatli bir takip planı oluşturacaksınız.
Stresten, uykusuzluktan uzak kalacak, egzersizi hayatınızın bir parçası haline getireceksiniz.

Haberin Devamı

İdrardan kan gelmesi tehlikeli olabilir!

İdrarda kan mevcudiyeti çoğu kez önemli bir hastalığa işaret eder. İdrara kan karışması böbreklerden, idrar torbasından veya idrar kanallarından kaynaklanabilir. En sık görülen nedeni böbrek taşlarıdır.  Böbrek taşları dışında mesane taşları da idrarda kan bulunmasına yol açabilir. Böbrek, mesane veya prostat kanserleri de idrarda kanama nedeni olabilir.
Mesanede veya idrar yollarında bulunan poliplerin, kan damarı yumakçıklarının, idrar yolu enfeksiyonlarının da kanamaya yol açabileceği bilinmektedir. Tekrarlayan idrar yolu kanamaları bazen idrar yollarının tüberküloz enfeksiyonundan ileri gelebilir. Ayrıca idrar yolundaki küçük travmaların, cinsel zorlamaların, kan sulandıran ilaçların da idrar yolu kanaması yapabileceğini bilmekte yarar var. Daha seyrek görülen bir neden de akut nefritlerdir.  Nefrite bağlı kanamalarda koyu renkli idrar yapma yanında, göz ve yüzde şişme gibi belirtiler de mevcuttur. 

Yazarın Tüm Yazıları