İş güvencesi yasasını çıkarmak yetmez

Güncelleme Tarihi:

İş güvencesi yasasını çıkarmak yetmez
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2002 14:38

AB'ye uyum sürecinde 'İş Güvencesi Yasası' da yer alıyor. Yasa, seçim arifesinde sendikalarla işverenleri karşı karşıya getirdi.

İşverenler yasanın bir seçim tavizi olmasını, oldu bittiye getirilmesini istemiyor. İşçi temsilcileri ise işçilerin daha iyi bir yaşam için iş güvencesinin mutlaka olması gerektiğini savunuyorlar. Sorun işverenler ve işçi temsilcilerinden kaynaklanmıyor. Sorunun kaynağı işi uzatıp işçi ve işverenler arasında bir konsensüs sağlayamayan Hükümette ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndadır.

AB'ye girmek istiyorsak iş güvencesi yasası çıkmalıdır. Ancak işverenlerin tereddütleri de giderilmelidir. İşçi ve işveren arasındaki sorunlar mutlaka çözülmeli ve sosyal barış sağlanmalıdır. İşverenlerin bugünkü ekonomik şartlar içinde mevcut durumları korunmalı, hatta geliştirilmeli, işyerlerinin kapanmasının önüne geçilmelidir.

Şu anda istihdam edilenlerin milyonlarca işsize katılmasını istemiyoruz. Ancak yoktan nedenlerle işe son verilmesi yalnızca iş güvencesi ile sağlanacaktır.

Bir başka sorun işsiz kalmış milyonlarca insan ile kayıtdışı çalışanların bu yasa ile sistemin içine alınamamasıdır. İş güvencesinin dışında işverenleri rahatlatacak önlemlerin alınması gerekiyor.

Çalışanlar için ödenen primler ve vergi oranları düşürülmelidir. Sistemin dışında kalanların sisteme kazandırılması için yeni işyerleri açılmalıdır. Mevcut işyerleri bu insanları tekrar işe alırsa belirli süreli vergi muafiyeti, eksik prim ödeme, yatırım desteği, kredi vs. gibi olanaklardan yararlandırılmalıdır.

MAAŞ FARKLARI ÖDENİYOR

Memur emekli, dul ve yetimleri 1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere yüzde beşlik zamlı maaşlarını almaya başladılar.

Birinci grupta aylık alanlar için bir aylık, ikinci grupta aylık alanlar için iki aylık, üçüncü grupta aylık alanlar için üç aylık fark ödeniyor.

Toplam bir milyon 436 bin 32 emekliye, 45 trilyon 934 milyar 118 milyon 140 TL fark ödenmiş olacak.

Memur emekli, dul ve yetimleri gruplarına göre emekli aylıklarını aldıkları banka şubelerine müracaat edebilirler.

YAŞAM SÜRESİ ARTTI

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) Dünya Nüfus Günü için hazırladığı, 'Türkiye'deki Nüfus Dinamikleri' raporuna göre Türkiye'de ortalama yaşam süresi yedi yılda 16 ay uzadı. Bu rapora göre 2002'de ortalama yaşam 68.8'e yükseldi. Kadınların erkeklere göre daha fazla yaşadığı ortaya çıktı.

Türkiye de kadınların yaşam süresi 2002'de 71.2 ye, erkeklerin yaşam süresi ise 66.5'e yükseldi.

Bu sonuçlar, sosyal güvenlik açısından çok önemli olan ortalama yaşam süresi dikkate alınarak emeklilik planlaması yapılması gerekliliği ortaya çıkarıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!