Türkücüler yoga dersinde

Güncelleme Tarihi:

Türkücüler yoga dersinde
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2008 00:00

Türk Halk Müziği’nin çok ünlü isimleri Belkıs Akkale, İzzet Altınmeşe, Selahattin Alpay, Hayri Şahin ve Sümer Ezgü tam 12 yıldır bir araya geliyor ve yoga yapıyor. Bu ünlüler grubunun her üyesi yoga sayesinde gençleştiğini, zinde kaldığını, bedenlerini ve ruhlarını gerilimden arındırdığını söylüyor.

Hocaları "Yogi Kazım" lakabıyla nam salmış 88 yaşındaki Kazım Gürbüz. Grubu ve hocaları Yogi Kazım’ı, İstanbul’da Zeytinburnu semtindeki Adile Mermerci Uygulamalı Turizm Lisesi’nin spor salonunda bulduk.

YOGA HOCASI KAZIM GÜRBÜZ (88)

60’TA GENÇLİK EVRESİ BAŞLAR 90’A KADAR SÜRER

Eskiden sadece dünyaya açık bazı sanatçılar ve işadamları ilgilenirdi yogayla. Zeki Müren, Allah vergisi sesini ve yorum gücünü yoga sayesinde koruyup geliştirirdi. Ona her hafta nefes alma tekniği çalıştırırdım. 40’lı yaşlarımda ağır bir trafik kazası geçirdim. Bir ara boynumdan aşağısı tutmaz olmuştu. Yatağımda kendi kendime yogaya başladım. Dumura uğramış organlarımı, enerji göndererek tek tek harekete geçirdim. Birkaç ayda yürümeye başladığımda herkes hayret içinde kaldı. 30 yıl kaldığım Almanya’dan döndüğümde İzzet Altınmeşe’yle yogaya başladık. Sonra da diğer sanatçılar katıldı grubumuza. Altınmeşe çok iyi bir talebe. 12 yıldır hiç aksatmadan geliyor. Bu sayede baş asistanım oldu.

Herkes emekli olduktan sonra köşesine çekilir. Oysa ben, insanların 60 yaşında gençlik evresine girdiğine inanırım. Bu evre 90 yaşına kadar sürer. Sonra yaşlanma başlar yavaş yavaş. 110 yaşına kadar sağlıklı ve zinde yaşanabilir. Bundan 50 yıl kadar önce Rauf Tamer, Necmi Tanyolaç ve rahmetli İslam cupi’ye "Yoga sayesinde torunlarınıza ders vereceğim" demiştim. Öyle de oldu. Yoga disiplin gerektiren bir alan.

SÜMER EZGÜ (48)

Ellerimi açtığımda doğayla bütünleşiyorum


Spor akademisi mezunuyum, çeşitli dallarda spor yaptım. Ama sanat hayatına başladığımda, sporu ihmal ettim. Altı yıl önce bahçe işleriyle uğraşırken belimde bir açılma oldu. Biyoenerjiyle ilgilenen bir arkadaşıma başvurduğum günlerde İzzet Ağabey’le karşılaştık. İzzet Ağabey yıllardır yaptığı yoganın faydalarından bahsetti. Ama eskiden yogayı varlıklıların, aristokratların sporu bilirdik. Yogaya başlayınca bu düşüncenin saçmalığını gördüm. Yogaya başladıktan sonra beyin, omurilik ve sinir sisteminin bedenin merkezi olduğunu anladım. İnsan beynindeki o muazzam enerji ve güçle bireylerin hayatlarını yönlendirebileceğini, hastalık ve aksaklıkları kontrol altına alabileceğini fark ettim. Ellerimi açıp dizlerimin üstüne koyduğumda dünyanın bütün pozitif enerjileriyle temasa geçtiğimi hissediyorum. Ve doğanın bir parçası olduğumu da...

BELKIS AKKALE (54)

Her sınıf, din ve yaştan kişi yoga yapabilir


Eşimin bel fıtığı sorunu vardı, çok zorluk çekiyordu. Yogi Kazım’a başvurduk. Eşim, tıbbi tedaviden sonra uzun süre hocanın terapilerine katılıp tamamen iyileşti. Yoga, her sınıftan, dinden, kültürden, yaştan kişinin yapabileceği bir yaşamı yönlendirme metodu. Çok turneye çıktığımız için maalesef düzenli yoga yapamadık. Hep aksattık. İçimizde sadece İzzet Altınmeşe sistemli şekilde yoga yapmayı sürdürüyor. Baksanıza ne kadar genç gösteriyor.

HAYRİ ŞAHİN (57)

12 yıl önce eşimle birlikte yeni bir hayata başladım

Eşim Asuman’ın belinde rahatsızlık vardı, restorana bile tekerlekli sandalyede götürüyordum. 12 yıl önce Kilyos’ta yoga grubuna başladıktan sonra bir sezonda düzeldi. O yaz kamptan ayrılırken yeni bir hayata başlamanın şerefine büyük bir konser vermiştik. Aslında yoganın faydasını ben ondan fazla gördüm. Çünkü sanatçı yaşamı çok efor gerektiriyor. Sahnelerde ve yollarda geçiyor ömrümüz. Yogaya başladığımda ne kadar yıpranmış olduğumu fark ettim. Kazım Hoca işiyle ilgili alanda çok disiplinli ve katıydı. Bize askermişiz, çocukmuşuz gibi davrandı. Hatalı yaptığımızda ya da kaytardığımızda karşısına alıp azarlardı. Sistemi oturttuktan sonra vücudumuzun ve ruhumuzun kendiliğinden şekillendiğini fark ettik. Daha hoşgörülü, anlayışlı olduk. Önceleri çoluk çocuk hep birlikte yoga yapardık. Şimdi üniversitede okuyan kızımız Aslı, yogayı sürdürüyor.

