Euro-Türkler ’vekil’ istiyor

Köln'de Hürriyet'in sivil toplum zirvesi

ALMANYA’da ’uzun tatil’ başlıyor artık. Bir sürü sorunla baş başa olan Türkler, yaz tatili için bavullarını hazırlıyorlar. Keyifleri var mı diye sorulursa ’yok’ diyorlar.

Haberin Devamı

Birçoğu dönmek niyetinde, ancak Türkiye’deki ekonomik kriz onları daha da kararsız bir noktaya sürüklemiş... "Almanya bizim için bitti"

KİMLER KATILDI
KÖLN’deki toplantıya Başkonsolos Kemal Demirciler ve Eğitim Ataşesi Uğur Acar’ın yanı sıra şu isimler katıldı:
Avrupa’da ilk kez Döner Odası kurma çalışmalarını sürdüren Yunus Altınsoy

Demokrasi Vakfı
Başkanı Aydın Yardımcı

LAGA
Başkanı Tayfun Keltek

UETD
Başkanı Süleyman Aslan

Solingen
Türk Alman Dostluk Derneği 2. Başkanı Alişan Hızlı

Eski CHP milletvekili Ali Rıza Gülçiçek

DİTİB
Eğitim ve Kültür Müdürü Işık Uğurlu

Türk Show’
dan Mehmet Çoban ve Köln Anakent Belediye Meclisi üyesi Sol Partili Özlem Alev Demirel

Köln Üniversitesi
Türkçe eğitim görevlisi Erkan Türkoğlu

Öğretmen Sendikası Köln 2. Başkanı Mehmet Önel

Göztepe
Teknik Direktörü Dr. Hıdır Akbaş ve diğer değerli toplum önderleri...
diyenlerin sayısı hayli fazla.

Bir de ’kalıcı’ olanlar var ki, ki onlar sosyal sorumlulukları gereği bir sürü etkinliğe katılıyorlar. Partilere üye oluyorlar.

Haberin Devamı

NRW (Kuzey Ren Vestfalya) Eyaleti’nin önde gelen Türk STK’larının başkan ve temsilcilerinden oluşan 65 kişilik bir toplulukla bir araya geldik önceki gün.

Hürriyet’in Avrupa Yayın Yönetmeni Kerem Çalışkan, Yurtdışı Yayınlar Müdürü Bülent Mumay ve Köln Temsilcisi Tuncay Yıldırım’la birlikte heyecanlı geçen bir atmosfer içinde Türklerin ’gündemlerini’ dinledik.

Toplantının kesintisiz 3.5 saat sürmesi önemliydi.

’Avrupalı Türkler’ her şeyi Türkiye’den bekleme anlayışından uzaklaşıyorlar giderek...

Hürriyet-Avrupa’
nın desteklediği kampanyayla Türkiye’deki seçimlerde öyle veya böyle oy hakkını almışlar ama TBMM’ye Avrupa’dan kontenjan ayrılmamasına kırgınlar.

"Avrupalı Türk’ün hakkını Ankara’da savunacak adamı buradan Meclis’e gönderemezsek ne faydası var" diyorlar.

Sohbet havasında başlayan ve sabit gündemi olmayan toplantıda üç konu öne çıktı:
Türklerin siyasi temsildeki yetersizliği, Türkçe’nin Avrupa’daki perişan durumu ve eğitimsiz ve işsiz Türk gençlerinin büyüyen bir sosyal sorun haline gelmesi.

ORTAK AYIBIMIZ

NRW’de yaklaşık 900 milyon Türk yaşıyor ve Türklerin burada yarım yüzyıla uzanan bir geçmişi var.

Sadece Köln’dekilerin sayısı 120 bin...

Ford fabrikalarında başta 20 bin olan işçi sayısı bugün 4 binlere düşmüş.

Şimdiye kadar NRW Eyalet Meclisi’ne tek bir Türk’ün bile seçilememiş olması kuşkusuz hem Türklerin hem Alman politikacıların ortak ayıbı.

2009’da yapılacak eyalet seçiminde bu eksikliğin giderilmesi toplantıda öne çıkan konulardan biriydi.

Daha önce seçilemeyecek bir noktadan aday gösterilen SPD’li Tayfun Keltek’in bu kez meclise girmesi için desteklenmesi ortak görüş olarak ortaya çıktı.

CDU’dan ve diğer partilerden de Türk adayların girmesi için ortak bir isteğin şekillenmesi Türklerin politikada uyanmaya başladığının işareti sayılabilir.

YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ

Türkçe konusu açılınca, ortam ’Bir dokun bin ah işit’ havasına döndü.

