Pembe tablo çizmem

Güncelleme Tarihi:

Pembe tablo çizmem
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2008 00:00

G.SARAY’ın yarınki genel kurulunda başkanlık yarışına girecek olan Adnan Polat, dün G.Saray Adası’nda düzenlediği sohbet toplantısında, hedeflerini ve beklentilerini açıklarken sarı kırmızılı camiaya önemli mesajlar verdi.

"Ben pembe tablo vaadetmiyorum. Ancak, 2 yıl sonra kulübü düzlüğe çıkaracağımızın sözünü eriyorum" diyen Polat, 1992-1996 döneminin ardından görevini yerine getirip yöneticiliği bıraktığını, ancak aradan geçen 10 yıl ve olayların kendisini G.Saray’ın içerisine ittiğini belirtti. Ve şunları söyledi:
/images/100/0x0/55eaf060f018fbb8f8a0691c

"İki sene boyunca sıkıntılı bir dönem yaşadık. Bu dönemde Özhan Canaydın, Mali, İdari ve Sportif Başkan Yardımcılığı görevini bana devretti. Bu da kulübün yüzde 95’i idi. Son iki sene de her şeyden haberim vardı ve her türlü şeyin altında imzam var. Geriye dönük olarak muhasebe içine kesinlikle girmeyeceğim. Hedefimiz, geleceğe dönük bir beyaz sayfa açıp G.Saray’ı nasıl daha iyiye getiririz düşüncesinin mücadelesini vermektir. Sorunlar büyük, problemler kolay çözülmeyecek. Çok mücadele etmeliyiz. Sadece yönetimin değil, camianın da bize vereceği destek önemli. Tek vücut olduğumuz vakit bu sorunları aşarız. Yeter ki o gücü, birlikteliği arkamızda hissedelim. 22 Mart’tan sonra camianın eski başkanı ve duayenlerini bir araya getirip bize destek vermelerini isteyeceğiz.

Seyrantepe bizi kurtaracak

Göreve gelmek isteyen herkes vaadlerde bulunur, pembe tablo çizer. Ama önümüzdeki 2 sene için G.Saray’ın durumu pembe tablo çizilecek şekilde değil. Ben, hiçbir vaatte bulunmuyorum. Sadece 2 sene sonra şu konuştuğumuz konulardan kurtulmuş, geçmişten ders almış iyi yönetilen bir G.Saray vaadediyorum. Şampiyonluğun dışında hiçbir şeyi başarı olarak kabul etmeyiz. Şampiyonlar Ligi’nde kupa kaldırmak elbette gönlümüzden geçen ideallerin içinde. Ancak sıkıntılı bir dönem geçecek. Kulübü yeniden yapılanmaya sokmak zorundayız. Sıkıntının dinmesinin en önemli yolu Seyrantepe Stadı’nın koltuk ve localarının satışına başlanmasıdır. Loca ve koltuklarla ilgili Türkiye’deki birçok kurum bize başvuruda bulunuyor. Eylül ayından itibaren finansal desteğin içeriye gireceğini düşünüyorum. Stadın bitirilmesi ilk hedef olacak. Şu anda bir aksaklık gözükmüyor.

En az Seyrantepe kadar önemli olan Futbol A.Ş ile Sportif A.Ş’nin birleşmesi. Gerekli kaynağı ortaya koymaya çalışıyoruz. 65-75 milyon dolar arasındaki kaynağı bulduğumuz zaman bu birleşmeyi sağlayabiliriz. En büyük getirimiz yeni Riva olacak. 1,5 sene önce 80 milyon dolardı. Şu anda 120 milyonlar civarında. Bir-iki ciddi alıcımız var. Seyrantepe-Riva satışı şirket birleşmesi birbirine paralel gidecek.

Ali Sami Yen Stadı’nın olduğu bölgedeki iş merkezimizi bu süre içerisinde bitireceğimizi düşünüyorum. Satmayı düşünmüyoruz. Yapıp, kiraya verip sürekli gelir elde etmeyi çalışacağız. Orta vadede en önemli proje, Florya projesi. Tamamı 120 dönüm. 21 dönümü G.Saray’ın sahip olduğu alan. Orta vadede stat ve Riva’nın realizasyonu hızlı olursa tapu alımı aynı derecede hızlı olacak. Büyükçekmece Gölü kenarında 400 dönüm arazi ile 6 ayda mülkiyete sahip olacağız. Futbolun tesislerinin oraya taşınmasını ve yelken ile kürek şubesinin çalışabileceği bir kompleks haline getirmeyi planlıyoruz. Florya G.Saray’a 600 milyon dolar gelir getirebilecek bir gayrimenkul.

