Maça giden zaman, boşa gitmedi

Güncelleme Tarihi:

Maça giden zaman, boşa gitmedi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2002 15:12

Dünya Kupası karşılaşmaları birçok ülkede iş saatlerine rastladı. Kupanın ekonomilere verdiği zarar üzerine tahminler yapılmaya başlandı. Türkiye, Brezilya, Güney Kore gibi gelişmekte olan ülkelere verdiği 'yüksek moral' ve bira, cips, tekstil, promosyon, reklam sektörüne getirdiği kar göz ardı edildi. Tabi bu sektörlerin ekonomiye yaptığı zincirleme olumlu etki de... Financial Times'ın insan kaynakları eki editörü Richard Dunkin, konuyla ilgili bir makale yazdı ve 'negatif etki' araştırmacılarını 'sahte istatistikçiler bürosu' olarak tanımladı.

Dünya Kupası, hakemler, elenen takımlar, sürpriz ülkeler, yıldız futbolcular ve sponsorlar dışında iş dünyasına olan etkileri nedeniyle de tartışma konusu oldu. Güney Kore ve Japonya'da düzenlenen organizasyonda maç saatlerinin Avrupa ve Amerika ülkelerinde iş saatlerine rastlaması, 'ekonomik kayıpları' gündeme getirdi. Çünkü Dünya Kupası'na katılan ülkelerde işyerlerinin büyük bölümü çalışanlarının maçları izlemesine izin verdi.

Birçok araştırmacı, çalışanların maçları izlemesinden dolayı oluşan iş kayıplarının ekonomiye zararını hesaplayıp, ortaya çarpıcı sonuçlar çıkardı.

Dünya Kupası bugün oynanacak final maçıyla sona eriyor. Halen çalışanların maçları izlemesinin ekonomiye verdiği zararlar hakkında yazılıp çiziliyor. İngiltere'de konuyla ilgili birçok araştırma yapıldı.

Financial Times’ın insan kaynakları eki editörü Peter Donkin, maçları izlemenin ekonomiye verdiği zararlarla ilgili hesaplamalar yapanları 'sahte istatistikler bürosu' olarak tanımlıyor. 'Sahte istatistikler bürosu'nun Dünya Kupası'nı izleyen çalışanları ekonomiye zarar vermekle suçlarken, yararlarını göz ardı ettiğini kaydediyor.

Hesaplamalar, kupada yer alan ülkelerde, çalışanların futbol maçlarını izlemesi nedeniyle meydana gelen iş kayıplarının, Arnavutluk'un yıllık gayri safi milli hasılasına denk geldiğini gösteriyor (4.2 milyar dolar).

Donkin, hesaplamaların doğruluğu konusunda şüphe etmek gerektiğini belirtiyor: ‘‘Sanırım bu istatistikler çalışanlarına maç izni veren işverenleri ve çalışanları endişelendirmek için yapılıyor.‘‘

İstatistiklerin, 'işgüzar' insan kaynakları danışmanlık firmalarının halkla ilişkilerini yürütenler için büyük önem taşıdığını söylüyor: ‘‘İş kayıplarını gösteren etkileyici yuvarlak rakamları bırakıp, olayın negatif etkileri yerine pozitif yararlarının araştırılmaması gerekiyor. Markalı ürünlerden havayolu biletlerine, otel rezervasyonlarından bira ve cips satışlarına, televizyon reklamlarından gazete satışlarına kadar birçok alanda olumlu gelişmeler kaydedildi.‘‘

Donkin'e göre, Dünya Kupası maçları, iş etiğini tutucu şekilde savunanlarla, işle eğlenceyi birlikte yaşayanlar arasında psikolojik bir mücadeleye neden oldu.

'Sahte istatistikler bürosu'nun verilerine göre, İngiliz şirketlerinin üçte biri İngiltere-Arjantin maçı için çalışanlarına televizyon temin etmiş. Dunkin, çalışanlarına bu tür özgürlükler tanıyan şirketlerde iş kaybının aksine iş veriminin arttığını söylüyor. İş dışında oynanan oyunların, ofiste yapılması istenen işlerden çok daha karmaşık, yaratıcı ve heyecanlı olduğunu belirtiyor. Örneğin bilgisayar oyunları nedeniyle İngiltere ekonomisinin yılda İzlanda'nın Gayri Safi Milli Hasılası olan 14.2 milyar dolar kayba uğradığını, ancak bu oyunların çalışanlara kattığı artı değerlerin göz ardı edildiğini kaydediyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!