Çünkü Almanya’da yaklaşık 600 bini aşkın Türk kökenli öğrenci olduğunu, bunların çok küçük bir bölümünün anadil eğitimi gördüğünü ortaya koydu.

4 yıldır Köln’de başarılı çalışmaları ile dikkat çeken Eğitim Ataşesi Uğur Acar’ın 15 gün sonra Türkiye’ye dönecek olması, kuşkusuz önemli bir birikimin eksikliğini hissettirecek.

Türkçe okutmanı Erkan Türkoğlu’nun da vurguladığı gibi Avrupa’da tıpkı Goethe Enstitüsü gibi Türkçe eğitiminde uzmanlaşan bir Yunus Emre Enstitüsü’nün kurulması şart görünüyor.

Anadil derslerine karşı Türk veliler ve öğrencilerdeki ilgisizlik, şimdi Türkçe’yi Alman eğitim sisteminde ’seçmeli ders’ haline getirerek aşılmaya çalışılıyor.

Türkçe’nin karne notuyla sınıf geçmeye tesir eden bir ders haline gelmesi isteniyor.

Ayrıca iki dilli okul denemeleri de NRW’de başlayacak.

Bir de ’veli dernekleri’nin daha aktif hale gelmesi ve ilgisiz veliler sorununa çözüm bulunması dile getirildi.

TAKIM OLAMADIK

DİTİB’li Işık Uğurlu’nun belirttiğine göre Almanya’da 0-20 yaş arası 900 bin Türk kökenli genç var ve bunların büyük bölümü iyi bir eğitimden uzak kalıyor.

Almanya’
daki Türklerin yarısı (%42) fakirlik sınırının altında yaşıyor.

Sokağa düşme ve uyuşturucuya kapılma ihtimalleri giderek artarken, Alman eğitim sisteminin bunları dışlaması ayrı bir sosyal tehlike olarak görülüyor.

Türklerin kendilerinin bu soruna karşı ne yapacağı ise yanıtsız kocaman bir soru işareti gibi ortada duruyor.

Almanlar Berlin’de son olarak derslerde ’başarısız’ gençlere oturum izni vermeme kararı aldılar.

Bu da Türk gençlerinin uzun vadede Almanya’dan dışlanma ihtimalini gündeme getiriyor.

Toplantının sonunda Göztepe’nin son teknik direktörü Dr. Hıdır Akbaş’ın "Biz Türkler Almanya’da takım olamadık.

Önce takım olmamız lazım. İyi bir başkan, iyi bir yönetim, iyi santrfor, iyi golcüler bulmamız lazım" tarzındaki sportif ve politik eleştirisi hayli alkış aldı.

MİSAFİRLİK BİTTİ

Bütün görüş ve eleştirileri tek tek not alan Başkonsolos Kemal Demirciler son dönemde günde 1500 kişiye kaşe vurma sorununu dile getirirken, hem bürokrasiyi, hem vatandaşın derdini hem de konsolos çalışanlarının döktüğü teri dile getirmiş oluyordu.

Yaklaşık bir saat de ’ayakta sohbetler’le süren toplantı bu tip fikir alışverişlerinin daha sık yapılması ve Hürriyet’in buna öncülük etmesi dilekleri ile son buldu.

Gözlemimizi özetlersek: Almanya’daki Türkler artık misafir veya göçebe değil, buranın yerleşik insanları...

Ama bu yerleşikliğin getirdiği büyük sosyal sorunlar ve sorumluluklar şimdi gelip kapıya dayanmış bulunuyor.

Ve Avrupalı Türkler artık kimseden, Alman veya Türk devletinden boşuna yardım beklemeden kendi göbeklerini kendileri kesmenin önemini iyice kavramış bulunuyorlar.

EDEBİYAT YARIŞMASINA 1000 ESER

TÜRKSHOW’dan Mehmet Çoban, Türkçe TV kanalları sayesinde Türkçe’nin kolay kolay yok olmayacağını belirtti.

"Türkçe’ye olan ilgi de artıyor" dedi.

Hürriyet’in desteğiyle ilk kez düzenledikleri Türkçe edebiyat yarışmasına şaşırtıcı bir şekilde 1000’e yakın eserin katıldığını anlattı.

Yarışmada ’Babasız Günler’ romanıyla Doğan Akhanlı, ’Bitmeyen Defter’ öyküsüyle Mehmet Demir ve ’Haziran’ şiiriyle de Ertan Akyüz birincilik ödülü almışlar.

Yazarın Tüm Yazıları