Kemerleri sıkacağız

G.Saray’ın sahip oldukları gayrimenkuller borcuyla karşılaştırdığınız vakit çok korkutucu değil. Bizi sıkıntıya sokan nakit akışındaki dengesizlik. Bunun için gelirleri artırıp giderleri kısmak durumundayız. Başlarda kemer sıkma politikası olarak nitelendirilebilir. Gayrimenkullerdeki gelirimizi futbola, transfere kullanmayacağız. G.Saray Kulübü, kişilerin cebinden idare edilemez boyutlara gelmiştir. Bir kişinin büyük paralar verip kulübü ipotek altına alıp mahkum etmesini doğru bulmuyorum. İşi halletmek konusunda bir yanlış görmüyorum. Bu noktada göreve gelmek riskli. Ama risk almadan başarı sağlayamazsınız. Ben bu kulübün iç yapısını en iyi bilenlerdenim. Bir G.Saraylıı olarak mücadele etme kararı aldım. Başarıların olması için taraftar desteği şart. Final dönemindeyiz ve kesin başarı istiyorlarsa bize destek olunması ve takımı motive etmeleri lazım.

Meşale cumartesi yanmalı

Yönetime girmek isteyen çok sayıda değerli arkadaşı olduğunu ifade eden Polat, "Kesin olarak yönetim listesi belirlendi. Birçok değerli arkadaşımız da var listeye girmek isteyen. Çok şaşırdım açıkçası. Bu sıkıntılı dönemde çok fazla talip olmaz, insan bulamayız diye düşünüyordum ama yönetime girmek isteyen 168 tane G.Saraylı arkadaşım, kardeşim ve ağabeyim başvurdu. Ben dahil 16 kişilik listemiz hazır.

Yönetimdeki arkadaşların hepsine nokta görevler ve yetki vereceğim. Muhakkak yetki alan kişi çalışacaktır. Yetki alınamadığı için çalışmadığını düşünüyorum. 15 yöneticinin 15’inin de tam yetki ile görevlerini yerine getireceğini düşünüyorum. Mektepli-mektepsiz konusu G.Saray’da çok kaşınan bir konu. Dünyadaki büyük kulüpler birçok başarıya, kupaya sahip olabilir ama G.Saray’ın 500 yıllık kültürüne kimse sahip olamaz. Bu kültür tüm G.Saraylılar’ın çimentosu olmuştur. Bunu çok önemsiyoruz, biz bir bütünüz. Bunun da ilk göstergesi seçimlerdeki katılım konusu. Genelde tek aday olduğu zaman 200-300 oyla seçilenler biliyorum. Umarım bütünleşme meşalesinin ilk ateşi cumartesi günü yanar."

Yıldırım 10 yılda buralara geldi

F.BAHÇE’nin performansını da takdirle karşılıyorum. F.Bahçe Kulübü’nün başında Aziz Yıldırım 10 yıldır var. İlk 4-5 senesindeki sıkıntıları hatırlamanızı istiyorum. Israrla projelerinin arkasında durdu, stadını yaptı, yapılanmayı sağladı ve mali yapısını düzeltti. Bunu bir senede yapmadılar. Şimdi 10 sene geriye gidin ve çektiklerini düşünün. Ortada bir gerçek var. Toprağa tohumu atıyorsanız, hemen ertesi günü düşünmemek lazım. Büyük vaatler ve yıldız futbolculardan daha çok G.Saray’ın önce sağlam bir zemine oturtulmaya ihtiyacı var.

Lincoln dövülüyor ses çıkaran yok

BÜYÜK ümitlerle transfer edilen Lincoln’de beklediklerini bulup bulamadıkları sorusuna, "Hayır, bulamadım" yanıtını veren Polat, Brezilyalı yıldızın maçlarda çok tekme yediğini ve korunmadığını ileri sürdü. MHK ve hakemlere bu konuda çağrıda bulunan Adnan Polat, şunları söyledi: "Lincoln ile ilgili en büyük şanssızlık her maçta sahada resmen dövülmesinden geçiyor. En son Ankaraspor maçını hatırlayın. Sahada en fazla faul yapılan oyuncu. Tekme-tokat dövülen bir futbolcu. Maalesef hakemlerimiz de seyrediyor. Biraz da kırılgan bir yapısı var. Çabuk sakatlanabiliyor.

Bilemiyorum, bizimle seyahat eden arkadaşlarımız uçakta Lincoln’ün bacaklarını gördüler mi? Lincoln bana, ’Almanya’da da sertlik var ama topa, burada direkt olarak özellikle arkadan baldıra tekme atılıyor’ dedi. Ankaraspor maçında yine sakatlandı. Geçmişte sakatlığı olan bir bölgesinden de değil. Yine ufak bir yırtık var ve Almanya’ya gitti, pazartesi dönecek.