İZZET ALTINMEŞE (63)

Yoga olmasaydı sahnede kalamazdım


Yoganın önemini, Kazım Hoca sayesinde çok sonradan öğrendik. 18 yıl önce sırtımda ciddi problemler çıktı: Kamburlaşmaya başladım, belim de gittikçe büküldü. Sonunda hocayı buldum. "Hani bana yıllarca önce söylemiştin. Haydi bakalım, kendimi yogaya ve ellerine teslim ediyorum" dedim. Sırtım altı ayda düzeldi. Herkes hayretler içinde kaldı. Asuman Şahin’in vücündunda da benzer problemler çıkınca Kilyos’ta hep birlikte kampa girdik. O kamptan üç ay sonra dipdiri çıktık. Bazı kişiler yogayı bir spor dalı gibi görüyor. Oysa yoga bir felsefe ve bir yaşam tarzı. Yüzyıllardır doğru yaşamanın, bedeni iyi ve verimli kullanmanın, zihni arındırmanın yolunu öğretmiş. Yoga yapmaya başladıktan sonra en az 10 yıl gençleştiğimi fark ettim. İşleyen demir ışıldar, deyimindeki gibi zamanla bedenimin yenilendiğini gördüm. Ölene kadar yoga yapacağım.

SELAHATTİN ALPAY (58)

Spor eğitimi olan oğlumun spor sevgisi yogayla başladı


Yogaya hazırlanmak için her gün bir saat yürüyüş yapıyorum. Yoga çalıştığımda bütün hücrelerimi tek tek hissediyorum. Tüm varlığımın kontrolüm atında hareket ettiğini hissediyorum. Nefes alma tekniklerini öğrendiğimiz için bir sanatçıya kattığı çok şey var yoganın. Çünkü diyaframımızı muntazaman geniş tutmamızı ve çalıştırmamızı sağlıyor. Yıllar önce eşim ve oğlumla gelmeye başladık. Oğlum Birbey çok küçüktü ama en zorlu hareketleri bile bizimle yarışırcasına yapardı. İçindeki spor sevgisinin temeli burada atıldı. Şimdi spor yüksekokulunda okuyor.

İzzet Altınmeşe, yoga hocası Kazım Gürbüz’ü 1963’ten beri tanıyor. Altınmeşe’nin çocukluğunun ve gençliğinin geçtiği Adana’da gösteriler yaparmış "Yogi Kazım". O dönemde 17-18 yaşlarında bir delikanlı olan Altınmeşe de Yogi Kazım’ın Adana’da gösteri yaptığı Emirgan Çay Bahçesi’nde sahneye çıkmaya başlamış. Hoca, bir yılan gibi kıvrılır, bacaklarını kafasının üzerinden geçirip boynunun arkasına alır, kolunu omuz ekleminden çıkarıp sonra yerine takarmış. Bir gün Altınmeşe, Yogi Kazım’a, bedenini nasıl bu kadar esnetebildiğini, her zerresine nasıl bu kadar hakim olabildiğini sormuş. "Yoga sayesinde" cevabını vermiş hoca.

Tabii o yıllarda yoga pek bilinmiyor Türkiye’de. Kazım Gürbüz, her insanda bir enerji sisteminin bulunduğunu, bu enerji merkezlerinin çıkışlarını açık tutarak vücudunun kontrolünü eline geçirebileceğini anlatıyor İzzet Altınmeşe’ye. Altınmeşe, şaşkın şaşkın dinliyor Kazım Hoca’yı ama çok genç olduğu için pek de umursamıyor. Genç türkücü, Adana’dan ayrılıp Ankara’ya yerleşiyor birkaç yıl sonra. Yogi Kazım da yoganın ilgi görmemesinden yakınıp Almanya’ya taşınıyor. Aradan 30 yıl geçiyor Altınmeşe şöhrete kavuşuyor, Türk Halk Müziği’ne damgasını vuruyor. Ama ömrünü de çalışarak geçirdiği için bedeninde sorunlar yaşamaya başlıyor. Sırtında kamburlaşma, omurgasında zorlanma gibi sorunlar... Tam o günlerde sanatçı arkadaşı Hayri Şahin’in eşi Asuman Hanım’da da bel rahatsızlığı peydah oluyor.

1995’te Yogi Kazım’ın Almanya’dan Türkiye’ye döndüğünü öğrenince arayıp buluyor hocayı. Biraz hoşbeş ettikten sonra Kazım Gürbüz sadede geliyor. "İzzet, omurganda sorunlar var anlaşılan. Gel de seni bir elden geçireyim." Böylece yogalı günler başlıyor. Birkaç ayda etkisini gösteriyor çalışmalar. "Ben yaz tatilinde Kilyos’taki TURBAN Oteli’nde kalacağım. Arzu ederseniz oraya gelin" diyor hoca. Bu durumdan Belkıs Akkale ve Selahattin Alpay’a da söz ediyorlar.

Bunun üzerine dört sanatçı eşlerini de alarak yaz tatilini geçirmek üzere doğru Kilyos’a... Üç aylık kampın bitiminde hepsi yeniden doğmuş gibi oluyor. Ve o gün bugündür bazen ara verseler de yogaya devam ediyorlar. Birkaç yıl sonra aralarına genç kuşaktan Türk halk müziği sanatçısı Sümer Ezgü de katılınca ekip bugünkü halini alıyor. Bu bahar grubun biraraya gelmesinin 12’nci yıldönümünü kutlayacaklar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!