Kumar günleri!

DÜNYANIN en borçlu ülkelerinden biriyiz... Toplam borçlarımız 483 milyar doları buldu. Bugün doğan her bebek 5 bin 23 YTL borçla dünyaya geliyor... Bu borcu elbette ki vatandaş olarak bizler yapmadık ama bizler ödeyeceğiz.

İktidarın ahbap-çavuş ekonomisi sonucu büyüttüğü borçlar ileride, bugün henüz doğmamış çocuklarımız tarafından ödenecek. Ödenebilirse tabii.

Böyle bir devlet refah üretebilir mi? İktidara geldiğinde "Hortumları kestik" diyen zatı muhterem, tam tersine vanaları sonuna kadar açmış görünüyor.

Peki, bu zavallı insanlar ne yapacak?

Çalışmadan kazanmak birçok kişiye tatlı geliyor. Millet umudunu piyangolara bağlamış durumda.

"Gökten yağmur yağsa, bahtsızın tarlasına düşmez" sözünü bilmiyorlar, umutla bekliyorlar! Malum, umut fakirin ekmeği!

* * *

Hukukun Egemenliği Derneği Başkanı Av. Erdem Akyüz dostumuz "Öğrenim olanağı bulunmayan, bulduğu işte yeterli ücret alamayan, geleceğe ilişkin hiçbir umudu ve güvencesi kalmayan insanların tek umudu şans oyunları ve kumar" diyerek, yaptığı bir araştırmayı yollamış. (erdemak@gmail.com)

Buna göre, doğumdan ölüme, evlilikten boşanmaya kadar tek beklenti "ya çıkarsa"...

Haftanın günleri yedi ama kumar günleri çok daha fazla. İşte listesi:

Pazartesi (On Numara), çarşamba (Şans Topu), perşembe (Süper Loto), cumartesi (Sayısal Loto), cumartesi-pazar (Spor Toto), cumartesi-pazar (Spor Loto), her gün (İddaa), her gün (Kazı Kazan), her ayın 9, 19, 29’unda (Milli Piyango), hemen her gün (At Yarışları).

Lokallerde ve internette oynanan oyunlar (kumarlar) ise sınırsız!

Bir sosyal hukuk devletinde, umudun bu kadar yitirilmesi nedeniyle insanca yaşamın kumara bağlanması görülmemiştir.

Anayasa ne diyor? "Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilat kurar."

Devletimiz de buna göre gerekli teşkilatı "Milli Piyango Genel Müdürlüğü" ile kurmuştur. Şimdi sıra, altın yumurtlayan bu tavuğu, yabancılara satmaya gelmiştir. İşin kaymağını onlar yesin diye!

* * *

Devletin yanı sıra televizyonların düzenlediği öyle yarışma programları var ki tam bir afyon!

En gözde program, eylüle kadar yaz tatiline giren "Var mısın, Yok musun?" lotaryası.

Yarışmacılar birbirine soruyor:

"Kutunda ne var? Kutunu nasıl hissediyorsun?"... Ve bu, geceleri saatler boyu sürüyor.

"Kim 500 Milyar İster?", "Turnike", "Şansa Bak", "Düello", "Çarkıfelek", "Rus Ruleti", "Şans Yolu", "Şans Kapıyı Çalınca" gibi yarışmalar da umut ticareti yapıyor.

Hayattaki tüm ümidini yitirmiş yüz binlerce kişinin kuyruğa girdiği bu yarışmaların yanı sıra çoğu bilgisiz jüri üyelerinin dünya ve Türkiye sorunları üzerinde ahkám kestiği "Alaturka pop starlar", "Dest-i izdivaçlar", "Dans yarışmaları" da yüksek reyting yapan programlar arasında yer alıyor.

Telefonda sesini duyduğu, ekranda şöyle bir gördüğü ve paravan arkasında "görücüye çıktığı" kadına ve erkeğe soruyor: "Kaç lira maaş alıyorsun?"

Sonra hep birlikte göbek atıp oynamaya başlıyorlar. İşte, toplumun geldiği nokta burası!

Av. Erdem Akyüz, "Bu ne biçim iştir? Millete yazık değil mi?" diye soruyor. Ne yapalım dostum? Her toplum layık olduğu yaşam tarzına kavuşur!
Yazarın Tüm Yazıları