Bana peygamber demiÅŸler... HaÅŸa

Güncelleme Tarihi:

Bana peygamber demiÅŸler... HaÅŸa
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 06, 2008 00:00

THE Economist Dergisi, ’Dünya sahnesinde bir köylü çocuğu’ başlıklı haberinde Fethullah Gülen için şu ifadeyi kullandı: "A ’prophet’ who finds honour, and some suspicion, in his own country: Fethullah Gulen"

Yani, "Kendi ülkesinde ÅŸerefle ve biraz da şüpheyle karşılanan ’peygamber’"   Â

Muhabirini Gülen’in memleketi olan Erzurum’un Korucuk Köyü’ne gönderen dergi, cemaatin fidanlığının öğrenci yurtları olduğu, Türk emniyetinde Fethullahçıların yüzde 70’e ulaştığı iddialarını dile getirdi. Ancak tüm yazılanlar içinde "Prophet-Peygamber" nitelemesi dikkat çekti, soru işaretleri doğurdu. The Economist editörleri, İslam’ın son peygamberinin Hz. Muhammed olduğunu bilmiyor muydu? Ya da Batılı bir hoşgörü çerçevesinde peygamber, "dini lider" anlamıyla mı kullanılmıştı? Yoksa prophet farklı bir anlamda mı yazıya konuldu? The Economist’in bu yorumu Hürriyet Gazetesi’nde yer alınca Fethullah Gülen bu konudaki şikáyetini Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’e bir mektupla aktardı. Peygamber nitelemesine itiraz etti. İşte Gülen’in mektubu:

Muhterem ErtuÄŸrul Bey,     Â

Bugüne kadar hakkımda çok şeyler yazıldı söylendi.

Bazen yapılan haksız, yersiz eleştiriler ve yakıştırmalardan mahzun ve mükedder oldum. Takdire şayan mevzularda bile bizzat şahsım ya da bana nispet edilen insanlar itham altında tutuldu.

İçim burkuldu çoğu zaman. Onca haksızlığa rağmen sabretmeye, hataları sebatla karşılamaya gayret ettim. Yanlış bir algı varsa belki de biz kendimizi yeterince doğru anlatamadık diye özeleştiri yapmaya çalıştım ve hicranımı sineme gömdüm. İlerleyen yaşıma ve bir kısım sağlık problemlerime aldırmaksızın akla hayale gelmedik iddialarına devam eden insanları gördükçe üzüntüm daha da artıyor.

Yetiştiğim kültürün gereği sabretmeyi, hatta insaf ve izan ölçülerini aşarak bana kötülük yapmayı vazife-i asliye gibi değerlendiren insanlara dua etmeyi tercih ettim, ediyorum.

Bu yapılanlardan bir kısmını dünya imtihanında çekilecek çilem olarak görüyor, her şeyi Yaratan’ın adalet ve merhametine havale ediyorum.

’DUYGULU VAİZ’ DE O KELİMENİN ANLAMI

Ne var ki The Economist Dergisi’nde çıkan bir değerlendirme yazısını vesile kılarak benim için ’peygamber’ tabirinin kullanılması beni yürekten yaralamış, derinden üzmüştür. Dilin inceliklerine vakıf olan dostlarıma göre ’prophet’ tabirinin tek karşılığı peygamber olmadığı gibi bahsi geçen yazının siyak ve sibakında böyle bir muradın hedeflenmediği anlaşılıyor.

Yazının içinde tırnak içinde kullanılan ’A prophet’ kelimesi ’Peygamber’ şeklinde tercüme edilmemeliydi; zira yazı boyunca ’İslam alimi’, ’çok duygulu vaiz’ gibi ifadeler de geçmektedir.

Belli ki prophet kelimesinin diğer anlamlarından biri kastedilmiş. Kelimenin diğer anlamlarının da (káhin, ermiş vs.) kendim için kullanılmasını doğru bulmadığım gibi, peygamber manasında tercüme edilmesinin ürpertici bir hata olduğuna inanıyorum. Kaldı ki yabancı bir kaynağın bizim inancımıza göre peygamberlik kavramını hatalı kullanması da muhtemeldir.