Bana, ’Burada bana futbol oynatmayacaklar’ siteminde bulundu. Çağrımız federasyonumuza, MHK üyelerimize ve hakemlerimize. Türkiye’deki anti futbola prim verilmesin. Yıldızlar korunsun. Çünkü onlar futbola olan ilgiyi artırıyor. Sezon başından beri Lincoln’ün devamlı dövülmesine ses çıkarmadık. Bu böyle devam ederse, ciddi kavgamız olacak. Bir hayal kırıklığı yaşıyorum tabii ki. Oynatmak için aldık ve oynatamıyoruz. Kasıtlı olarak yapıldığına inanmaya başlıyorum ve bu bizi çok rahatsız ediyor."

Linderoth’un durumunun çok farklı olduğunu ve bir hastalık yaşadığını kaydeden Polat, İsveç Milli Takımı sağlık ekibinin Avrupa Şampiyonası Finalleri’ne yetiştirebilmek için yoğun çaba harcadığını anlatırken, Lincoln ve Lindertoh için, "Maalesef çok önem verdiğimiz iki futbolcumuzdan yararlanamadık" ifadelerini kullandı.

Feldkamp isterse altyapıya gider

TEKNİK direktörleri Feldkamp’la sezon sonunda sözleşmelerini feshetme haklarının bulunduğunu söyleyen Adnan Polat, istemesi durumunda Alman hocayı altyapının başına getirebileceklerini söyledi. Futbolcuların sergileyecekleri performansın kendi kaderlerini belirleyeceğini söylediği hatırlatılan Adnan Polat, bu durumun teknik direktör Feldkamp için de geçerli olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:

"Biz geçtiğimiz sezon başı bir değişim yapmaya ve buna uygun bir teknik adam bulmaya çalışırken, gündemimizde birkaç teknik direktör vardı. Ancak hepsinin de devam eden kontratları vardı. Feldkamp da bunlardan biriydi. Diğer hocaların mukaveleleri olması nedeniyle de onu getirdik. Eski dostluğumuzun hatırına geldi ve ikna etmekte zorlandık.

İyi işler yaptı. Bir dönem grip oldu. İkincisi ise hiç beklenmedik bir iltihaplanma. Cumartesi veya pazartesi günü gelecek. Yaptığımız anlaşma 3 yıllıktır. İlk yılın ardından arzu edersek yeni bir teknik direktör getirebileceğiz. Bunun seçiminde Feldkamp’ın da yardımı olacak. O da, altyapının organize edilmesinde ve yeni gelecek hocanın arzu etmesi halinde, danışmanlık görevlerinde çalışacak. Bunlar, iki tarafın da isteği durumunda geçerli. Sağlık durumu müsait olması halinde, altyapı hocalarımızın yetiştirilmesini istiyoruz. Muhtemelen sağlığı iyi olursa, bu görevler çerçevesinde bizimle birlikte olur."

Mecbur kalmadıkça kavga etmeyeceğiz

HÜKÜMET ve federasyonla ilişkileri iyi tutmak istediklerini belirten Adnan Polat, "Barış içinde onlara saygımızı göstereceğiz. Yeni gelmiş federasyona güvenerek yola çıkıyoruz. Eşitlik ilkesi ve kurallar içerisinde icraatlarını yapmasını diliyoruz. Bu böyle olduğu sürece onların yüzde 100 yanında olacağız. Haksızlık ve adaletsizlik olduğu zaman uyarı yapacağız. Kavga etmeyi çözüm yolu olarak düşünmüyoruz. Kavga etmek bizim listemizde yok. Zaten bu herkesi sıkıntıya sokar. Seçimlerden sonra da federasyon başkanının ziyaret edip kendisine bunu ifade edeceğim." dedi.

Abdürrahim Albayrak listeye giremedi

ADNAN Polat, yönetim kurulunda yer alacak kişileri açıklarken, daha önce listeye gireceği belirtilen Abdürrahim Albayrak sürpriz bir şekilde liste dışında kaldı. İşte Adnan Polat’ın listesi: Faruk Bil (Reklamcı), Mehmet Helvacı (Hukukçu), Işın Çelebi (Eski Bakan), Sinan Kılıç (Doktor), Haldun Üstünel (Sanayici), Yiğit Şardan (Reklamcı), Ali Haşhaş (Reklamcı), Mümtaz Tahincioğlu (Sanayici), Murat Yalçındağ (İş adamı), Cemal Özgörkey (İş adamı), Ahmet Dedehayır (Emlakçı-Borsacı), Metin Karakaya (İş adamı), Nejat Uygur (İş adamı), Tunca Hazinedaroğlu (Turizmci), Adil Emecan (Doktor).

Sezgin konusunu bekleyip göreceğiz

POLAT: Adnan Sezgin’in adının geçtiği konu, yargıya intikal etmiştir. Futbol Federasyonu ve kuruluşları ile seçilmişle atmışlar arasında görüşmeler olur. Ben de bu konularda bulundum. Bazen cezaların çok olduğunu düşünürsünüz. Minimum ceza alınması için muhakkak iletişime geçiyorsunuz. Bekleyelim, görelim bakalım ne çıkacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!