HZ. MUHAMMED SON PEYGAMBERDÄ°

Bu meselenin benim inanç dünyama bakan bir yönü var ki bence dergideki metinden de onun yarım yamalak ve kasıtlı-kasıtsız tercümesinden daha önemlidir.

Malumunuz olduğu üzere peygambere inanmak, iman esaslarındandır ve bu kutsi esasa göre en son peygamber Hazret-i Muhammed Aleyhisselam’dır. Kuran-ı Kerim’in çok açık ayetleri bu gerçeğin beyanıdır.

Muhammed Aleyhisselam’dan sonra peygamber gelmeyeceği Kuran ayetiyle o kadar sabittir ki, aksini iddia etmek cehalet ve sapıklık olarak görülmüştür.

Ben de her mümin gibi can u gönülden bu yüce hakikate bağlıyım...

Hakkımda kullanılan ve yanlış anlamaya müsait bir şekilde tercüme edilen bu kelime üzerine sanki benim böyle bir iddiam varmış gibi (haşa) yayın yapılmasını yüreğim parçalanarak öğrendim. Vahiyle müeyyed peygamberlik makamından bahsedilirken insanlar daha dikkatli olmak ve Allah karşısında tir tir titrercesine davranmak zorundadır.

Sade ve düz bir Müslüman olmayı, hiçbir maddi manevi makama tercih etmem.

Allah’a kul olmak, Hazret-i Muhammed’e layık bir ümmet olmak hayatımın en temel gayesidir. Akidem budur, hayat felsefem budur. Ne acıdır ki ben Hazret-i Muhammed’e küçük bir bende olmaya çabalarken çok ağır ve yakışıksız bir benzetmeyle karşı karşıya kaldım. Üzüldüm, kırıldım...

Gönlüm isterdi ki yabancı bir lisanda kaleme alınmış bir makalede geçen ve meramını tam ifade edemediği anlaşılan bir kelimeden yola çıkarak insanımızın kafası bu denli karıştırılmasın...

MEMLEKETİMİZ ZOR GÜNLER GEÇİRİYOR

Son olarak söylemek isterim ki, memleketimiz zor günlerden geçiyor ve maalesef böyle dönemlerde insanları karalamak, birbirine düşürmek için her zaman olduğu gibi maksatlı propaganda yapmak isteyenler zuhur ediyor.

İnsan sevgisinin tesisi ve sosyal barışın temini için daha müteyakkız olmak, müşfik bağrımızı herkes için hoşgörü ile açmak zorundayız.

Öteden beri inancım budur ve böyle kalacaktır.

Saygılarımla... Fethullah Gülen

Allah şahittir kimseye görevden alın demedim

Bu arada başka bir konuya da temas etme zarureti hissediyorum. Aynı yazıyı vesile ederek İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerrah’ın görevden alınması talebinde bulunduğum yazılıp çizilmiş. Allah şahittir ki benim ne böyle bir arzum olmuştur ne de böyle bir talebim. Aksini ispat etmeden bunu ortaya atanlar sadece bu dünyada müfteri olmakla kalmıyor; ahirete giderken yanlarında taşıyamayacakları bir kul hakkını da götürmüş oluyor.

’Prophet’ için sözlükler ne diyor?

İNGİLİZCE’deki "prophet" sözcüğünün Türk dilindeki ilk karşılığı "peygamber".

Redhouse İngilizce-Türkçe Redhouse sözlüğüne göre "prophet" sözcüğünün anlamları şöyle sıralanıyor: Peygamber, nebi, resul; bilhassa Allah için söz söyleyen kimse, káhin, kehanet sahibi.

Türk Dil Kurumu İngilizce-Türkçe sözlüğünde de "prophet"in karşılıkları şöyle:

Peygamber, yalvaç, resul, nebi,

(Tevrat’a göre) Allah adına konuşan ve İsraillilere yol gösteren kimse,

Káhin, kehanet sahibi.

the Prophet: Hz.Muhammed, 5. kendisine vahiy/ilham gelen ve toplumu doğru yola yönelten kimse, önder, mürşit.

Her iki kaynakta da "prophet"in Türkçe karşılığı olarak "kahin, kehanet sahibi" sözcükleri gösterilse de, bu kavram esas olarak "oracle" kelimesiyle ifade edilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!